Kültür Sanat Polisiyenizi nasıl seversiniz?

Polisiyenizi nasıl seversiniz?

11.07.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

İyi bir polisiye “ele geçirmek” hem polisiye okurunun hem de editörünün rüyası… Başı türlü sebeplerden belada karizmatik bir polis ya da polislerin araştırdığı kanlı ve şaşırtıcı cinayetler, tempolu bir anlatım, aksamayan bir kurgu, akıcı bir dil, şaşırtmacalar, sürprizler… Kim böylesi bir davete kolayca hayır diyebilir?

Polisiyenizi nasıl seversiniz

Hülya Balcı - Polisiye dünyada giderek daha fazla rağbet gören bir yazın türü. Daha sınırlı bir zaman aralığından bakacak olursak, son on yılda, polisiye adı altında, çeşitli alt türlerde suç unsurunu ele alan çok sayıda roman yazıldı. “Trendeki Kız”  (Paula Hawkins), “Kayıp Kız”  (Gillian Flynn), “Küçük Bir Rica” (Darcey Bell) gibi psikolojik gerilimler (domestic thriller) geniş bir okur kitlesi tarafından kabul gördü. Shari Lapena, B. A. Paris gibi yepyeni yıldızlar doğuran bu tür sayesinde belki de ilk defa bu kadar çok kadın polisiye yazarı görünür oldu. Kayıp, kaçırılma, aldatma öykülerinin ve güvenilmez anlatıcıların yaygın olduğu bu alt tür Anglosakson dünyayı, romanlarından gayet iyi uyarlanan filmlerle kasıp kavurduysa da bugün yükselişini tamamlamış ve eski cazibesini biraz yitirmiş görünüyor. 

Haberin Devamı

İskandinav ağırlığı

Güçlü bir geleneği olan İskandinav polisiyeleri de dünyanın geri kalanında eskisinden çok daha yoğun bir şekilde okunur oldu. “Ejderha Dövmeli Kız”la başlayan ivmeyle, Almanya gibi İskandinav polisiyelerinin uzun yıllardır sevildiği yerleri aştı ve İngilizce çeviriler üzerinden her yere ulaştı; çok sayıda yeni yazar dünyaca tanındı. Yine yakın dönemle sınırlandırırsak Jo Nesbo, Arne Dahl, Camilla Läckberg, Lars Kepler, Arnaldur Indridason, Yrsa Sigurdardottir, Hakan Nesser gibi isimlerin kitapları çok sayıda dile çevrildi ve yayımlandı. Sadece Jo Nesbo’nun dünya çapındaki kitap satışının 50 milyon kopyayı aştığı düşünülürse bu etkinin gücü daha iyi anlaşılabilir.

ABD ekolünün güçlü ve çoksatan yazarları elbette boş durmadılar. Harlan Coben, David Baldacci, Karin Slaughter, Tess Gerritsen, Michael Connelly, Lee Child (bu liste epey uzar) gibi yazarlar üretmeye devam edip okurlarının sevdikleri bol aksiyonlu polisiyeler yazdılar. Türkiye’de nedense okurunu bulamayan, ABD’nin çoksatanı (çoksatan derken 375 milyon kopyadan bahsediyoruz) James Patterson ilginç bir projeye imza attı. Eski ABD Başkanı Bill Clinton’la ortak imzalı ilk romanı “President is Missing” (Kayıp Başkan) 2018’de yayımlandı, satış başarısı üzerine geçtiğimiz ay “President’s Daughter” (Başkanın Kızı) okurla buluştu… Yazarlarından biri ve başkahramanı ABD başkanı olan bir polisiye serisi, kabul edelim, parlak bir fikir…

Haberin Devamı

Türkiye’de de polisiye giderek daha çok okunuyor, yayınevleri tarafından da daha fazla basılıyor. Jean-Christophe Grangé, Tess Gerritsen gibi bilindik isimlerin yanına her gün başka birçok yabancı polisiye yazarı ekleniyor. Biraz daha iyi bildiğimiz Anglosakson veya İskandinav polisiye dünyasının dışına sevindirici adımlar da atılıyor. Müstear adla yazan Carmen Mola’nın “Çingene Gelini”, 2021’de basılan bir İspanyol polisiyesi. 2019’da hayatını kaybeden İtalyan yazar Andrea Camilleri’nin 1994’te yazmaya başladığı Komiser Montalbano serisinin ilk kitabı “Suyun Şekli” yine bu yıl yayımlandı.  

Haberin Devamı

129 Türk polisiye yazarı var

Güzel haberlerden gidersek Maj Sjöwall-Per Wahlöö’nün klasikleşmiş ve başka birçok yazara ilham vermiş Martin Beck serisi son iki yıl içinde yeniden yayımlandı. İsveçli Henning Mankell’in kitaplarının baskıları epeydir tükenmişken, yayın haklarının başka bir yayınevine geçmesiyle bu harika romanlar tekrar yayımlanmaya başlandı.   

Gelelim yerli polisiyeye… 2000’lerin başında Ahmet Ümit, Celil Oker, Osman Aysu ve Esmahan Aykol gibi belli başlı yazarlar tarafından temsil edilen türde bugün kalabalık bir yazar grubu üretim yapıyor. Türkiye Polisiye Yazarları Birliği’ne (POYABİR) halihazırda 129 yazar üye. Bu sevindirici niceliğin içinden iyi kitaplarla sivrilen yazarlar olduğu ve olacağı muhakkak… Yayınevleri de ofislerine epeydir yağan yerli polisiye dosyalarından keşifler yapmaya ve kendileri için yeni sayılacak bu alana girmeye başlıyor. 

Bugün polisiyeseverlerin tanıdığı yazarlar arasında (önceden saymadığımız ve hepsini tek tek sayamayacağımız) Algan Sezgintüredi, Çağatay Yaşmut, Armağan Tunaboylu, Cenk Çalışır, Suphi Varım var. Altını çizmek gerekir ki Türkiye’de polisiye alanında kadın yazarların sesi son on yılda daha güçlü ve yazdıkları romanlar da nitelikli… Yaprak Öz, Elçin Poyrazlar, Ayfer Kafkas, Işıl Beril Tetik, Ayşe Erbulak, Su Tunç ilk akla gelenler.  

Haberin Devamı

İyi bir polisiye “ele geçirmek” isteyenler için birkaç önerim olabilir. İsveç’ten Henning Mankell, “Bir Adım Geriden”; İzlanda’dan Arnaldur Indridason, “Kutup Soğuğu” , ABD’den David Baldacci, “Unutamayan Adam”; Japonya’dan Natsuo Kirino, “Çıkış” ; bizden Işıl Beril Tetik, “Ayaz”. Artık polisiyenizi nasıl severseniz…