Siyaset ‘Lozan’da sis perdesi acil kaldırılmalı’

‘Lozan’da sis perdesi acil kaldırılmalı’

10.12.2017 - 01:30 | Son Güncellenme:

Antalya’da düzenlenen belediye başkanları toplantısında konuşan MHP lideri Bahçeli, Lozan Antlaşması, Kudüs krizi ve ABD’deki Sarraf davasıyla ilgili çeşitli konularda mesajlar verdi

‘Lozan’da sis perdesi  acil kaldırılmalı’

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün Antalya’da “Belediye Başkanları” toplantısında Osmanlı ordusunun Kudüs’ü koruyan ordusundaki son neferi Iğdırlı Onbaşı Hasan’ın hikâyesini anlatarak özetle şu mesajları verdi:
NÖBET BİZLERDE: Osmanlı ordusu, 20. Kolordu, 36. Tabur, 8. Bölük, 11. Ağır Makineli Tüfek Takım Komutanı Onbaşı Hasan. Rahmet ve hayranlıkla andığımız bu kahraman Mehmed, Mescid-i Aksa’yı bekleyen son Osmanlı, 1982’de hayata gözlerini yummuştur. Nöbet ise bizlerdedir.
‘DÜŞTÜ’ DEMEKLE DÜŞMEZ: Kudüs İslam’dır ve aynı zamanda Türklüğün derin izlerini taşımaktadır. Gitti demekle gitmez, düştü demekle düşmez, İsrail’in demekle bu tartı bu sıkleti çekmez. Bölge barut fıçısıdır. ABD Başkanı ‘barış’ diyor, Filistin’in haklarından bahsediyor. Yalan, dolan, riya ABD yönetimine egemen olmuştur. Kudüs bizzat kriz havarisi, kaos imalatçısı Trump tarafından dinamitlenmiştir. İç siyasette sıkışan, devamlı mevzi kaybeden, hakkındaki şayia ve şaibelerden dolayı zor günler geçiren Trump, 22 yıllık ertelemeyi bitirmiş, kampanya döneminde bedeli karşılığı verdiği çirkin sözü tutmuş, Kudüs’e adeta füze fırlatmıştır.
DİN SAVAŞINI TETİKLEYECEK: İslam âlemi infial halindedir. Üçüncü intifada çağrısı yapılmıştır. Üç dinin kesişme noktası olan Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanınması din savaşlarını tetikleyecek, husumet ve dehşet verici eylemler yer kürenin her yerine yayılabilecektir. İsrail yangına körükle giderken, ABD bölgeyi ateşe vermek için harekete geçmiştir.
İLİŞKİLERİ ASKIYA ALIN: 13 Aralık 2017’deki İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısı tarihi önemdedir. 57 İslam ülkesi arasındaki ilişkiler güçlenmeli, bunlar gereken tavrını ABD’ye ve İsrail’e karşı mutlaka göstermelidir. Türkiye, Kudüs kararı geri çekilesiye kadar, İsrail’le diplomatik temsilcilik seviyesini en düşük noktaya indirmeli, hatta geçici olarak kapatmalıdır.
YENİDEN DEĞERLENDİRİLMELİ: Lozan Antlaşması’na bakışımız bellidir ve bu değişmemiştir. Ancak Sayın Erdoğan’ın çıkışı da dikkatle incelenmeli, özen ve özgüvenle yorumlanmalıdır. Bir defa, Lozan Antlaşması’nın yeni baştan okunması, uygulanmayan, özellikle Batı Trakya’daki Müslüman Türk azınlığı bağlamında görmezden gelinen maddelerin işlerlik ve işlevsellik kazanması samimi arzu ve teklifimizdir.
TARİHÇİLERE BIRAKIN: Türkiye’nin varlığını tescil, yedi düvele de kabul ettiren 8 aylık Lozan mücadelesini bırakalım tarihçiler konuşsun, onlar değerlendirsin. Geçen yüzyılın sosyal, ekonomik, siyasal sonuçlarıyla, şu zamandaki ihtiyaç ve arayışlarımızın zaman zaman farklılaştığı, kimi hallerde çeliştiği aşikârdır. Bunun dengeye kavuşması, Lozan üzerindeki sis perdesinin kaldırılması acilen sağlanmalıdır..
ŞARLATAN, CASUS: İranlı bir şarlatan üzerinden günlerdir Türkiye’ye parmak sallayan, ayar vermeye çalışan, adeta sanık yerine koyan ABD utanmazlığını ibretle, esefle, nefretle takip ediyoruz. Bu rüşvetçi casusun itiraflarıyla Türkiye’ye hüküm vermek, Türkiye’nin kaybedeceğini sanmak mümkün olmadığı gibi gayri meşru, gayri ahlaki, gayri hukuki bir alçalma halidir.
VAZGEÇEMEYİZ: ABD’nin keyfine bakarak, siyasi ve ekonomik çıkarlarımızdan vazgeçmemeliyiz. ABD, terör örgütleriyle koyun koyuna girerken Türkiye’ye mi sordu? FETÖ elebaşını Pensilvanya’da korumaya alırken, hainlere kollarını açarken Türkiye’ye mi danıştı? Türkiye’yle mi anlaştı? Şarlatan şeytanın Türkiye’ye iadesi halinde mahkeme önüne çıkarılarak, üzerine atılı suçlardan dolayı verilecek cezaya, kesilecek hükme razı gelmesi başlıca istek ve temennimizdir.

‘Vefa bunlar için sadece semt adı’

1 Kasım seçiminden sonra partimiz boyunduruk altına alınmak istendi. Tertemiz duyguları istismar edilenlere diyeceğim bir şey yoktur. Hatasını görüp nedamet duyanlara, hıyaneti fark edip zamanında tepki gösterenlere de söyleyeceğim herhangi bir şey doğaldır ki olmayacaktır. İtmek, itham etmek, ihmal ve inkâra bel bağlamak bizim harcımız değildir. Ancak kendisini davadan büyük görenlere, üstte gösterenlere elbette tahammülümüz hiç olmadı, hiç de olmayacaktır. Vefa bunlar için sadece bir semtin adıdır. Her sallantıda veda ise meslekleridir..