Siyaset MHP ‘Evet’i 17 başlıkta anlatacak

MHP ‘Evet’i 17 başlıkta anlatacak

03.03.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

MHP, referandumda “evet” kampanyasını 17 şifre üzerine kurdu. Kampanya kitapçığı ve broşürlerde 17 ayrı başlıkta anayasa değişikliğinin gerekçeleri anlatılıyor. En önemli başlık ise milli devleti parçalayan özerklik ve federasyonun önüne geçildiği, üniter milli devletin garantiye alındığı vurgusu.

MHP ‘Evet’i 17 başlıkta anlatacak

MHP bugünden itibaren tüm teşkilatlara dağıtılacak broşür ve kitapçıklarda, “Millet için devlet için Türkiye için evet” ile “Bu ülke için yeminimiz var, vazgeçilmez” sloganlarına yer verdi. “MHP politikalarına sahip çıkmıştır” denilen broşürde anayasa değişikliği şu 17 başlıkta anlatıldı:

Haberin Devamı

Üniter devlet garantisi

- Anayasada demokratik, laik, sosyal ve hukuk devleti olan cumhuriyet vardır.
- Bölünmez bir bütün olan Türk milletinin ilelebet bağımsız kalacağının teminatı vardır.
- Devleti ve milletiyle bölünmez bir bütün olan üniter milli devletin garantisi vardır.
- Millet ve devleti milli çıkarlar temelinde buluşturan, ülkenin teminatı MHP’nin silinmez mührü vardır.
- Ancak; cumhuriyetimizin temel ilkeleriyle çatışma yoktur.
- İlk dört maddeyi değiştirmeye yönelik girişimler yoktur.
- Anayasaya uymayan yöneticilerin sorumsuz kalması yoktur.
- Keyfî yönetime cevaz verecek bir düzensizlik yoktur.
- Yönetenlerin işledikleri suçlardan cezasız kalması yoktur.
- Millî devleti parçalayan özerklik/federasyon yoktur.
- Türkçeden başka bir dile resmiyet kazandırılması yoktur.
- Türkçeden başka bir dilde eğitim yoktur.
- Türk’ün anayasasından, “Türk’ün adını çıkarma girişimi yoktur.
- Türk milletinin içinden ayrı bir “millet” inşâ etme girişimi yoktur.
- Terör örgütüyle pazarlık, teröriste af, teröre taviz yoktur.
- Terörist başı bebek katiline özgürlük yoktur.
- Paralel devlet yapılanmasına yer yoktur.

Haberin Devamı

Parlamenter sistem normları kalmadı

Broşürde, “bu reforma neden ihtiyaç duyulmuştur” denilerek şu ifadelere yer verildi:

“1982 Anayasası’nın barındırdığı ‘darbe ruhu’, bugüne dek yapılan 18 değişikliğe rağmen giderilememiştir. Parlamenter sistemlerde sembolik yetkileri olması gereken Cumhurbaşkanı, Türkiye’de çok geniş yetkilerle donatılmış, yürütme iki güçlü organ tarafından yerine getirilmeye başlanmıştır. İki başlı yapının siyasî sorumluluk taşıyan tarafı olan Başbakan’ın Meclis önünde hesap verebilmesi düzenlenmişse de Cumhurbaşkanı sadece, ‘vatana ihanet’ ile sorumlu tutulmuştur. Cumhurbaşkanı’nın, ancak Meclis’in dörtte üç çoğunluğu ile Yüce Divan’a gönderilmesi öngörülmüş, adeta sorumsuz bir Cumhurbaşkanı oluşturulmuştur. Cumhurbaşkanlarının ‘tarafsızlığı’, parti üyeliğinin kâğıt üzerinde sona ermesinden ibaret kalmıştır. Anayasadaki çarpık düzen zamanla daha da karmaşık bir hâl almıştır. 367 krizi, MHP’nin 2007 seçimleriyle TBMM’de tekrar temsil edilmeye başlamasıyla çözülebilmişse de, AKP tarafından getirilen anayasa değişikliği neticesinde Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmeye başlanmasıyla, zaten aksayan parlamenter sistem iyice normlarından uzaklaştırılmıştır. 15 Temmuz darbe girişimi, ülkenin bekasını tehlikeye atan parlamenter sistemin son kırılma noktasını oluşturmuştur.”

Yazarlar