Milliyet Executive Her şeyin başı sağlık

Her şeyin başı sağlık

09.10.2023 - 03:14 | Son Güncellenme:

Türkiye'de sağlık harcamalarının yüzde 78'i devlet tarafından finanse ediliyor. Gelin sağlığın röntgenini çeken bir rapora birlikte göz atalım...

Her şeyin başı sağlık

MURAT YEŞİLDERE/ Egon Zehnder Kıdemli Ortak / murat.yesildere@egonzehnder.com - 6 Y ılın ilk yarısında TÜSİAD ve TÜBİSAD 'Türkiye'nin İkinci Yüzyılında Yüksek Teknoloji için Eylem Çağrısı' ile kapsamlı bir rapor hazırladı ve kamuoyu ile paylaştı. Raporu detaylı okuma fırsatını yeni buldum ve "Türkiye'yi ileriye götürmeyi kendine mesele edinen" herkese de raporu edinmesini ve incelemesini tavsiye ederim. Ana başlık olan teknoloji perspektifinde, aklınıza gelebilecek her sektör ve konunun araştırılarak, önemli tespitler yapılan raporun, benim en çok üzerinde durduğum bölümlerinden birisi 'sağlığın geleceği'nin irdelendiği kısım oldu. Sağlığın geleceği konusunda kehanet, dilek ya da temennilerde bulunmaktan ziyade, rapordan alıntı birkaç önemli başlığın altını çizmenin iyi bir başlangıç olacağı inancındayım. Örneğin sağlık harcamalarının GSYH'ya oranının yüzde 4.3 olduğu Türkiye'de (OECD ülkeleri arasında en düşük ikinci oran!), tüm sağlık harcamalarının yüzde 78'i devlet tarafından finanse ediliyor. Bütçede önemli gider kalemlerinden birisi olarak görüldüğü için, oransal olarak sağlık alanında yapılan harcama tutarının artmaması için özel çaba gösteriliyor. Sağlık hizmeti ve ürünleri sunan tedarikçilerin geri ödemelerinin devlet tarafından ne şartlarda, hangi ücretlerle yapıldığını ise konunun uzmanlarının yorumlarına bırakıyorum. Sadece örnek olması açısından temmuz ayında yapılan son düzenleme ile ilaç fiyatlarında kullanılan (ve dolayısıyla geri ödemeye de konu olan) euro kurunun 14.03 Türk Lirası'na, yüzde 30 artışın ardından eşitlendiğini hatırlatayım. Bu yazıyı hazırladığım saatlerde, cari euro kuru 28.74 Türk Lirası'na eşit idi; yani "resmi" ilan edilen kurun iki katının üzerinde idi.

Haberin Devamı

Türkiye ve OECD

Türkiye sağlık sisteminin kapasitesini ifade eden verilerden birisi her 1000 kişi başına düşen doktor sayısı; ki bu sayıda 2 doktor ile Türkiye OECD ülkeler arasında en alt sırada yer alıyor. Rapordaki bu veriyi biraz daha renklendirmek adına, bu köşeyi takip eden okurlarımın hatırlayacağı, son yıllarda kronik sorun haline gelen sağlık personelinin Türkiye dışına göç etmesi konusunu bir kez daha paylaşayım. Geçen yıl 2800 civarında doktor Türkiye dışına çıkmak üzere kayıt yaptırırken, yapılan hesaplamalar, OECD ortalamasına sayısal olarak ulaşmak için Türkiye'nin 80 bin civarında ek doktora ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. Gene raporun çıktılarına göre Türkiye'de yılda kişi başına 7.2 kere doktor önüne çıkıyoruz; bu sayı OECD ortalaması olan 5.9 ziyaretin biraz üzerinde. Her 1000 kişi başına düşen 3 hastane yatağı ile Türkiye OECD ortalaması olan 4.4'ün de altında bir kapasiteye sahip. Ancak TÜSİAD - TÜBİSAD raporu burada ilginçleşmeye başlıyor; zira her 1000 kişiye düşen yoğun bakım yatağı sayısında Türkiye 39.2 ile OECD ortalaması olan 16.5'in iki katının da üzerinde ve listede üçüncü sırada yer alıyor.

Haberin Devamı

Ne anlama geliyor?

Raporun sağlıkla ilgili kısmının bana en çarpıcı gelen çıktısını ise en sona sakladım. Her 1000 kişi başına 271 bilgisayarlı tomografi çekimi ile Türkiye OECD ülkeleri arasında zirveye yerleşmiş! Her yüz bin kişiye düşen 67 koroner baypas ameliyatı ile OECD sıralamasında üçüncü sıradayız. Her yüz bin kadına 573 sezaryen doğum ile ise OECD ülkeler arasında ikinci sıradayız. Güzel yurdumda insanlar daha yoğun teşhis ve tetkik, aynı zamanda da tedavi, operasyon gerektiren sağlık rahatsızlıklarına daha mı çok maruz kalıyorlar. Her gün yüreğimizi ağzımıza getiren krizler bizi OECD ülkelerindeki dostlarımızdan daha fazla mı kalp hastası yapıyor? Bu soruların yanıtlarını bilemiyorum, ama neredeyse yüzde 80'inin sizin ve benim vergilerimizle ödendiği bilgisayarlı tomografi çekimi potansiyelimiz (!); yani her dört kişiden birisinin yılda bir tomografi cihazına neden giriyor olduğu, sanki açıklamaya değer... Siz ne dersiniz?

Yazarlar