Ne yapacaksan yap, destek veririz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hollanda krizine ilişkin olarak da, “Hollanda’da seçime giden başbakanın da, Türkiye’de referanduma giden hükümetin de işine geliyor” değerlendirmesinde bulundu. Kılıçdaroğlu, dün Star TV’de katıldığı programda şunları kaydetti:

RUSYA KRİZİNE BENZEMESİN: Türkiye Cumhuriyeti bakanlarının, dünyanın herhangi bir ülkesine gittiğinde kabul edilmemesini asla kabul etmiyoruz. Aynı görüşten oluruz ya da olmayız. Çok konuşarak bu işler çözülmez. Eğer bir ülke, Türkiye Cumhuriyeti’nin bakanlarını kabul etmemişse, kapı dışı etmişse, gereği yapılır. Bu, İsrail’e, Rusya krizine de benzemesin. Bir kriz yaşıyoruz, çözülmesi için devlet aklının, diplomasi dilinin egemen olması lazım. Kahramanlık edebiyatı yaparak halkı kimse kandırmasın. Ne yapacaksan yap. Her türlü desteği veririz. Devlet böyle yönetilmez. Hollanda’daki vatandaşları Türkiye’ye mi alacaksın? Bu davranış, oradaki vatandaşların da huzurunu bozdu.

İŞİNE GELİYOR: 2008’de bir kanun çıktı, AKP iktidardı. “Yurt dışında ve yurtdışı temsilciliklerde seçim propagandası yapılamaz” diyor. Bu hükümetler ‘evet’i destekliyor. İçeride düşman bulamadılar, dışarıda düşman yaratmaya çalışıyorlar. Kendileri yasa çıkartıyorlar, çıkarttıkları yasaya kendileri uymuyorlar. Bu olay, Hollanda’da seçime giden başbakanın da, Türkiye’de referanduma giden hükümetin de işine geliyor. Bu ülkenin bakanı Hollanda’ya sokulmamıştır, vahim bir tablodur. Oturup gereğini hesaplasınlar. Bunun gereğini bilmiyoruz diyorlarsa, Dışişleri Bakanı gelir, anlatırım. Hükümetin mağduriyeti değil, mağdur olan Türk milleti.

UCUZ KAHRAMANLIK: (Bahçeli’nin ‘Almanya’ya ben de giderim’ açıklamasına ilişkin olarak) Ucuz kahramanlıklara gerek yok, gittiler mi? Gitmediler. Buyurun gidin. Hollanda’da, Fransa’da büyükelçilikte propaganda yapsam, bu yanlıştır. Devlet dairesinde nasıl propaganda yapacağım. Burası parti devleti mi? Benim Dışişleri Bakanlığı’nda propaganda yapma hakkım var mı?

YÜZDE 13 KARARSIZ: Yüzde 13 civarında kararsız seçmen olduğu ifade ediliyor. 18 maddede ne oluyor, vatandaş yeteri kadar bilmiyor. Bu ülke kavgadan, gerginlikten bıktı. Beni suçlayabilir, la havale diyorum. Akıl, mantık var, Ardanuç’a giderken terör örgütü PKK, bana saldırdı, ona değil. Ne yaparlarsa yapsınlar tartışmayacağım.

CUMHURİYET TEHLİKEDE: Ben neden hayır demeleri gerektiğini anlatıyorum, onlar neden evet denmesi gerektiğini anlatamıyor. Bu ülkenin hayır diyen insanına nasıl terörist dersiniz? Bu olay, Erdoğan olayı değildir. Cumhuriyet tehlikede. Parlamenter demokratik sistemden otoriter tek adam rejimine geçiyoruz.

‘Hepimiz gidiciyiz, koltuğa yapışmam’

“Bir takımın antrenörü hakem, iki takım karşılaşıyor. Bunu dünyada hiç kimse kabul edemez. Evet çıkarsa sonu belli olmayan bir Türkiye. Hayır çıkarsa hiçbir şey olmaz. Erken seçim kararını parlamento alacak, dünyanın sonu değil. (Erdoğan’ın kendisine yönelttiği ‘Kemal gidici’ eleştirisine ilişkin olarak) Hepimiz gidiciyiz, faniyiz. Bir başka siyasi parti lideri gibi koltuğa yapışıp, gitmem düşüncesi içinde değilim. (‘Evet çıkarsa istifa eder misiniz?’ sorusu üzerine) Niye istifa edeyim? Bana birisi gerekçe gösterecek. Makul bir gerekçe olursa ederiz tabi, niye etmeyeyim. Değişiklik kabul olursa, Türkiye’nin bir beka sorunu ortaya çıkacaktır.”

TEKLİK ALLAH’A MAHSUS: (İdam tartışmasına ilişkin olarak) Halkı kandırıyorlar, ikisi de istiyordu, koysalardı teklife. Milletvekili sayısını 600’e çıkarıyorsunuz da idamı niye koymadılar? Bir kişi her şeye egemen olacak, teklik Allah’a mahsustur.

REFERANDUM ÇAĞRISI: Bir devlet düşünün Salih Müslim’e kırmızı halılar seriyorsunuz, aynı Müslim’i idam cezasıyla yargılıyorsunuz. Bu çelişki... Anlamakta zorlanıyorum. Neden Suriyelilere vatandaşlık verelim diyorlar, çocuklarımız işsiz. Gelin onu da referanduma götürelim.

‘Söz konusu vatansa neden uzlaşamıyoruz?’

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Sincan’da muhtarlarla bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, burada “141 yıllık parlamenter geleneğimizi çöp sepetine atıyoruz bir seferde. Osmanlı’da nasıl bir düzen vardı. Padişah vardı, vezir-i azam vardı, başbakan, vezirler vardı bakanlar. Biz onların adını değiştirdik. Osmanlı düzeninin bile gerisine gidiyoruz” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, özetle şunları kaydetti:

SİYASET UZLAŞMADIR: Siyaset, uzlaşma alanıdır. Söz konusu vatansa niye uzlaşamıyoruz. Kavgadan bıkmadık mı? Bu dil toplumu ayırmıyor mu? Bu anayasa değişikliği, koalisyonlar sorununu çözmüyor. Bununla ilgisi yok. 15 yıldır koalisyon mu var, bir parti iktidarda. Oturup birbirimizin boğazını sıkacak, kavga edecek halimiz yok.

GEÇEN HAFTA 100’ÜN ÜZERİNDE KANUN ÇIKTI: Bu parlamentoda kanun çıkmıyor diyorlar. Geçen hafta 100’ün üzerinde kanun çıktı. Kimsenin haberi oldu mu? Kavga olmadı, dövüş olmadı, oybirliğiyle çıktı. Demek ki mutabakat sağlanırsa, oybirliğiyle çıkıyor. Engelleyebilirdik ama doğru değil. Memleketin menfaatine ise destek vereceksiniz.

ÇİFTBAŞLILIK OLMAZ: Hiç kimse kendi görevinin dışına çıkmazsa başlılık olmaz.

ÖMRÜ BİR KARARNAMEYE BAĞLI: Bu modelde başkan arzu ettiği zaman TBMM’yi feshediyor. Muhtarlık kalkacak mı? Başkanın takdirine bağlı. Bütün muhtarların ömrü bir kararnameye bağlı. Yanlıştır diyorsanız ‘hayır’ oyu kullanacaksınız. Düşünerek sandığa gidin.

187 TRİLYON EK PARA: Milletvekili sayısı 600’e çıkıyor. 550 neyimize yetmiyor? 187 trilyon TL ek para ödeyeceksiniz.