‘Nubl Zehra’ya kadar gideceğiz’

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, önceki gün YÖK’te Türkiye’deki 185 üniversitenin rektörü, siyasal bilimler fakültelerinin dekanları, uluslararası ilişkiler bölümlerinin başkanlarına, “Türkiye ve Dünya: Güvenlik Politikaları ve Eğitim” konulu 2 saatlik bir konferans verdi. Sık sık, “Yerli ve milli savunma sanayii”ne vurgu yaptığı konuşmasında Akar, “Harekât, Afrin’le bitmeyip devam edecek, kararlıyız. Amacımız sınır hattında tek terörist unsurun bile kalmamasıdır. Irak hükümeti ile yakın temastayız” dedi. Akar ayrıca, Zeytin Dalı kapsamında belirlenen çizginin batısındaki alanda alınacak 3-5 köy kaldığına işaret ederek, “Operasyonlar devam ediyor. Nubl Zehra dediğimiz Halep’in banliyösüne kadar varmış olacağız. Dolayısıyla bir bütün halinde Afrin’in güvenliği, kontrolü sağlanmış olacak” ifadelerini kullandı. Bundan sonraki süreçte TSK ile akademinin zaman zaman, “güvenlik” çalışmaları için bir araya geleceği de öğrenildi. Akar’ın ziyareti, YÖK’ün kurulduğu 1981’den bugüne Genelkurmay Başkanı seviyesinde ilk ziyaret oldu.

Milli ve yerli

YÖK Konferans Salonu’ndaki konferansta Hulusi Akar, “Türkiye ve Güvenlik” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Akar konuşmasında, “milli ve yerli” savunma sanayiinin önemine vurgu yapararak, harekâtta yerli SİHA ve İHA’ların büyük bir avantaj sağladığını söyledi. Operasyonları 15 gün önce, bir ay önce de bitirebileceklerini belirten Akar, “Bir çocuk sesinden dolayı Sur operasyonu 15 gün ötelendi. Bir uzman çavuş, Sur’daki bölük komutanına, ‘Bir çocuk sesi duydum, burada bir aile olabilir’ diyor. O sırada ateş edip orayı bir anda tahrip etmek mümkün ancak çocuk olabilir endişesi ile çok ince bir çalışma yürütüldü” ifadelerini kullandı. Fırat Kalkanı bölgesinde hayatın normale dönmesi için çalışmaların devam ettiğini belirten Akar “Şu ana kadar 130 binden fazla Suriyeli, Fırat Kalkanı bölgesindeki evlerine yerleşti” dedi.

‘3-5 köy kaldı’

Akar sözlerini şöyle sürdürdü: “Afrin harekatı, 2 bin kilometrekarelik alanı kapsıyor. Şu anda belirlenen çizginin batısındaki alanda 3-5 köy kaldı, operasyonlar devam ediyor. Nubl Zehra dediğimiz Halep’in banliyösüne kadar varmış olacağız. Dolayısıyla bir bütün halinde Afrin’in güvenliği, kontrolü sağlanmış olacak. Harekât sırasında teröristlerin sivil kıyafet giydiklerine de tanık olduk. Bu şekilde ölenleri kendi yandaşlarına fotoğraflattılar, oradaki terörist ölüsü olmasına rağmen, sivil kıyafetli olmasından dolayı, ‘Siviller vuruluyor’ diye bunu servis yaptılar. Sivil kayıpların yaşanmaması için çok büyük dikkat gösterdik. Ayrıca Afrin’in boşaltılması sırasında da bazı teröristlerin çıkıyor olabilme ihtimaline karşı sivilleri vurmamak adına bir harekatı yönettik.”

‘Afrin’de bitmez’

Akar’ın konferansta, “En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar bu iş olacak diyoruz. Ölürsek şehit, kalırsak gazi, bunun sonu yok. 24 Temmuz 2015’ten itibaren devlet tek ses. Harekât, Afrin’le bitmeyip devam edecek, kararlıyız. Amacımız sınır hattında tek terörist unsurun bile kalmamasıdır. Irak hükümeti ile yakın temastayız” dedi.

‘Geldikleri gibi gidecekler’

YÖK Başkanı Yekta Saraç da konferans öncesi yaptığı konuşmada, Zeytin Dalı Harekâtı ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin “sınır ötesinde bir kahramanlık destanı yazdığını” söyleyerek, “Bu zor coğrafyada, Türk milleti şanlı ordusuyla ‘Ben varım ve kıyamete kadar burada var olacağım’ diyor. Bu destan, tarihte bir dönüm noktası olarak yerini alacaktır” dedi. Saraç, Türkiye’nin Ortadoğu’da “yeni planlara” karşı mücadele verdiğini söyleyerek, “İnancımız tam; on binlerce kilometre öteden öldüren, yok eden gemilerine ve uçaklarına binerek bu toprakları sömürmek için gelenler, bir gün elbette geldikleri gibi gideceklerdir” diye konuştu. Orgeneral Akar’ın, YÖK’e ziyaretini, “Türk ordusunun bilime ve demokrasiye olan inancının nişanesi” olarak tanımlayan Saraç, “Sayın Akar, gerek 15 Temmuz hain darbe girişiminde, gerekse şu an üstlendiği tarihi ehemmiyeti haiz görevlerdeki başarısı ile ordumuzun güçlü Türkiye için üstlendiği rolü en iyi şekilde temsil etmektedir” ifadelerini kullandı.