Siyaset O oylamanın hiçbir kıymeti harbiyesi yok

O oylamanın hiçbir kıymeti harbiyesi yok

24.11.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakerelerinin dondurulmasına ilişkin bugün Avrupa Parlamentosu’nda yapılacak oylamaya ilişkin, “Sonuç ne çıkarsa çıksın bu oylamanın bizim nezdimizde hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur” yorumunu yaptı

O oylamanın hiçbir  kıymeti harbiyesi yok

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Parlamentosu’nda bugün Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakerelerinin dondurulmasına ilişkin oylamaya tepki göstererek, “Sonuç ne çıkarsa çıksın bu oylamanın bizim nezdimizde hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Avrupa Parlamentosu’nun böyle bir oylamaya gitmeye tevessül etmesi dahi terör örgütlerine kol kanat gerdiğinin, onların yanında saf tuttuğunun ifadesidir” dedi.
İslam Konferansı Örgütü Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesinin (İSEDAK) 32. Bakanlar oturumunu açan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam ülkeleri arasında işbirliğinin artırılması gerektiğine değinerek, Avrupa’nın İslam dünyasındaki sorunlara yaklaşım şeklini eleştirdi. Erdoğan’ın mesajlarından satırbaşları şöyle:
İKİYÜZLÜ TUTUM: 15 Temmuz gecesi büyük bedel ödeyen milletimiz, Batı tarafından insafsız eleştirilere, haksız ithamlara muhatap oldu. Demokrasiye sahip çıkan bu millet, taltif edilmek yerine adeta cezalandırılmaya çalışıldı. Bu çifte standartlı, ikiyüzlü tutum halen devam ediyor. Türkiye’ye yönelik algı operasyonları azalmak yerine artıyor. İslam ülkeleri olarak bu çifte standart karşısında, insanımıza zarar veren bu eylemler karşısında artık sesimizi ve tepkimizi yükseltmemiz gerektiğini düşünüyorum. Batılı ülkelerin kendi çıkmazlarını, kendi bunalımlarını İslam dünyası ve Müslümanlar üzerine yansıtarak perdelemesine daha fazla tahammül edemeyiz. Çünkü biz tepkimizi demokrasinin imkanları içinde ortaya koymazsak, emin olun bu tavrın sahipleri daha fazla cesaret bulacaklardır. Müslümanlara yönelik ön yargılar, ırkçı saldırılar ve ötekileştirmelerin her geçen gün artıyor. Her gün bir Müslüman’a ait dernek, mescit veya iş yeri Avrupa’da saldırıya uğruyor, camiler yakılıyor. Müslüman kardeşlerimizin üzerine saldırıyorlar, hırpalıyorlar, dövüyorlar. Tüm bunlar Avrupa’da Batı’da oluyor.l
SÖMÜRÜLEN ÜLKELER OLMAYALIM: Türkiye, Avrupa Birliği’nin değerlerine pek çok üye ülkeden daha fazla sahip çıkıyor. Ancak batılı muhatapların taahhütlerinin hiç biri gerçeğe dönüşmedi. Verilen sözler yerine gelmedi. Benzer tecrübeleri ben sizlerin de yaşadığınızı gayet iyi biliyorum. Ama diyorum gelin artık tavrımızı ortak belirleyelim. Artık biz sömürülen ülkeler olmaktan çıkalım. Afrika ülkelerini yıllarca sömüren Batılı ülkeler altınları, petrolleri ve kıymetli madenleri çıkarıp aldı. Hala devam mı etsinler buna. Gelin artık buralarda kendi geleceğimizi hep beraber kendimiz belirleyelim.
TATLI SU DEMOKRATI DEĞİLİZ:
Yarın Avrupa Parlamentosu’nda bir toplantı olacak ve Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik müzakereleri için oylama yapacaklarmış. Peşinen ifade etmek isterim ki; sonuç ne çıkarsa çıksın bu oylamanın bizim nezdimizde hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Bu ülkenin istikrar ve istikbal mücadelesi orada ellerin havaya kalkıp inmesiyle kesintiye uğrayacak değildir. Bu millet tatlı su demokratı olmadığını, iradesine, özgürlüğüne ve onuruna sahip çıkmak için gerekirse canını feda edebileceğini 15 Temmuz gecesi tüm dünyaya ispat etmiştir. Bu oylamanın siyasi bir bağlayıcılığı olmasa da açıkçası verilmek istenen mesajı benim hazmetmem mümkün değildir. Avrupa Parlamentosu’nun böyle bir oylamaya gitmeye tevessül etmesi dahi terör örgütlerine kol kanat gerdiğinin, onların yanında saf tuttuğunun ifadesidir.

‘Dağlık Karabağ Azerbaycan toprağı’

Açılış Oturumu’nun ardından heyet üyelerini kabul eden ve aile fotoğraf çektiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dağlık Karabağ’daki Ermeni işgalinin sürmesiyle ilgili Azeri bir gazetecinin sorusu üzerine, “Ermenistan’ın işgalci olduğu bu yerlerden süratle çıkması lazım. Bu konuda BM Güvenlik Konseyi’nin vermiş olduğu kararlar var. Ermenistan’ın buraları asıl sahiplerine terk etmesi lazım. Buraların da asıl sahipleri, Azerilerdir. Azerilerin de bu yerlere gelip yerleşmesi lazım. İşgalle bir yere varılmaz” dedi. Erdoğan İSEDAK toplantısının ardından Mabeyn Köşkü’nde Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Neçirvan Barzani’yi kabul etti. Kabule Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan da katıldı.

‘FETÖ, günümüzün neohaşhaşileri’

15 Temmuz gecesi gerçekleşen darbe girişimini anlatan Cumhurbaşkanı, milyonlarca Müslüman’ın da Türkiye’deki demokrasi mücadelesine dualarıyla destek verdiğini söyledi. “Fetullahçı Terör Örgütü ve kendinin mehdi olduğu hezeyanına kapılan Pensilvanya’daki elebaşı, sadece Türkiye için değil, bir şekilde sızdıkları tüm ülkeler için büyük bir tehdittir” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu örgüt bulunduğu ülkenin yöneticilerinin çocuklarını kendi okullarında okutuyor. Unutmayın, bu çocukların hepsi yarın o ülkenin, devletin üst makamlarında görev alacaklardır. Bir devlet başkanı dostum ‘Yahu benim özel kalemime girmiş, ben bilmiyordum. Siz söyledikten sonra bunu öğrendim’ dedi. Bu ne demektir? Bomba hareme girmiş. En hassas yere girmiş. Bu örgüt, günümüzün neohaşhaşileridir. Nasıl DEAŞ, PKK, El-Kaide, Boko Haram ve Eş-Şebab ile mücadele ediyorsak FETÖ ile de aynı kararlılıkla mücadele etmeliyiz.

‘Bunların diktatör dediği bence iyidir’

Bunlar kendilerini eleştirenleri ise diktatör olarak yaftalamayı sürdüreceklerdir... Eğer bunlar birisine ‘diktatör’ diyorsa benim indimde o iyidir. Ecdadımız da değerlendirmeyi böyle yapmış. ‘Filanca mı dedi, o zaman onun tersini düşün...’ Ben de şimdi bunlar birilerine diktatör mü diyor, orada tam tersini düşüneceksin, o insan gayet iyidir. Çünkü onların çıkarlarına gelmiyor. Şimdi ABD bir seçim yaşadı değil mi? Hesap tutmadı. Hesap farklıydı, seçimi Trump kazandı. Amerika’da Trump’a diktatör demeye başladılar. Avrupa’nın değişik ülkelerinde sokaklara döküldüler, diktatör demeye başladılar. Hani demokrattınız? Demokrasi sandık değil mi? Sandıktan çıkan neticeye saygı değil mi? Niye saygı duymuyorsunuz? Sandıktan Trump çıktı, saygı duyun. Bize de geliyorlar diyorlar ki ‘Bak Trump, Müslümanların, İslam’ın aleyhinde konuştu’... Biz siyasette bu tür şeylerin hepsine alışığız. Bugün böyle konuşulur, sonra bu yanlış düzeltilir. Fakat biz burada kalkıp kesinlikle oyuna gelmememiz lazım.

Paraları altına dönüştürelim

Erdoğan 2015 yılında küresel İslami finansın büyüklüğünün, 2,1 trilyon dolara ulaştığına dikkat çekerek, “Sürekli, faizsiz, faizsiz, faizsizi konuşuyoruz da bizler uluslararası döviz baskısından nasıl kurtulacağız? Bunun adımlarını atmakta fayda görüyorum. Finans sektöründe, katılımcı finans anlayışının, para biriminde hatta altına endeksli bir adımın atılmasının çok daha isabetli olacağı inancındayım. Biz bunları artık şu veya bu parayla değil, gelin bu paraları altına dönüştürelim ve altınla ifade edelim. Altınla bunu ifade ettiğimiz zaman işte o para birimlerinin baskısı altında kalmayız, ondan bunu kurtarmış oluruz” dedi.