Olası bir saldırı Ankara’ya yapılmış sayılır

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, dün gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Kurtulmuş, Musul’da devam eden operasyonun şeklinin Türkiye’nin devlet olarak ortaya koyduğu ana çizgilere aykırı olmadığını belirtti. Kurtulmuş, “Halep ve Musul, DAEŞ ile mücadelenin bundan sonraki seyrini belirleyecek olan iki şehirdir. Ayrıca bölgedeki dengelerin yerine oturması ya da tam tersine, iyice çivisinin çıkması bakımından da önemli iki sembol şehir. Bizim temel tezimiz şu, bütün bu şehirler, kendi yerel, asli unsurlarının mücadelenin esasını oluşturduğu bir şekilde kurtuluşu sağlanmalıdır” dedi.
Gerginliğin sebebi İran
Musul ve çevresindeki terör örgütlerinin bir şekilde Türkiye’ye karşı tehdit olduğuna işaret eden Kurtulmuş, “Musul’da bir denge değişikliğinin ilave yüz binlerce kişinin Türkiye’ye gelmesini sağlayacağı da ortadadır. Ümit ederiz ki Türkiye’yi rahatsız edecek hiçbir gelişme olmaz ve Musul bir an evvel DAEŞ’ten temizlenir” dedi.
Kurtulmuş, buradaki gerginliğin temel sebebinin ABD ile yakınlaşan ve bunu Irak’taki duruma yansıtan İran’ın izlediği, “Mezhepçi siyasetin, Irak’a yansıması” olduğunu söyledi. Kurtulmuş, “Irak’taki Şii dostlarımızla ilişki, Türkiye tarafından bozulmamıştır” dedi.
Kurtulmuş, şöyle devam etti: “Musul’da, Haşdi Şabi eliyle yapılacak olan mezhebi bir kıyım, farklı sonuçları ortaya çıkaracak, bölgeye sirayet edecek. Türkiye mezhep savaşının bölgede başlamaması için elinden gelen gayreti ortaya koyacak. PYD-YPG üzerinden o bölgede, şehirlerin demografisini değiştirmeye kalkacak, ‘oldu-bitti’ oluşturarak Türkiye’yi rahatsız edecek bir gelişmeye karşı da Türkiye duyarlıdır, bu ulusal savunma meselesidir.
‘Hiçbir farkı yok’
Türkiye gerektiğinde sahada olacağını da ilgililere söylemiştir ve sebepleri de iletmiştir. Bunlardan birisi de orada mezhebi ya da etnik katliamın önüne geçmektir. Bu çerçevede kaldığı sürece zaten Türkiye’de sahada fiilen kara operasyonu içerisinde olmasını gerektirmeyebilir. Gerekirse olacağız.”
Kurtulmuş, “Başika Üssü’ne yönelik bir saldırı olursa Türkiye karadan girecek mi?” sorusunu “Başika’ya bir saldırı olursa bu Başika’ya yapılan saldırının Ankara’ya yapılan bir saldırıdan hiçbir farkı yoktur” diye yanıtladı.
‘Her şehir tehdide açık’
Kurtulmuş, ‘Ak Parti’de FETÖ’cüler cirit atıyor ve bunların temizlenmesi gerekiyor’ gibi bir algının doğru olmadığını, bunun, 15 Temmuz sonrası FETÖ algı operasyonlarının parçası olduğunun anlaşıldığını belirtti. Bir gazetecinin, CHP’nin Parti Meclisi’nde iki FETÖ mensubunun bulunduğunu ve Kılıçdaroğlu’nun müdahale etmediğini söylemesi üzerine Kurtulmuş, “Kılıçdaroğlu gereğini yapmalı. Partisinden uzaklaştırmıyorsa FETÖ ile mücadele etmiyor demektir” dedi. Kurtulmuş, Ankara’da 30 Kasım’a kadar gösterilerin geçici olarak yasaklanmasına ilişkin, “Çok ciddi duyumlar var. Önümüzdeki günlerde DAEŞ’in tehdit olma potansiyeli artacak. Türkiye’nin her şehri tehdide açık demektir” dedi.
‘Başkanlık oylamasında 330’un üzerine çıkılır’
Kurtulmuş, başkanlık sisteminin içerisinde federal sistemin olmadığının altını çizdi. Kurtulmuş, “Tavrımız net. Sayın Bahçeli de stratejisini ortaya koyuyor. ‘Metninizi görelim’ diyor. Rahatlıkla 330’un çok üzerinde bir sonucun çıkacağını görüyorum” diye konuştu. Kurtulmuş, başkanlık seçimi zamanlamasının teknik bir iş olduğunu söyledi. Kurtulmuş, CHP ve HDP’nin pozisyonunu açıkça ortaya koymalarının da süreci hızlandıracağını, Ak Parti’den fire çıkmayacağını bildirdi. Bahçeli’nin tavrına ilişkin soruya ise Kurtulmuş, “Bahçeli’nin tavrı çok net” karşılığını verdi.
‘Anayasal sınır içinde’
Bahçeli’nin açıklamalarının hatırlatılmasının ardından, “referandumdan ‘hayır’ çıkarsa Cumhurbaşkanı anayasadaki sınırları içerisine çekilecek mi” sorusu üzerine Kurtulmuş, bunun yanlış bir tartışma olduğunu dile getirdi. Kurtulmuş, “Cumhurbaşkanı zaten anayasal sınırları içinde hareket ediyor” diye konuştu.