Pazar Parmak uçlarında zafer

Parmak uçlarında zafer

19.01.2020 - 07:50 | Son Güncellenme:

Balenin en prestijli yarışmalarından Youth America Grand Prix yarı finallerine damga vuran balerinlerimiz başarılarıyla zirveye kondu

Parmak uçlarında zafer

Zarafetin ardında gücü ve rekabeti gizleyen balenin pointlerine kulak verme zamanı. Zira aklımıza modern dansın yaratıcılarından Martha Graham’ın “Kollarımız arkadan başlıyor çünkü bir zamanlar kanattılar” sözünü hatırlatırcasına bugünlerde Türk balerinler başardıklarıyla yüksekten uçuyor. Geçtiğimiz kasım ayında, 484 öğrencinin katılımıyla İtalya Cattolica’da gerçekleşen dünyanın en prestijli burs yarışmalarından “Youth America Grand Prix”nin yarı finallerinde temsilcilerimiz farklı kategorilerde önemli dereceler elde etti. 14 yaşındaki Yağmur Uzşen birinci, 15 yaşındaki İlayda Özbilgin ikinci ve 13 yaşındaki Yasemin Kayabay üçüncü oldu. Bu başarılar Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne 17 ülke 103 okul arasında “Youth America Grand Prix En Seçkin Okul”u ödülünü getirdi. Son dönemlerde sürekli başarı hikayeleriyle adını duyduğumuz MSGSÜ Devlet Konservatuvarı Bale Anasanat Dalı 1971’de kapılarını açtı. MSGSÜ’nün kaderi 1988’de iki Rus eğitmenin okulun kapısından girmesiyle değişmiş. Natalie Khmeleva ve Aleksandr Khmelev’in hem ders verdiği hem de eğitimciler yetiştirdiği okul, bölüm başkanı Prof. Ayşin Kabalak’ın deyimiyle o günlerin meyvelerini topluyor. Nisanda New York’ta düzenlenecek olan final turunda yarışmaya hak kazanan öğrenciler ve başarının mimarlarıyla MSGSÜ’de bir araya geldik.

Parmak uçlarında zafer

İlayda Özbilgin

Haberin Devamı

“Kendi eserlerimi sahnelemek istiyorum”

Büyükler Klasik Dans Kategorisi’nde 2’nci oldunuz. Hangi eserle performans sergilediniz? Bu dereceyi bekliyor muydunuz?


“Harlequinade” ile dans ettim. Sonuç benim için sürpriz oldu, çünkü hiçbir derece beklentim ya da umudum yoktu. 15-19 yaş aralığındaki büyükler kategorisinde yarıştım ve o grubun en küçüğüydüm. Bu yüzden umudum da yoktu.

İkinci olunca neler hissettiniz?

Yarışmaya hazırlanırken korktum. Diğer yarışmacıları görme şansınız da oluyor çalışırken. Onlar ne yapıyor, nasıl yapıyor? Bazı yarışmacılar bizim gibi ilk defa yarışmıyor. Daha tecrübeliydiler. Çok güzel bir sonuç aldım mutluyum.

Tecrübeli isimler arasında sizi öne çıkaran şey neydi?

Dans ettiğim varyasyonu çok severek yapıyorum. Daha önce okulumuzda da dans etme fırsatım olmuştu bu eserle. Çok seviyorum ve sahipleniyorum. Sahnede olmayı bale salonunda olmaktan daha çok seviyorum. Daha rahat hissediyorum. Orada da rahat hissettim sanırım.

Balerin olmaya nasıl karar verdiniz?

Piyano çalıyordum ve konservatuvara hazırlanırken de müzik bölümüne girmek istiyordum. Öncesinde butik bir bale okulunda hobi olarak bale yapıyordum. Konservatuvara hazırlanırken bir bale öğretmeniyle tanıştım bana “Niye bale bölümüne de girmiyorsun?” dedi. Öyle başladım. MSGSÜ’yü kazanınca anladım ki baleyi gerçekten seviyorum ve devam etmek istiyorum.

Haberin Devamı

Yurt dışı opsiyonunu kullanmayı düşünüyor musunuz?

Spesifik bir okul hayalim yok ama dans kariyerime yurt dışında devam etmek istiyorum. Sahnede olmayı sevdiğim için ileride koreograf olmak istiyorum. Bu sayede gelecek nesillere bunu aktarmayı, bu duyguyu yaşatmayı arzuluyorum.

Bir sakatlık yaşadınız mı?

İki sene üst üste parmağımı çatlattım. Çok hoş zamanlar değildi benim için. Sakatlık çok zor bir şey. Bütün arkadaşlarını görüyor bir şeyler yapmak, denemek istiyorsun ama seni kısıtlayan bir şey var.

Sahnede olmak nasıl hissettiriyor?

Ben baleye sahne için başladım. Bale hakkındaki detayları bilmeden bu işe başladığım için direkt sahneye çıkmayı, oranın tadını çıkarmayı düşünmüştüm. Şu anda aynı yeri düşünüyorum; sahne. Benim rahat olduğum yer orası.

İleride kendi oyunlarını sahnelemek isteyen biri olarak sizin en etkilendiğiniz eser hangisi?

Müzik olarak bana dokunan şeyleri seviyorum. Mesela Çaykovski’nin eserlerini. Seyicilerin müziği duyduğunda acaba ne oluyor diye düşünecekleri, merak uyandıran şeyleri. Biz de dansçıyız ama insanız da her zaman aynı performansı gösteremiyoruz. Ama etkili bir eser, bir müzik olduğunda senin de performansını yukarı çekiyor.

"Büyük yankı uyandırdık"

Parmak uçlarında zafer



MSGSÜ’nün “En Seçkin Okul” ödülü kazanarak bir ilke imza atmasına MSGSÜ Bale Anasanat Dalı Bölüm Başkanı Prof. Ayşin Kabalak, “Büyük yankı uyandırdık. Bu başarının mimarları 1988-89’dan itibaren okulumuzda görev alan iki Rus eğitimci Natalie Khmeleva ve Aleksandr Khmelev. Natalia Khmeleva burada 30 yıl hocalık yaptı. Bir bale okulunun nasıl olması gerektiğiyle ilgili bir sistem oturttu. Şu anda biz o çalışmaların meyvelerini topluyoruz” diyor. Eğitmenlerden Işıl Konya ise diğer katılımcı ülkelerin Türk balerinlerin başarısının karşısında yaşadığı şaşkınlığı şöyle anlatıyor: “İtalyanlar ve diğer ülke temsilcileri çok şaşırdı. Yanımıza gelip okulunuz Erasmus’a açık mı?, Yaz okulu düzenliyor musunuz? gibi sorular sordular.”

Zeynep Yağmur Uzşen

Parmak uçlarında zafer


Haberin Devamı

“New York’a gidebilmek için desteğe ihtiyacım var”

Junior Klasik Dans Kategorisi’nde birinci oldunuz. Orada hangi eserle performans sergilediniz?

Haberin Devamı

Yarışmaya “Şımarık Kız” varyasyonuyla katıldım. Klasik kategoride Top 12’ye girdim ve New York finallerinde yarışmaya hak kazandım. Yarışmaya hazırlanırken biraz umudum vardı. Oraya gittiğimde bir parça yok oldu çünkü gerçekten çok güçlü rakipler vardı. Gördüğünüzde biraz umutsuzluğa kapılıyorsunuz. Sonra kendimi topladım ve dedim ki; yapabilirim!

Birinci olunca neler hissettiniz?

İlk başta inanamadım, çok mutlu oldum. Sonrasında çok normal gelmeye başladı. Sanki birinci değilmişim, her şey aynıymış gibi.

Haberin Devamı

Balerin olmaya nasıl karar verdiniz?

Bale kurslarına giderken baleyi çok sevmiyordum aslında. Oyunlar izleyip bale yaptıkça sevmeye başladım. MSGSÜ’yü kazanınca her şey çok değişti.

Bu başarı size yurt dışında eğitim olanağı sağladı. Yolunuza nasıl devam etmeyi düşünüyorsunuz?

Burs kazandığım okulları deneyip en iyisine karar vermeye çalışacağım. Seneye tam zamanlı olarak Almanya’nın Stuttgart kentinde bulunan bir bale okuluna gideceğim.

Peki, sahnede olmak nasıl hissettiriyor?

Kendimi çok özel hissettiriyor. Çok güzel bir duygu. Sahneye çıkınca her şeyi unutuyorsun. Sadece dansına konsantre oluyorsun.

Nisan ayında New York’ta finaller gerçekleşecek. Hazırlıklar başladı mı?

New York’taki finallere gidebilmem için desteğe ihtiyacım var. Çünkü maddi imkanlarımız kısıtlı. Bu hepimiz için geçerli. Bu durum belki daha büyük başarıların önüne geçiyor. Çünkü uçak bileti ve konaklama dahil her şey yarışmacı tarafından karşılanıyor. Sponsor bulamazsam oraya gidemeyeceğim.

Balede bir sakatlıkla her şey bitebilir. Bu sizi endişelendiriyor mu?

Geçtiğimiz yıllarda sakatlanmış ve bir sene baleye ara vermiştim. Geri dönüşü neyse ki oldu. O dönem geri kalırım diye çok endişelendim. O sahneye bir daha çıkamamak geçiyor kafanızdan. Ama hayatın sonu gibi düşünmemek lazım, baleyi bıraksam da başka bir sanat dalıyla devam edeceğim.

Baş dansçı olmak gibi bir hayaliniz var mı?

Çok güzel tiyatrolarda dans edip sonra kariyerimi öğretmen olarak sürdürmek istiyorum.

Balerin olmayı hayal edenlere ne söylemek istersiniz?

Bale çok güzel bir sanat. Erkek çocukları da yapmalı. Erkekler bale yapamaz diye düşünüyorlar ama çok yanlış. Bale erkeklere çok yakışıyor. Zaten onlar olmazsa biz de dans edemeyiz.

Yasemin Kayabay

“Biri bana çarpınca görmezden geliyorum”

Parmak uçlarında zafer



Ebru Cansız’ın koreografisini yaptığı dans ile Çağdaş Dans Junior Kategorisi’nde üçüncülük kazandınız. Yarışmaya hazırlanırken bu dereceyi bekliyor muydunuz?


Hem klasik hem çağdaş dans alanında Top 12’ye girdim ve New York finallerinde yarışmaya hak kazandım. Genelde çok mükemmeliyetçi biriyim. Kendi içimde ilk üçe gireceğim demiştim. Kendimi şartlamıştım. Ama olmasa da önemli değildi. Çünkü yarışmalara gittikçe tecrübe kazandım. Hedefi yüksek tutuyorum ama önemli olan oradaki deneyim. Üçüncü olunca çok sevindim.

Diğer arkadaşlarınıza göre daha tecrübeli bir dansçı olarak neler öğreniyor bir balerin yarışmalarda?

Yarışmalar gerçekten çok şey katıyor. Her gün iyileştirebileceğim şeyler var mı diye bakıyorum. Bu sefer diğer yarışmacılara bakmamaya karar verdim. Çünkü ilk yarışmamda herkese o ne yapıyor bir baksam diye çok düşünmüştüm. Yarışmadan önce 15 dakika sahnede ısınıyorsun tek başına. Orada herkes birbirine çarpıyor, itiyor birbirini. Bu sefer gerçekten hiç kimseye bakmadım. Bu sefer çok daha rahattım belki deneyimden dolayı.

Centilmen olmayan hareketlerle nasıl mücadele ediyorsunuz?

Aslında hiç öyle biri değilim. Balede çok fazla laf sokma oluyor. Ben genelde pasif kalıyorum. Çünkü sen de bir şey söyleyince olay daha kötüye gidiyor. Sen de kötü bir şey yapmış oluyorsun. Biri bana çarpınca görmezden gelmeyi tercih ediyorum. Yarışmalarda hep kendini öne atarsın. Çünkü jüriye kendini göstermen gerek. Ben yanlardan sıyrılıp öne geçerim. Taktiğim bu.

Kazandığınız bursları değerlendirecek misiniz?


Zürih’ten tam burs kazandım. Zürih’i daha önce de deneyimlemiş ve çok memnun kalmıştım. 15-16-17 yaş kategorisine kabul edildim. Ve seneye oraya gittiğimde 14 yaşında olacağım.

“En Seçkin Okul” ödülünü aldınız. Bu başarının sırrı ne?


Her gün ortalama beş saat çalışıyoruz. Öğretmenimiz detaylara çok dikkat ediyor. Sonra prova yapıyoruz. Ben genelde mimikleri çok seviyorum. Işıl Hocam bana mimikli güzel bir dans seçti. Doğru dans seçmek, doğru çalışma, detay belirleyici sanırım.

Sahne sizin için ne ifade ediyor? Nasıl bir gelecek hayal ediyorsunuz?

Sahneye çıkınca bir anda her şey duruyor. Orada tekniği de düşünmek gerekiyor ama hareketleri her gün yaptığımız için kollar, dönüş, her şey kendiliğinden geliyor. İleride umarım büyük sahnelerde dans edebilirim. Çok dikkatli çalışıp sakatlanmamak istiyorum. Her gün düzgün ısınıp eve gittiğimde dinleniyorum. Böyle daha korunaklı hissediyorum. Hayalim başdansçı olmak, çünkü arka planda kalmayı sevmiyorum. Yurt dışında dans etmeyi çok isterim. Hayalimse Atatürk Kültür Merkezi’nde dans etmek.

Fotoğraflar: Ercan Aslan