Siyaset AB: Siyasi irade şart

AB: Siyasi irade şart

15.07.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

AB: Siyasi irade şart

AB: Siyasi irade şart


Yılmaz, bakanlık koltuğuna oturduğu ilk gün AB'nin genişlemeden sorumlu yetkilisi Verheugen'le görüştü: siyasi irade var, siz mali yardımları yollayın


       Avrupa Birliği'ne ilişkin iç düzenlemelerden sorumlu olarak Başbakan Yardımcılığı görevini üstlenen Mesut Yılmaz, AB'nin genişlemeden sorumlu yetkilisi Gunter Verheugen'a, "geçmişteki ihmallerin yinelenmeyeceğini" söylerken "mali yardımların artık geciktirilmemesini" istedi.
       Başbakan Bülent Ecevit ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem ile önceki gün yaptığı görüşmelerin ardından dün sırasıyla sivil toplum örgütleri, Devlet Bakanı Rüşte Kazım Yücelen, Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile görüştü.
       Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgilere göre, ilk resmi kabulünü yapan Yılmaz ile Verheugen arasındaki bir saatlik görüşmede özetle şu diyalog gelişti:

       Verheugen: Önümüzdeki yıl itibarıyla, başta Anayasa olmak üzere, Kopenhag kriterleri doğrultusunda tüm değişikliklerin yapılmasın istiyoruz. Bağlayıcı olan bir siyasi belge oluşturulmalı. Siyasi iradenin neler yapacağını bekliyoruz.

       Yılmaz: Son dönemde artık somut talepler var. Üstelik AB'ye tam üyelik konusunda ortam oldukça müsait. Ancak AB de mali yardımlar konusundaki yükümlülüklerini yerine getirmelidir. Sizin gibi muhatabımızın olması da bir şans.

       Verheugen: Siyasi irade gösterilmesi işimizi kolaylaştırır. Bunu gösterin.

       Yılmaz: Siyasi irade gösterilecektir. Bugüne kadar bazı ihmaller oldu. Bundan sonra yaşanmayacak.

'İnsan haklarında iyileşme göremedik'

       ANKARA Milliyet
       AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen, Ankara'daki temasları çerçevesinde bir araya geldiği insan hakları örgütlerinin temsilcilerine, "insan hakları alanında iyileşme gözlemleyemediklerini" söyledi.
       Daha önce sivil toplum örgütleri ile program yapmadığı iddiaları basına yansıyan Verheugen, dün sabah AB Komisyonu Türkiye Temsilciliği'nde İnsan Hakları Vakfı Başkanı Yavuz Önen, İnsan Hakları Derneği (İHD) Başkanı Hüsnü Öndül, Mazlum - Der Başkanı Yılmaz Ensarioğlu, Türkiye Barolar Birliği Genel Sekreteri Özdemir Özok, Türk Tabipleri Birliği Başkanı Füsun Sayek ve Helsinki Yurttaşlar Derneği kurucu üyesi Bülent Tanık ile yaklaşık bir saat süren bir görüşme yaptı.
       İHD Başkanı Öndül, AB temsilcisi ile yaptıkları görüşmede "312. madde veya başka spesifik bir konunun gündeme gelmediğini, Verheugen'in, Helsinki zirvesinden beri Türkiye'de insan hakları alanında olumlu bir gelişme gözlemleyemediklerini aktardığını" söyledi. Verheugen'e, İHD'nin insan hakları raporu da verildi.

600 milyon dolar geliyor

       Verheugen, Başbakanlık'taki görüşmelerinin ardından yaptığı açıklamada, AB'nin Türkiye'ye 630 milyon Euro (yaklaşık 592 milyon dolar, 371.1 trilyon lira) mali yardım sağlayacağını bildirdi.
       Verheugen, gazetecilerin mali yardım konusundaki soruları üzerine şu açıklamayı yaptı:
       "Ayrıntılı açıklamayı sonra yapacağım, ancak Türkiye'ye katılım öncesi ortaklık için ayrılan miktarı iki katına çıkardığımızı söyleyebilirim. 2000 yılından itibaren 180 milyon Euro vereceğiz. Ayrıca Türkiye Avrupa Yatırım Bankası'nın bazı programları ile gümrük birliği işbirliği için yaklaşık 450 milyon Euro alacak. Ama bunu peyderpey alacak."
       Verheugen, Türkiye'nin Avrupa Yatırım Bankası'nın bazı programlarından da faydalanabilecek konumda olduğunu vurguladı.

Yılmaz: Ödevlerimiz var

       Verheugen'den sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yılmaz da, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği için hem siyasi, hem de ekonomik açıdan yerine getirmesi gereken birtakım görevleri olduğunu söyledi.
       AB'nin eylül ayı içinde bir katılım ortaklığı belgesi hazırlayarak Türkiye'den beklentilerini dile getireceğini belirten Yılmaz, şunları söyledi:
       "Aslında bu görüşmeler, bu belgenin hazırlık temaslarıdır. Bizim de bu konuda görüşlerimizi almaktadırlar, ama bu belge AB'nin belgesi olacaktır. Türk hükümeti de bu belgeyi inceledikten sonra kendi ulusal stratejisini ortaya koyacaktır. Bütün bunlar sene sonuna kadar gerçekleştirilmesi gereken adımlardır. Bugünden itibaren Avrupa Birliği Genel Sekreterliği'nin faaliyete geçmesi ve AB konusundaki iç koordinasyonun yeni bir yapıya bağlanmasından sonra bu meselenin gelişmesine daha iyimser bakma imkanımız olduğuna inanıyorum."