Siyaset ANKARA - MİLLİYET

ANKARA - MİLLİYET

26.02.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

ANKARA - MİLLİYET

ANKARA - MİLLİYET

BAŞBAKAN Yardımcısı Tansu Çiller, herkese yapacağı uyarılar ve söyleyecekleri bulunduğunu belirterek, "Hiç kimse dini kendi tekelinde görmesin, kimse din üstünden istismar, siyaset yapmaya kalkmasın" dedi.
Çiller, hiç kimsenin bu ülkede cami yapılmasına karşı olmadığını belirtirken de "Ama hiç kimse bir yere cami yapılıyor diye, oranın fethedildiğini söylemeye de kalkmasın" diye konuştu.
DYP lideri, hiç kimsenin Anayasa'yı rafa kaldırıp, demokrasiye ara verebileceğini de düşünmemesini, aksi takdirde karşısında DYP'yi bulacağını bildirdi.
Çiller, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, ülkede bugün yapay bazı gündem ve tahriklerin ön plana çıktığını söyledi. Ancak, Türkiye'de demokrasi, laiklik gibi kavramların artık yerli yerinde olduğunu anlatan Çiller, şöyle konuştu:
"Devlet laiktir, laik kalacaktır. Bu Anayasal kavrama dokundurtmayız. Türkiye'nin herhangi bir yerinde, Sincan'daki gibi, herhangi bir yanlış varsa, DYP ne Meclis Soruşturması dinler, ne başka birşey dinler, onun gereğini yapar, kanunlar işler."
Uyarılarını, hükümet ortağı olarak değil, ülkede demokrasinin ve laikliğin teminatı olarak yaptığına da dikkati çeken Çiller, "Kimse dini kendi tekelinde görmesin, hiçkimse din üzerinden istismar ve siyaset yapmaya kalkmasın. Bu ülkede hiçkimse cami yapılmasına karşı çıkmaz. Ama kimse bir yere cami yapılıyor diye, oranın fethedildiğini söylemeye kalkmasın" diye konuştu. Çiller, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hiç kimse din ve vicdan özgürlüğüne gölge düşürecek ya da onları rencide edecek kamplaşmaya girmesin. Hiç kimse din istismarı üzerinden, iktisadi çıkar beklemeye kalkmasın.
Hiç kimse demokrasinin vazgeçilebilir bir kavram olduğunu düşünmesin. Çünkü o da Anayasal bir kavramdır. Demokrasi, değişik fikirlere açıktır. Ama hiç kimse biri şöyle diyor, böyle diyor diye hemen Türkiye'yi Cezayir'e, İran'a benzetmeye kalkışmasın.
Hiç kimse Anayasal düzeni rafa kaldırarak, demokrasiye ara vereceğini düşünmesin, karşısında bizi bulur. Hiç kimse, o demokrasinin ürünü olarak kendini Meclis'e taşıdığı halde, demokrasiyi bir kenara bırakıp, Anayasa'yı da rafa kaldıracak tahrikler içine girmesin.
Hiçkimse iftira süreci bir işe yaramadı, şimdi tahrikle bu Anayasal düzeni bir kenara iteyim de, ittireyim de, kendi geleceğime bir umut ışığı vereyim demesin."

Hiç kimsenin darbe kavramını sokağa düşürerek, Türk devletinin itibarını zedelemeye kalkışmamasını da belirten Çiller, şöyle devam etti:
"Hiç kimse, din kurallarına dayalı bir devlet kavramını bu milletin benimseyebileceğini düşünmesin. Hiç kimse, çağdaş bir devlet anlayışıyla inançlarını bütünleştirmiş olan Türk halkını, yeni sorgu suallerle bir tereddüt içinde bırakmasın. Hiç kimse laikliği de, dini de partizanca kullanıp, bu ülkeyi kamplara bölmeye kalkmasın."
Hükümet protokolü dışında, partilerin ve tabanlarının birbirlerine karşı bir mesuliyetleri olmadığını ifade eden Çiller, "hükümetin icraatı ayrı bir olaydır. Bunun dışında onun söylediği, bunun söylediği DYP'nin doğrudan meselesi değildir" diye konuştu. Çiller, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer bu söylenenlerde ya da yapılanlarda, hükümet icraatı dışında bir sıkıntı varsa, herhangi bir rahatsızlık varsa, işte kanunlar, işte mahkeme, işte savcı, işte yargı... gereğini yapar. Sincan'da da yapmıştır.
Biz, ortağımızın tabanının bütün söylediklerinin mesulü değiliz. Hükümet icraatı dışında ortağımızın rejim dışı davranışları var, iddiaları mı var? Olabilir. O zaman işte buyursunlar Anayasa Mahkemesi, götürsünler oraya. Ama hiç kimse bizim Anayasa'ya karşı bir icraata gözyumacağımıza ihtimal bile vermesin."