Siyaset 'Atatürk ilkelerine aykırılık irticadır'

'Atatürk ilkelerine aykırılık irticadır'

11.05.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Çörtoğlu, hükümet üyelerine yanıt niteliğinde bir konuşma yaptı: Devletin dine dayalı düşünce ve akımların etkisinden arınması laiklik, Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı her hareket irticadır

Atatürk ilkelerine aykırılık irticadır

DANIŞTAY'IN KURULUŞ YILDÖNÜMÜNDE BAŞKAN ÇÖRTOĞLU'NDAN İRTİCA UYARISI Çörtoğlu, dün Danıştay'ın 139. kuruluş yıldönümü nedeniyle yaptığı konuşmada, 2. Daire'ye yönelik "münferit sayılamayacak" saldırının laik devlet düzenini, demokrasiyi, yargı bağımsızlığını hedef aldığını vurguladı. Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, 17 Mayıs 2006'da Danıştay 2. Daire'ye düzenlenen silahlı saldırıyı "kimlerin cesaretlendirdiğinin üzerinde ayrıca durulması gerektiğini" vurgularken isim vermeden Başbakan Tayyip Erdoğan'a sert eleştiriler yöneltti. Saldırının ardından yaptığı ilk kuruluş yıldönümü konuşmasında "Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı her türlü hareket irticadır" diyen ve cumhuriyet mitinglerine destek mesajı veren Çörtoğlu, koruma önlemleri konusunda Emniyet'i açıkça uyardı. "Mesai saatinde, 2. Daire'mizin toplantı odasına kadar girilmek suretiyle mensuplarımıza saldırılmasında cesaretin ve gücün nereden alındığı, ayrıca üzerinde durulması gereken konuların başında gelmektedir" diyen Çörtoğlu, saldırıdan bir hafta önce Danıştay'ın 138. kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmada "hedef gösterildiklerini söylediğini" anımsattı. Çörtoğlu, bu konuşması için "Hep aynı açıklamaları dinliyoruz" açıklamasını yapan Erdoğan'ı isim vermeden şöyle eleştirdi: "Maalesef üzerinde önemle durduğumuz hususlar, devlet adına yetki kullanan makamlarca önemsenmemiş, kuruluş yıldönümlerinde aynı açıklamaların hep dinlenildiği ifade edilerek, tehlikelinin varlığı göz ardı edilmiştir. Türkiye'de 'tehdit düzeyinde irtica yok' denilerek bu durumun hafife alınması, kimi yayın organlarının sorumsuz beyan ve yönlendirmeleri bazı çevreleri cesaretlendirmiş ve ülkemizde pek çok kanlı eylemin yaşanmasına sebebiyet verilmiştir." 'Cesaret nereden geliyor?' Koruma önlemleri konusunda Emniyet'i eleştirirken, son olarak Hrant Dink ve Malatya cinayetlerinin ardından yapılan "koruma talebi yoktu" açıklamalarını anımsatan ifadeler kullanan Çörtoğlu, şunları söyledi:"Koruyucu ve önleyici güvenlik tedbirlerini almakla görevli olan, her türlü bilgi ve istihbaratı elinde bulunduran Emniyet ve diğer güvenlik birimleri, yakın tehlikeyle karşı karşıya bulunan, bu tehlikenin varlığına işaret eden kişi ve kurumlara karşı daha duyarlı olmalı, 'bu konuda istemde bulunulmadı' bahanesine sığınmadan kişi ve kurumları korumak için resen (kendiliğinden) harekete geçmelidir."Çörtoğlu, "katil yakalandığı için peşi bırakılamayacak kadar tarihsel öneme sahip saldırının Danıştay'da asla unutulmayacağını" vurguladı. 'Emniyet bahane aramasın' Laikliğin, "devletin dine dayalı düşünce ve akımların etkisinden arınması" anlamını da taşıdığını belirten Çörtoğlu, Tandoğan'daki cumhuriyet mitingi için "bindirilmiş kıtalar" diyen ve katılım için dile getirilen "1 milyon" sayısını abartılı bularak "paradan atılmış sıfırlar" benzetmesi yapan Erdoğan'ı yine isim vermeden eleştirdi. Çörtoğlu, "Maksatlı çevrelerce, laikliği koruma ve yaşatma bilincinde olan duyarlı vatandaşlarımıza çeşitli benzetme ve nitelendirmelerde bulunulmaktadır" dedi.Çörtoğlu, "irtica ile mücadele ve laik yapının korunmasında, dinin siyasal amaçla kötüye kullanımının önlenmesinde toplumsal duyarlılığı önemsediklerini, bunu laik düzenin en teminatı olarak gördüklerini" vurguladı. 'Bindirilmiş kıta' tepkisi Eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in 2006'da söylediği "Yasalarımızda irticanın tanımı yok" sözlerine, yine isim vermeden "Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı her türlü hareket irticadır" karşılığını veren Çörtoğlu, "önem ve öncelik sıralaması zaman içinde değişse de Türkiye'de her zaman irtica tehdidinin olduğunu ve olacağını" vurguladı.Çörtoğlu, "Türk ulusu kavramının ırka dayanmadığını, cumhuriyetin tek devlet, tek ülke, tek dil, tek ulus, tek bayrak ülküsüyle kurulduğunu, laik cumhuriyetin kadınlara eşit yurttaş kimliği sağladığını" belirtti. İrticayı tanımladı Kadınların siyaset, kamu ve ekonomideki katılım ve temsil düzeyinin artırılmasını isteyen Çörtoğlu, cumhuriyetin ilk kadın yargıçları Nezahat ve Beyhan hanımların atanmasının üzerinden 77, TBMM'de 18 kadın milletvekili bulunmasının üzerinden 72 yıl geçtiğini ifade ederken, bütün kurumlara 93 mensubundan 42'si kadın olan Danıştay'ı örnek gösterdi. Danıştay'da 42 kadın üye Türk kadınının çağdaş yaşam biçimiyle çocuk ve gençlere örnek olma vasfını iyi kullanması gerektiğini kaydeden Çörtoğlu, kadınlara "hukuki kimliğine yönelik çağdışı girişimlere duyarlı olmaları, laik cumhuriyetin sağladığı haklara sahip çıkmaları" için çağrı yaptı. Çörtoğlu, çocukları dünyaya getirerek eğiten kadınlara erkeklerden öncelikli olarak eğitim görme ve meslek sahibi olma hakkı tanınmasının önemine de işaret etti. Kadınlara laiklik çağrısı Danıştay Başkanı Çörtoğlu, yargı denetimi konusunda 12 Eylül tasarrufları ve Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) kararlarını da kapsayan önemli bir çıkış yaptı. Çörtoğlu, YAŞ ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararlarının, cumhurbaşkanının tek başına yaptığı işlemlerin, olağanüstü dönem kararnamelerinin (12 Eylül döneminde görev yapan) Milli Güvenlik Konseyi'nin tasarruflarının, memurlara verilen uyarma ve kınama cezalarının yargı denetimi dışında bırakılmasının cumhuriyetin "hukuk devleti" niteliğiyle bağdaşmadığını vurguladı. 12 Eylül ve YAŞ'a denetim Çörtoğlu, Danıştay'ın 139. yıldönümü nedeniyle düzenlenen törende ağır biçimde eleştirdiği Başbakan Erdoğan ile TBMM Başkanı Bülent Arınç'ı akşam Devlet Konukevi'nde verdiği resepsiyonda ağırladı. Erdoğan'ı Çörtoğlu'nun karşıladığı geceye, Cumhurbaşkanı Sezer ile Baykal katılmadı. Sabah eleştirdi, akşam ağırladı Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Çörtoğlu'na gönderdiği kutlama mesajında, "kimi zaman şiddete varan baskılar karşısında bile laik cumhuriyete sahip çıkma kararlılığından ödün vermeden çalışan Danıştay'ın kararlarına saygı gösterilmesinin önemine" işaret etti. Sezer, yönetimin keyfiliğe sapmamasının yargısal denetimle mümkün olduğu noktada Danıştay'ın öneminin yadsınamayacağını vurguladı.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da mesajında, idari yargının gelişmesi, tarafsızlığını koruyarak bu kutsal görevi yerine getirmesinin, Atatürk'ün işaret ettiği muasır medeniyetleri aşma yolunda atılan adımların kökleşmesi bakımından büyük önemi olduğunu kaydetti.TBMM Başkanı Bülent Arınç mesajında, Danıştay'ın kritik görevini objektif kriterlere bağlı olarak gelecekte de yapacağına yönelik inançlarının tam olduğunu bildirdi. Liderlerden kutlama mesajı Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, demokrasilerde çoğunluğun rakipsiz duruma gelmesi halinde "zorbalık ve baskı"nın egemen olduğunu, bu durumdaki iktidarların diktatörleri aratmayan uygulamalar yaptıklarını anlattı.Erdoğan'ı, yargı kararlarından sonra yaptığı "Bu konuyu ulema bilir", "Demokrasiye kurşun sıkılmıştır"şeklindeki konuşmaları nedeniyle eleştiren Özok, şu uyarıda bulundu: "Cumhurbaşkanını halkın seçmesi halinde demokrasiyi sadece oy ve sandık olarak algılayarak uzlaşma ve yaşam biçimi olarak görmeyen benmerkezli liderler yönetiminde ülke kaosa sürüklenebilir." AKP'nin sınırsız bir iktidar anlayışıyla cumhuriyetin temel değerlerini tartışmaya açtığını, bunların yerine eski düzeni önerdiğini savunan Özok, "dindar bir cumhurbaşkanını Çankaya'ya gönderme" girişiminin "kendi egosunu tatmin ve siyaset anlayışını kanıtlama inadı" olduğunu söyledi. "İktidarın yönetim biçiminin Silahlı Kuvvetler bildirisi başta olmak üzere istenilmeyen olumsuzlukların sergilenmesine neden olduğunu belirten Özok, "Türk demokrasisi, halkın içten saygı duyduğu kışla ve cami kurumlarının korumasından ve el atmasından mutlaka kurtulmalıdır" dedi. Özok'tan 'ulema' eleştirisi NOTLAR... Çörtoğlu, tören için salona gelişi sırasında Danıştay üyelerince ayakta alkışlanan Sezer'e hitaben "5 parti tarafından aday gösterilerek bu göreve seçilmenizden kıvanç duyduk. Zor ve sıkıntılı günlerin yoğunluklu olduğu bu dönemde milletimiz için güven unsuru oldunuz. Tarih sizi, demokratik ve laik cumhuriyete bağlı saygın bir hukuk ve devlet adamı, insani yönünüz itibarıyla da halkla birlikte yaşayan, mütevazı ve sade bir vatandaş olarak anacaktır" dedi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok da Sezer'e, ailesiyle birlikte kıvanç duyulacak örnekler sergilediği için teşekkür etti.Törene saldırıda yaşamını yitiren Yücel Özbilgin'in eşi Sema Özbilgin ile oğlu Gökhan Özbilgin, saldırıda yaralanan Danıştay 2. Daire Başkanı Mustafa Birden ve daire üyeleri de katıldı. Sezer, tören sonunda, yaptığı hizmetler nedeniyle Özbilgin adına eşine plaket verdi. Sema Özbilgin dakikalarca alkışlandı.Törene hükümet adına Başbakan yardımcıları Abdüllatif Şener ve Mehmet Ali Şahin'le, Adalet Bakanı Fahri Kasırga katıldı.Danıştay, tören programını, aralarında hedef göstermekle suçladığı Vakit'in de bulunduğu bazı gazetelere göndermedi, ancak muhabirlerinin töreni izlemesine engel olmadı.Yoğun güvenlik önlemleri kapsamında, özel tim ve keskin nişancılar da görev yaptı. Sezer'e alkış ve övgü