Ayhan AYDEMİR - ANKARA

YENİDEN Doğuş Partisi Lideri Hasan Celal Güzel, TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu'na ifade verirken, Turgut Özal ve ANAP'ın iktidarda olduğu yıllara ilişkin fıkra gibi anılarını da anlattı. Böylece eski bakanlardan, ANAP Manisa Milletvekili Ekrem Pakdemirli'nin THY uçağı kullanıp 160 yolcunun kusmasına yol açması bile komisyon tutanaklarına geçti.
Güzel, mafya - polis - siyasetçi ilişkileri konusunda bildiklerini anlatırken, başbakanlık müsteşarlığı ve bakanlık yaptığı dönemde karşılaştığı komik olaylardan örnekler verdi. Komisyon üyelerine "Size bir anekdot anlatayım" diyen Güzel, yedi bin metre yükseklikteki "uçuş komedisi"ni şöyle dile getirdi:
"Pakdemirli'nin pilotluk brövesi var. THY uçağıyla Kuveyt'ten dönerken kokpite gidip kaptan pilottan uçağı aldı ve kullanmaya başladı. O zaman kendisi de bakan. Fakat uçakta bir sarsıntı, bir anormallik. 160 yolcu birden kusuyor. Hostesler torba yetiştiremiyor. Bunun üzerine uçağın kaptanı Pakdemirli'yi lafa tutarak, gizlice uçağı otomatik pilota aldı. Uçak 2.5 saat otomatik pilota bağlanmış vaziyette seyretti. Pakdemirli de bu süre boyunca uçağı kendisinin kullandığını zannetti.
Esenboğa'ya inişe geçilmesi sırasında otomatik pilottan da çıkılması zorunluydu. Kaptan pilot otomatik pilottan çıkınca, Pakdemirli saatlerdir otomatik pilotta olduğunu ve uçağı kendisinin kullanmadığını anladı ve `Eyvah, rezil olduk, bunu kimseye anlatmayın' diye sıkı sıkı tembih etti."
Bazı bakanlarına güvenmeyen, ancak "kol kırılır yen içinde kalır" mantığıyla hareket eden Özal'ın, Tapu ve Kadastro'dan sorumlu Devlet Bakanı Sudi Türel'in de aralarında bulunduğu bakanları izleme görevini kendisine verdiğini belirten Güzel sözlerini şöyle sürdürdü:
"Asker arkadaşı olan Türel'i devlet bakanlığından alıp Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na verdi. Ne var ki, Türel'in problem yaratacağını düşünerek, Devlet Su İşleri'ni ondan alıp Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'na bağladı. Hiç alakası olmadığı halde sırf Türel'e bağlı olmasın diye DSİ'yi Bayındırlık Bakanlığı'na bağladı. Güvenmiyordu, ama vefası vardı."