Siyaset Balkanlar'ın yeni adı Güneydoğu Avrupa

Balkanlar'ın yeni adı Güneydoğu Avrupa

03.03.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Balkanlar'ın yeni adı Güneydoğu Avrupa

Balkanların yeni adı Güneydoğu Avrupa


SİYASET KÜRSÜSÜ


       25 - 26 Şubat tarihlerinde Selanik'te Balkan ülkelerine yönelik önemli ve kalabalık bir toplantı yapıldı. Düzenleyenler Yunanistan'ın ana muhalefet partisi Nea Demokratia (Yeni Demokrasi), Avrupa Parlamentosu'nda en kalabalık grubu oluşturan merkez ve merkez sağ eğilimli Avrupa Halkçı Partiler Birliği (1) ve Anavatan Partisi'nin 1985'ten beri üyesi, Sayın Mesut Yılmaz'ın da 1991'den beri başkan yardımcısı olduğu Avrupa Demokratik Birliği idi.
       Katılanlar ise 18 ülkeyi temsilen 28 siyasi parti ve 7 uluslararası kuruluş ve vakıftı.
       "Güneydoğu Avrupa'da Demokrasi - İstikrar İşbirliği" konu başlıklı konferansa Balkanlar'dan 12 ülke ve 20 siyasi parti katılırken, Bosna - Hersek 4, Sırbistan 6 siyasi partiyle temsil ediliyordu. Bu sayılar iki ülkedeki siyasi dengelerin ne kadar hassas olduklarının örnekleridir.
       Bu konferanstan bilmemiz gereken önemli noktalar var; Avrupa Birliği, Balkanlar deyimini kaldırarak yerine Güneydoğu Avrupa tanımını getiriyor. Yunanistan ve Türkiye de bu tanıma dahil. Selanik'te Herald Tribune gazetesiyle ek olarak verilen Kathimerini'nin İngilizcesinde Türkiye ile ilgili haberler de Güneydoğu Avrupa başlığı altında veriliyor.
       Amaç Balkanlar adının akıllarda oluşturduğu kavga - çatışma görüntüsünü yok etmek olduğu kadar etnik kimliklerin keskinliğini Avrupalı adıyla yumuşatmak. Doğal olarak bundan Yunanistan karlı çıkacak. Zira sorunlu olduğu Arnavutluk, Kosova, Makedonya gibi komşularıyla ilişkilerini Avrupa Birliği sırtından geliştirebilecek.
       Selanik bölgenin başkenti ilan edilirken Nea Demokratia Partisi'nin kurduğu Karamanlis Vakfı, İngiliz (Webminster), Fransız (Robert Schumann), Alman (Hans Seidel) gibi siyasi parti vakıflarının başını çektiği çalışmalarla bölge partileriyle başlatılmış olan işbirliği kapsam ve derinlik kazanacak. Yunanistan'ın sağ partisi bu çalışmaları gerçekleştirirken, sol Pasok hükümeti de 2000 - 2004 arası 350 milyon doları Arnavutluk, Makedonya, Bulgaristan, Romanya ve Kosova'ya tahsis ediyor. Para Avrupa Birliği'nden, meyveleri toplamak Yunanistan'dan. Bu gelişmelere karşın (EDU üyesi Anavatan Partisi ve Balkanlar'da Demokrasiyi Geliştirme Girişimi üyesi Türk Demokrasi Vakfı dışında) Türkiye'nin bu siyasi gelişmelere seyirci olmaktan başka yaptığı hiçbir ciddi kurumsal hareketi yok. Tarihimizin en güzel parçasını oluşturan Balkanlar'da Batı ülkelerinin devlet, hükümet destekli vakıf, dernek ve kuruluşları cirit atmaktadır. Açtıkları şubeler, sürekli düzenledikleri seminer, konferans ve eğitim programlarıyla, oluşturdukları siyasi ilişki ve bağlarla Balkan ülkelerine iyice yerleşmiş durumdalar. Verdikleri hizmetler siyasete susamış Balkan siyasi partilerince adeta kapışılmaktadır.
       Konferansta çok müspet bir gelişme de Avrupa Halkçı Partiler Birliği Başkanı ve 1987'de Lüksemburg zirvesi öncesi Helmut Kohl'ün desteğiyle Türkiye'nin AB'de yeri olmadığını söylemiş olan W. Martens'in "Türkiye'nin yalnız AB içinde değil Helsinki'de şekillendirilen yeni Avrupa mimarisi içinde yerini almasını diliyoruz" şeklinde açılışta yaptığı konuşmaydı. Kapanışta Nea Demokratia Genel Başkanı Karamanlis'in yanında bu mesajı tekrarlaması ve "İlk defa PPE Başkanı Türkiye'nin tam üyeliğine destek verdiğini açıklıyor ve bunu Yunanistan da yapıyor" demesi mesajına ayrı bir önem kazandırdı.
       9 Nisan'da Yunanistan'da genel seçimler var. Öyle görülüyor ki, ilk kez Yunanistan seçimlerinde Türkiye konusu seçim malzemesi olmayacak. Komşuya seçimlerde iyi şanslar diliyorum.
       ----------
       (1) PPE - Halkçı Parti deyimi Avrupa'da merkez, merkez sağ partiler için kullanılan bir deyimdir.