"Başbakan çıkıp cesurca savunsun"

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan Abdullah Öcalan ile İmralı'da görüşülmesinin doğruluğunu meydanlarda anlatmasını istedi. Demirtaş, "Başbakan çıkıp cesurca diyebilmelidir. Bu sorunun çözümü için PKK ile de görüşürüz. Öcalan ile de görüşebiliriz demelidir Başbakan. Bu önemli fırsatı kaçırmamalıdır. Referanduma kurban etmemelidir" dedi.

Selahattin Demirtaş, dün gece Mardin'de mitingde konuştu. BDP Grup Başkan Vekili ve Batman Milletvekili Bengi Yıldız'ın da katıldığı miting alanına BDP'liler gelirken, havai fişekler atıldı. Yaklaşık 3 bin kişinin bulunduğu miting alanında PKK flamaları ve Abdullah Öalan resimleri asılırken, PKK lehine sloganlar atıldı.

"BOYKOTTA KARARLIYIZ"

Demirtaş, referandumda boykotta kararlı olduklarını ve geri adım atmayacaklarını belirterek, Türkiye'de barış isteyen ve anayasada kendileri görmek isteyen her kesimin, referandumda sandığa gitmemesi gerektiği görüşünü savundu.

Selahattin Demirtaş, "Boykot bizim özgür irademizin sesidir. Bizim boykot kararımız bu ülkeye barış getirebilmek içindir. Biz ırkçılığı savunmadık, savunmayacağız. Biz yeni bir anayasaya hayır demiyoruz. Referandumda boykotta kararlıyız. Bir santim bile geri adım atmayacağız. Bu yolun sonu özgürlüktür. Anayasada kendilerini görmek isteyen Araplar da Süryaniler de bu referandumu boykot etmelidir" dedi.

"AKP KIŞKIRTMALARA KANMASIN"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, devletin İmralı'da Abdullah Öcalan ile görüşülmesinin doğruluğunu meydanlarda çıkıp anlatmasını isteyen Selahattin Demirtaş şunları söyledi: "Başbakan çıkıp cesurca diyebilmelidir. Bu sorunun çözümü için PKK ile de görüşürüz. Öcalan ile de görüşebiliriz demelidir Başbakan. Bu önemli fırsatı kaçırmamalıdır. Referanduma kurban etmemelidir. Bakın birileri milliyetçi bir dalga, milliyetçi bir hava estirebilir. MHP bunu kışkırtabilir ama Türkiye toplumu bu kışkırtmalara kanmamalıdır. AKP de bu kışkırtmalara karşı geri adım atmamalıdır. Eğer diyalog varsa bu anlamlıdır. Önemlidir, değerlidir. Mutlaka bunu sürdürmelidir. Ateşkesin kalıcı hale gelmesi için diyaloğu sürdürmelidir. Bu sorun diyalog ile çözmelidir. BDP olarak biz de bu sorunun muhatabıyız. Tartışmaya konuşmaya hazırız. Bu sorun kan akmadan silahsız çözülebilsin diye BDP üzerine düşen ne sorumluluk varsa yerine getirmeye hazırdır. Biz Başbakan'a buradan diyalog çağrısı yapıyoruz. Kanın durması ateşkesin uzatılması için ve siyasetçi bir çözüm için BDP'de hazırdır. BDP de bu sorunun konuşarak çözme taraftarıdır. Sivil toplum örgütleriyle birlikte DTK ile birlikte hükümetin de içinde yer alacağı bir müzakere grubu ile biz bu sorun oturup tartışalım. Ve artık Türkiye'nin özlediği barışı birlikte getirerek bu siyasi bir rekabet siyasi çekişme malzemesi olamaz. BDP bu konuya ucuz yaklaşmaz. Bunu bütün Türkiye'nin bilmesi gerekir. Kürtler barışa hazırdır. BDP barışa katkı sunmaya hazırdır. AKP de cesur olmalıdır. Başbakan da siyasi çıkarlarına kurban etmemelidir. Başbakan da cesur davranmalıdır. Madem Başbakan, 'ortada bir diyalog var, devlet sağlıyorsa devlet konuşur, bu sorunu çözer' diyorsa, hükümetin siyasi iradesi de bunun arkasında olmalıdır." Başbakan Erdoğan'ın tek dil, tek millette ısrar ettiğini, bu yüzden Kenan Evren Anayasası'ndan farklı olmadığını belirten Demirtaş, "Tayip Erdoğan'ın tek derdi AKP'nin koltuklarını kurtarmaktır. Kürt halkı kendi dilini istiyor, özerklik istiyor, vatandaşlık istiyor ve Kürt halkı artık kendini anayasada istiyor. Her kim kendini bu anayasada görmek istiyorsa boykot etmelidir" dedi.

KÜRTLER İÇİN PAKETTE BİR ŞEY YOK

Selahattin Demirtaş, Anayasa değişikliği paketinde, 12 Eylül'ü yaşayan Kürtler için hiçbir değişiklik olmadığını ileri sürdü. Demirtaş, "O zaman biz de şunu diyoruz. 12 Eylül'ün mağduru Kürtler ise ve Kürtler büyük bedeller ödemişse ve yeni bir anayasadan söz ediyorsanız nerede Kürtler, nerede Kürtlerin hakları? Biz onun için 12 Eylül anayasasına hayır diyoruz. Kürtlerin haklarının olmadığı bir anayasaya evet demiyoruz. Sandığa gitmiyoruz" dedi.

Boykot kararından geri adım atmayacaklarını tekrarlayan Demitaş, "Geri adım atacak Başbakan'ın kendisi olacak. Yanlıştan geri dönmesi gereken biri varsa o da Başbakan'ın kendisidir. BDP boykot kararında ısrarlıdır. BDP bu konuda sonuna kadar kararlıdır. Gözler Başbakan'da olsun. Herkes Başbakan'dan beklesin. Bu mücadelenin sonu yeni bir anayasa, demokratik Türkiye, özerk Kürdistan olacaktır" dedi.

KIŞANAK: ANKARA'DA TÜRK, MARDİN'DE KÜRT OLUYORLAR

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ise Mardin'in Derik İlçesi'nde halka hitap etti. Başbakan Erdoğan'ın BDP'nin Kürtlerin temsilcisi olmadığı açıklamasını eleştiren Kışanak, şunları söyledi: "Tayyip Erdoğan hangi Kürtleri temsil ediyor biliyor musunuz? Partisinde 75 Kürt kökenli ama şimdi Türk zihniyetli Kürtleri temsil ediyor. O partisindeki Kürt kökenli milletvekilleri, tekçi zihniyetin temsilcileridir. İhale ve para peşinden koşup ceplerini doldurmaya çalışan temsilcilerdir. Mardin'de Kürt, Ankara'da Türk oluyorlar. Onlar bu halkı temsil etmiyorlar. Bu Kürt kökenli Türk zihniyetli milletvekilleri Tayyip Erdoğan'a yalakalık yapabiliyorlar. Polis tarafından kolları kırılan çocuklar için neredeydiniz? Halkın yüzüne nasıl bakacaklar. Mardin AKP milletvekilleri ilçenize gelirlerse onları kabul etmeyeceksiniz biliyorum" dedi.

"ERDOĞAN ER YA DA GEÇ SAYGI GÖSTERECEK"

Gülten Kışanak, Başbakan Erdoğan'ın, 'Taraf olmayan bertaraf olur. Ya evet ya da hayır deyip bize kuyrukçuluk yapın' diyerek halkı tehdit ettiğini ileri sürdü. Kaşanak, şöyle dedi: "Tarafımız bellidir. Tayyip Erdoğan tarafımızın önünde er ya da geç saygı gösterecek, dikkate alacaktır. Özgürlüğümüzün, dilimizin, kimliğimizin yanındayız. Biz varlık ve yokluk mücadelesini veriyoruz. Meydanlarda yazdırılan özgürlüğümüzü anayasada yazdırmak istiyoruz. Dilimizin, özgürlüğümüzün, kimliğimizin önünde engel olan anayasayı çöpe atmak istiyoruz. Yapılacak yeni anayasada, 'Türkiye'de yaşayan herkes Türktür, Türkçe'nin dışında başka bir dil yoktur. Bu anayasayı kabul etmeyen partiler bölücüdür ve kapatılmalıdır' Tayyip Erdoğan ve Kenan Evren anayasası da bunları söylüyor. 'Tek dilleri kabul etmeyen çeksin gitsin' diyor. Biz de diyoruz ki asıl gitmesi gereken biri varsa o da sensin. Tayyip Erdoğan bu topraklara ne zaman, nesillerinin Anadolu topraklarına ne zamandan beri geldiğini bilebilir. Bizler yüzyıllardır bu topraklarda yaşamış halklarız. Yeni çıkardıkları anayasa paketinde ne özgürlük ne de 12 Eylül darbecilerinden hesap sormak var. AKP'nin her adımı, her söylemi yalan. Artık yalanın sonunu getirdiler. AKP ömürlerini uzatmak için böyle bir telaşın içine girmişlerdir."