Siyaset Başbakan Davutoğlu Ceylanpına'da konuştu

Başbakan Davutoğlu Ceylanpına'da konuştu

08.08.2015 - 19:32 | Son Güncellenme:

Başbakan Ahmet Davutoğlu Ceylanpınar'da halka hitap etti

Başbakan Davutoğlu Ceylanpınada konuştu

Başbakan Ahmet Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu ile birlikte Gaziantep'teki temaslarının ardından Şanlıurfa'ya geldi. Uçakla geldiği GAP Havaalanı'nda Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük, Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç ve kent protokolü tarafından karşılanan Başbakan Davutoğlu, alanda bekletilen helikopterle Suriye sınırındaki Ceylanpınar İlçesi'ne geçti. İlçedeki ilk ziyaretini Emniyet Müdürlüğü'ne yapan Başbakan Davutoğlu, telsizden geçtiği anonsla polislere moral verdi. Ceylanpınar'da 22 Temmuz'da PKK'lılar tarafından evlerinde uyudukları sırada şehit edilen polis memurları Feyyaz Yumuşak ve Okan Acar'ı rahmetle anan Başbakan Davutoğlu, polis telsizinden şunları söyledi: "Memleketimizin her köşesinde ve Ceylanpınar’da huzurumuzun emniyetimizin koruyucusu değerli emniyet görevlilerimiz hepinize her şeyden önce bütün milletim adına teşekkür ediyorum. Burada Ceylanpınar’da ülkemizin ve tarihin görüldüğü en alçakça cinayetlerden biri ve 2 kardeşimizin, 2 dava arkadaşımız silah arkadaşımız alçakça evlerinde şehit edildiler. Okan ve Feyyaz’ın emaneti, şimdi sizin omuzlarınızın üzerindedir. Sizler onlardan aldığınız emaneti en iyi şekilde koruyacak Ceylanpınar’ı huzurunu korumak için bu alçaklara bu kalleşlere nefes dahi aldırmayacaksınız. Biraz önce Feyyaz’ın ve Okan’ın aileleriyle babalarıyla anneleriyle konuştum onlarında sizlere selamları var. Her biri sizi evlatları gibi görüyorlar. Bizler de sizleri evlatlarımız olarak görüyoruz ve bu vatanın evlatları olarak bu vatanın birliğine ve beraberliğine huzuruna kim kast ederse mutlaka hesap sorulacak. Feyyaz ve Okan’ı şahadet ederek bir iç çatışma çıkarmak isteyen odakları, bölücü terör örgütünün bütün odakları, sığınakları tam bir şekilde cezalandırıldı. Herkes bilsin ki, sizler de bilin bu memleketi koruma görevi söz konusu olduğunda, her birimiz bu memleketin eşit vatandaşları olarak hangi etnik ve mezhebi kökenden gelirsek gelelim omuz omuza vereceğiz. İnşallah Belediye Başkanımızla da konuştuk Okan’ın ve Feyyaz’ın adları Ceylanpınar’ın 2 caddesine verilecek ve ebediyen Ceylanpınar’ın gönlünde yaşayacak. Bu cinayetleri işleyenler ne Ceylanpınarlıdır, ne Şanlıurfalıdır, ne Türkiyelidir, ne de insandır."

2 KİLOMETRE YÜRÜYÜP BELEDİYEYE GEÇTİ
Başbakan Davutoğlu, emniyetteki ziyaretinin ardından beraberindekilerle yürüyerek Ceylanpınar Belediyesi'ne geçti. Yaklaşık 2 kilometre yürüyerek belediyeye geçen Başbakan Davutoğlu, yolda kendisine ilgi gösteren Ceylanpınarlılara teşekkür etti. Başbakan Davutoğlu, Ceylanpınar Belediye Başkanı Menderes Atilla'dan sınır hattı ve ilçedeki durumla ilgili bilgi aldıktan sonra belediye binasındaki balkondan toplanan aralarında Suriyeli sığınmacıların da bulunduğu kalabalığa seslendi. Sabah saatlerinde astsubay Mehmet Yalçın Nane'nin şehit edildiği Kilis'teki Dağ Hudut Karakolu'nu ziyaret ettiğini hatırlatan Başbakan Ahmet Davutoğlu, şöyle dedi: "Hepinizi selamların en büyüğü ile selamlıyorum. Allah'ın selamı, bereketi, rahmeti üzerinize olsun. Bugün şehitlik makamındaydım. Orada askerlerimizle buluştum. Suriye'ye doğru baktım. Ah dedim ah. Tarihten bu yana olan bu kardeşliği ayıran kim? Ve oradan buraya saldırarak dinimize en büyük ihaneti yapan bu DEAŞ terör örgütüne karşı bir kez daha sesimizi yükselttik. Evet 23 Temmuz günü orada Mehmet Yalçın Nane kardeşimizi şehit etti terör örgütü."
Başbakan Davutoğlu, konuşmasını 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez' sloganıyla bölen kalabalığa "İşte Ceylanpınar'ın ruhu bu. Şehitler ölmez, vatan bölünmez" diyerek cevap verdi.

İLAN EDİYORUM; TEPELERİNE GİDER, CEZALARINI VERİRİZ
Başbakan Davutoğlu, Suriye'den herhangi bir terör örgütünden Türkiye'ye bir tehdit geldiği halde tepelerine giderek cezalarının verileceğini ilan ederek, şöyle devam etti:
"Orada Yalçın Nane'nin silah arkadaşlarıyla buluştum. Hepsinin gözü yaş doluydu. Ama Antepliydi; kimisi Sinopluydu, kimisi Kayseriliydi; kimisi Türkiye'nin doğusundan, kimisi batısından; kimisi Türk, kimisi Alevi, kimisi Sünni ama omuz omuza silah arkadaşları Yalçın Nane'yi andılar. Biz oradan döndük. Aslında bugün sabah Dağ Karakolu'nda verdiğimiz tabloyla şunu söyledik sınır ötesine; bir şehidimizin kanına girenin hesabını mutlaka sorarız, mutlaka sorarız. Buradan ilan ediyorum; 23 Temmuz'da Yalçın yiğidimizi öldüren DEAŞ terör örgütü veya herhangi bir başka örgüt şuan 100 metre öteye Suriye'den ülkemize bir tehdit teşkil ederse aynı 23 Temmuz gecesi gibi tepelerine gider, cezalarını veririz. Yine eğer Suruç'ta olduğu gibi 32 vatandaşımızın katledenlere cezalarını veririz. Oradan Ceylanpınar'a geldim. Buraya sizin kardeşleriniz, sizin evlatlarınız, şehit Okan Acar kardeşiniz, şehit Feyyaz kardeşinizi anmak için geldik. Aslında bugün siz buradaki mevcudiyetinizle diyorsunuz ki aziz Ceylanpınarlılar; şehit Okan, şehit Feyyaz bizim evladımızdır, Ceylanpınarlıdır, Niğdelidir, Kırşehirlidir ama bu ülkenin evladıdır her şeyden önce."
Başbakan Davutoğlu'nun, "Bir kez daha soruyorum; şehit Feyyaz, şehit Okan kardeşiniz mi? Onlara hakkınızı helal ettiniz mi?" diye sorduğu kalabalık, 'Evet' dedikten sonra 'Polise uzanan eller kırılsın' sloganı atınca kendisi de "Polise, askerimize, her bir vatandaşımıza uzanan elleri kırılsın ve bilin ki kırılacak, kırılacak, kırılacak" dedi.

ŞEHİT POLİSLERİN AİLELERİNİ TELEFONLA ARADI
Başbakan Davutoğlu, Ceylanpınar Emniyet Müdürlüğü ziyareti sırasında şehit edilen polisler Feyyaz Yumuşak ile Okan Acar'ın ailelerini telefonla aradığını söyleyerek, şunları söyledi: "Emniyet Müdürlüğümüzü ziyaret ettim. Orada da Okan'ın, Feyyaz'ın silah arkadaşlarıyla buluştum. Oradan Okan'ın, Feyyaz'ın annesini, babasını ve kardeşini aradım. Onlardan size selam var. Okan'ın, Feyyaz'ın ailesinden size selam var. Diyorlar ki; 'Onları öldürenler Ceylanpınarlı olamaz. Onları öldürenler Şanlıurfalı olamaz. Onları öldürenler bu ülkenin evladı olamaz ve onları gece yarısı enselerinden kurşunla alçakça, haince öldürenler insan olamaz.' Şimdi soruyorum Ceylanpınarlılar; şehit Okan'ın, şehit Feyyaz'ın alilerinin selamını alıyor musunuz? Buradan Niğde'ye seslenin. Ceylanpınar Niğde'nin kardeşi mi? Kırşehir'in kardeşi mi? Ebediyen kardeşi olacak mı? İşte bu ses, bugün Ceylanpınar'dan Hakkari'ye, Yüksekova'ya, Edirne'ye gidiyor. Allah sizden razı olsun. Size bugün gelirken basının, hiç kimsenin haberi yoktu buraya geleceğimden. Ama kahraman bir Belediye Başkanınız var. Menderes bey kahraman. 1.5 yılda 4 kez suikast yapıldı ona. Ama başını eğmedi. Ceylanpınarlı yiğitler başlarını eğmezler Allah'ın izniyle. Emniyet Müdürlüğü'nden buraya 2 kilometreye yakın yürüdük. Yolda bana muhabbetle sarılan Ceylanpınarlı kardeşlerime, bebeklere, çocuklara teşekkür ediyorum. Duysunlar ki onları bağrıma basarken kendi evladımı bağrıma basar gibi bastım. Türk, Kürt, Alevi, Sünni kim olursa olsun, bu vatanın evlatları birbirinin kardeşidir. Şimdi bu yiğit çocuklar, gençler her yerde omuz omuzalar. Ama Feyyaz, Okan kardeşimizi gece yarısı evlerinde katleden hainler var ya, o örgütün mensupları var ya onlar o kardeşliği bozmak istiyorlar. Onlar bu kardeşliği bozmak istemeseler de biz ebediyen kardeşiz, kardeş kalacağız."
Başbakan Davutoğlu, konuşmasını 'Kahrolsun PKK' sloganlarıyla bölen kalabalığa hitaben, "Burada kardeşi kardeşe kırdırmak isteyen herkes kahrolsun, haince saldıran herkes kahrolsun. Bakınız şurada 100 metre ötede Suriye sınırı var. Buranın adı Ceylanpınar. Orada Resulayn, Serekani. Hepsi aynı anlama geliyor. Biri Türkçe, biri Arapça, biri Kürtçe ama burada yaşayanlar hep kardeşti, hep kardeş alacaklar" dedi.

CEYLANPINAR'IN EN BÜYÜK CADDESİNE ŞEHİT OKAN VE ŞEHİT FEYYAZ ADI VERİLECEK
Başbakan Davutoğlu, Ceylanpınar'da PKK'lıların 22 Temmuz'da evinde uyurken meslektaşı Feyyaz Yumuşak ile birlikte şehit edilen polis memuru Okan Acar'ın isimlerinin ilçenin en büyük caddesine verilerek anılacağını söyledi. Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şimdi bu PKK, bu bölücü terör örgütü, bu DEAŞ ne yapmak istiyor biliyor musunuz? Sınırın 100 metre ötesinde Türk'ü, Arap'ı, Kürt'ü, Sünni'sini ve Alevi'sini birbirine kırdıranlar onlar istiyorlar ki bu kardeş kavgası Türkiye'ye de yansısın. DEAŞ öyle istiyor. Suruç'ta bomba patlattı. PKK öyle istiyor bölücü terör örgütü burada, Ceylanpınar'da hiç bir zaman olmayacağı şekilde 2 kardeşimizi haince ensesinden vurdu, Diyarbakır'da trafik kazası ihbarına giden Tansu kardeşimizi şehit etti. İşte DEAŞ ile PKK kardeş kavgası çıkarmak anlamında hiç bir fark yoktur. Biz de DEAŞ'ı nasıl cezalandırdıysak, bilsinler ki polisimizi evinde uyurken şehit edenlere aynı şekilde cezalandırır, gerekirse yine cezalandırırız. Biz merhamet yüklü bir medeniyetin insanlarıyız. İşte Ceylanpınarlılar, Okan'ın, Feyyaz'ın hep sizin kalbinizde yaşaması için biraz önce bir karar aldık. Ceylanpınar'ın en büyük caddesinin bir bölümüne şehit Feyyaz Caddesi, bir bölümüne şehit Okan Caddesi diyeceğiz inşallah. Ta ki oraya bakan herkes Ceylanpınarlı Okan, Ceylanpınarlı Feyyaz diyerek yüreklerine bassınlar. Soruyorum; Feyyaz ve Okan burada ne yapıyorlardı? Sadece Ceylanpınar'ın huzurlu olması için, Ceylanpınar'ın karşı tarafta Suriye'de olduğu acıya, kardeş kavgasına düşmemesi için vazife yapıyorlardı. Size soruyorum. Okan'dan, Feyyaz'dan yada diğer polislerimizden hiç bir yanlışlık gördünüz mü? Size zulüm ettiler mi? Size zarar verdiler mi? Allah aşkına şahitlik edin; sizin kılınıza zarar verdiler mi? O zaman soruyorum, 'Çatışmasızlık olsun' diyenlere soruyorum; Ceylanpınar için yaşayan, canını feda eden Okan'ı, Feyyaz'ı şehit edenlerin niçin yanında duruyorsunuz? Sizler şahitlik ediyorsunuz her zaman ama HDP, ama onların takipçileri, işte sizin şahadetinizle sizin hep yanınızda duran Okanların, Feyyazların şehit edildiği gün sessiz kaldılar. Onlar sessiz kaldılar, ama biz size söz veriyoruz. Ceylanpınar hep barış diyarı olacak. Hiç kimse bizi Suriye'deki gibi hiç kimse bizi kardeş kavgasına götüremeyecek. Hiç kimse bizi Türk, Kürt, Arap diye ayıramayacak. Arap da, Türk de, Kürt de Şanlıurfa'nın manevi mimarı İbrahim'in milletindendir. Halil İbrahim'in imanındandır. Aramıza fitne sokamayacaklar."

CEYLANPINAR’IN YÜZÜNE BAKMAYA YÜZLERİ YOK
Başbakan Davutoğlu, konuşması sırasında 'Devlet'e uzanan eller kırılsın' sloganı atan vatandaşlara karşılık 'Millete uzanan eller kırılsın' şeklinde cevap verdi. HDP'nin çatışmasızlık çağrısına da cevap veren Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu: "Gidiyorlar Brüksel’den Avrupa Birliği'nden yada diğer ülkelerden yardım istemeye gidiyor. Orada konuşuyorlar, neden biliyor musunuz? Çünkü Ceylanpınar’ın yüzüne bakmaya yüzleri yok. Biz buradayız. Allah şahit olsun ki kıyamete kadar buradayız. Çözüm sürece derken Doğu, Batı diye ayrılmasın, annelerin yüreğine ateş düşmesin dedik. Ama onlar diyor ki 'Şehit polislerin annelerinin yüreğine ateş düşsün.' Onlar diyorlar ki 'Askerlerin yüreğine ateş düşsün.' Onlar diyorlar ki kendilerine itaat etmeyen 'Kürtlerin yüreklerine ateş düşsün.' Biz, mümkünse bütün annelerin yüreğini kendi yüreğimizde biliriz. Onlarla mücadele etmeye devam edeceğiz. Zannettiler ki masum 2 polis kardeşimizi şehit edecekler biz susacağız. Zannettiler ki askerimize, polisimize tuzak kuracaklar, biz susacağız. Nasıl DEAŞ'ın haddini bildirdiysek, evet onların da haddini Kandil'de de bildirdik, her yerde de bildiririz. Yeter ki gerçekten bu ülkenin vatandaşları olarak hayat hakkına saygı göstersinler. Şimdi diyorlar ki 'Çatışmasızlığa dönelim.' Evet dönelim. Hiç bir zaman çatışmayı savunmadık biz. Hiç bir zaman şiddeti savunmadık. Ama çatışmasızlıktan kasıtları yine başka bir gece polislerimizi uyurken katledecekler de biz sessiz kalacağız diye düşünüyorlarsa, eğer çatışmasızlıktan kasıtları şehitlerimizin etrafında böyle işkence yaptıkları mahkeme veya başka şeyler kurmak, orada vatandaşlarımızdan haraç almayı kastediyorlarsa buradan sesleniyorum. Bir daha kamu düzenini bozan kim olursa olsun, ne niyetle olursa olsun, mutlak suretle cezalandırılacaktır. Eğer çatışmasızlıktan kastettikleri kendilerine uymadığı, kendilerine seçimde yenilgi tattırdıkları için Menderes kardeşimizi ve diğer kardeşlerimize suikast yapmak ise buna izin vermeyeceğiz. Ama inşallah Ceylanpınar'da bugün gördüğüm aziz kardeşlerim, bugün gördüğüm tablo, hiç haber vermeden, al bayraklarla bizi karşılayan bu aziz Ceylanpınarlılar diyor ki 'Okan, Feyyaz, Yalçın bizim kardeşimiz. Karşı tarafta Resulayn, Serekani bizim kardeşimiz, Edirne bizim kardeşimiz. Ey Ceylanpınar'ın ruhu, Allah şahit olsun ki biz bu kardeşliği, bu topraklarda hep yaşatacağız. Yine onların bozmak istediği kardeşliği yaşattığımız gibi, bu ülkede özgürlükleri hep yaşatacağız. Herkes kendi anadiliyle konuşacak, herkes kendi kültürüyle, kendi örfüyle gurur duyacak. Kimse kimseye zulüm etmeyecek. Ne 90'ların faili meçhulleri olacak, ne de şimdilerin PKK terörü olacak. Hiç birine izin vermeyeceğiz inşallah."

ŞEHİTLER İÇİN FATİHA OKUTTU
Başbakan Davutoğlu, birlik ve beraberlik temennisinde de bulunarak kalabalıktan şehitler için Fatiha okumalarını isteyerek, "Allah birliğimizi, beraberliğimizi daim etsin. Allah aramıza fitne sokmak isteyenlere fırsat vermesin. Allah sizden razı olsun. Bu ülkenin geleceği için inşallah Cumhuriyetimizin 100'üncü yılına yürürken herkesin kardeşçe birbirine muhabbetle yürüyeceği bir ülke inşa edeceğiz. Kim evinde uyuyan masumları haince katlederse ona karşı omuz omuza duracağız. Hakkınızı helal edin. İnşallah en kısa zamanda buluşacağız. Türk-Arap kardeştir, ayrım yapan kalleştir. Şurada bu balkonda olanlar arasında Kürt de, Türk de, Arap da var. Allah Suriye'ye de Irak'a da kardeşlik nasip etsin. Bütün Müslümanları, din, mezhep ayrımı olmadın ebediyen yaşatsın. Bir kez daha Okan ve Feyyaz için hepinizden birer Fatiha rica ediyorum. Bu Fatiha'lar, bu eller Sema'ya yükselsin ki kimse bir daha Okan'ı, Feyyaz'ı şehit etme cesareti göstermesin. El-Fatiha. Allah bu semalardan kalkan ellerimizi hiç indirmesin. Ceylanpınar artık kardeşlik, yiğitlik sembolüdür. Allah'a emanet olun. Allah yar ve yardımcımız olsun" diye konuştu.