Siyaset Başbakan Erdoğan: ‘Biz milletin avukatlığına soyunduk’

Başbakan Erdoğan: ‘Biz milletin avukatlığına soyunduk’

13.08.2009 - 17:39 | Son Güncellenme:

‘Çeteler, mafyalar olması gereken yere gitti’

Başbakan Erdoğan: ‘Biz milletin avukatlığına soyunduk’

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, “Çeteler, mafyalar bizim dönemimizde olması gereken yere gittiler. Bizden önce çetelerden mafyalardan gezilmiyordu. Bu ülkede birileri Ergenekon'un avukatlığına soyunurken biz milletimizin avukatlığına soyunduk. Aramızdaki fark bu” dedi.

Haberin Devamı

Dün geceyi Rize'nin Güneysu İlçesi Merkez Mahallesi'ndeki villasında geçiren Başbakan Erdoğan, bu sabah dışarı çıktıktan sonra Güneysu Merkez Camisi'ne uğradı ve buradaki cenaze sahiplerine taziyede bulundu. Dünkü Rize programı sırasındaki protestoların ardından, Başbakan Erdoğan'ın çevresindeki koruma önlemlerinin sıklaştırılması dikkat çekti. Cami avlusunda Başbakanlık korumaları ve çevik kuvvetten oluşan iki koruma zinciri tarafından kuşatılan Erdoğan'a ayrıca koruyucu şemsiye açıldı. Erdoğan'ın memleketinde ilk kez bu kadar sıkı korunduğu gözlerden kaçmadı. Korumaların uzun namlulu otomatik silahlarla çevrede kuş uçurtmaması da dikkat çekti.

Erdoğan daha sonra Rize merkez Dağbaşı Mahallesi'ndeki Yusuf Karaali Diyanet Eğitim Merkezi'ni ziyaret etti. Başbakanlık korumaları sadece koruma araçları ve makam aracının merkeze girişine izin verirken konvoyun diğer araçları 2 kilometre uzaklıkta durduruldu. Burada bir süre kalan ve öğle namazı kıldığı öğrenilen Erdoğan, daha sonra Artvin'in Arhavi İlçesi'ne geçti. Arhavi girişinde protokol tarafından çiçeklerle karşılanan Erdoğan, kendisine verilen çiçek buketlerini çevredeki kadınlara hediye etti. Arhavi Meydanı'nda da tulum eşliğinde horonlarla karşılanan Erdoğan, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı ile birlikte ekibin arasına girerek bir süre horon oynadı. Erdoğan daha sonra çocuklarla hatıra fotoğrafı çektirdi.

Haberin Devamı

Başbakanlık otobüsünün üzerinden halka hitap eden Erdoğan, “Geçtiğimiz günlerdeki sel felaketi nedeniyle hepinize geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Desteğimiz her zaman sizinle olacak” dedi. Erdoğan, yerel seçimlerde AKP'ye oy verdikleri için Arhavi halkına da teşekker ederek, “Size bir selam verelim dedik. İnanıyorum ki yerel yönetimde çok daha farklı bir dönemi yaşayacağız. Eğitim ve sağlıkta attığımız adımlarla farklılığı yaşıyoruz, bundan sonra da devam edeceğiz. Bizler milletimize efendi olmaya değil, milletin hizmetkarı olmak için göreve geldik. Bu yolculuğumuzu devam ettireceğiz. Buradan toplu açılış törenine gideceğiz. Perakendeciliği sevmiyorum, tek tek açılış yok. Toptan açıyoruz” diye konuştu.

Haberin Devamı

Bu arada Erdoğan'ın 002 plakalı makam aracının sağ tarafına nereden geldiği belli olmayan bir sakızın yapıştığı fark edildi. Korumalar sakızı çıkarmak için seferber oldu.

Erdoğan, Arhavi'den karayoluyla Rize'nin Fındıklı İlçesi'ne gelerek Halk Eğitim Merkezi, Toplum Sağlık Merkezi, 200 kişilik öğrenci yurdunun açılışı ile 48 afet konutunun teslim törenine katıldı. Törene, Başbakan Erdoğan'ın yanısıra Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ile milletvekilleri ve protokol üyeleri katıldı. Bakan Nimet Çubukçu'nun kadın korumasının boynundaki kolyenin ucuna taktığı cevşen de dikkat çekti.

‘YÖK'TE AKLISELİM HAKİM OLDU’

Erdoğan törende yaptığı konuşmada, “Türkiye'nin her bir şehrini her bir ilçesini nasıl nakış nakış işliyorsak aynı şekilde Rizemizin tüm ilçelerini de işliyor ve geleceğe hazırlıyoruz. Rize'de oy toplamak için her gelişlerinde üniversite sözü verdiler. Ama 30 yıl boyunca bu sözlerini tutmadılar. İktidara geldiğimizde Rize'yi üniversiteye kavuşturduk. Sahil yolunun yüzde 35'ini yaptılar. Geldik, kalan yüzde 65'i 4.5 yılda bitirdik. Buradan Ankara'ya hız yapmadan ortalama 1200 kilometre hızla azami 10 saatte gideceğiz. Kaza riskini hamdolsun minimize ettik. Modern bir yolculuk. Hans, Helga bunlar bunu yaşıyor da benim Ahmet'im Mehmet'in niye yaşamasın?. Onların hakkı değil mi?” diye konuştu.

Haberin Devamı

Millet odaklı siyaset anlayışıyla bunları başardıkları söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Önce insan dedik. İnsanı yücelt ki devlet yücelsin dedik. Eksikler yok mu? Tabii ki var. Ama yılların ihmali var. Biz hastanelerimize doktor bulmakta zorlanıyoruz. Sıkıntımız var. YÖK'e dedik ki ‘Tıp fakültelerini arttır. Doktorların sayısını artıralım’ dedik. ‘Kapasite ancak buna müsaade ediyor’ dediler. Bize bunu anlatmayın. Biz batıyı da inceliyoruz. Bir profesöre 24 öğrenci düşüyordu Almanya'da. Türkiye'de ise 3.7 öğrenci düşüyor. Böyle doktor yetiştirebilir misin? Yetiştiremezsin tabii. Ama şimdi Rize’de de tıp fakültesi var. Yeni tıp fakülteleri açıyoruz. Aklıselim şu anda YÖK'te hakim oldu. Onun için. Biz doktoru kalkıp da şahsımız için değil, ülkemiz için istiyorduk. Yavrularımızın önlerini kapatmayın açın dedik. Doktor olsunlar. Ama kapadılar. Şimdi önleri açılıyor. Bol miktarda doktor, hemşire olmasıyla hastanelerimizdeki eksiklikleri gidermiş olacağız. Yapamayacağımızı vaad etmedik. Ne aldatan olacağız, ne aldanan olacağız dedik. Canla başla çalışarak gerçeğe dönüştürüyoruz.”

Haberin Devamı

‘MİLLETİN AVUKATLIĞINA SOYUNDUK’

Ülkeyi bölünmüş yollarla örmeyi amaçladıklarını da söyleyen Erdoğan, “500 bin konut yapacağımızı söyledik. 250 binini sahiplerine teslim ettik. Bunu 500 bine ulaştıracağız. Fakir fukara için de konut hamlesi başlattık. Peşinatsız ayda 100 lira taksitle. Vatandaşımızın köprü altlarında, sokaklarda yaşamasını istemiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti demokratik, sosyal ve laik hukuk devletidir. Bugüne kadar gelenler sosyal devleti hiç konuşmadı. Biz bunu konuşuyoruz. 133 bin derslik kazandırdık. 63 yeni üniversite kurduk. Üniversitesi olmayan il kalmadı. Çeteler, mafyalar bizim dönemimizde olması gereken yere gittiler. Bizden önce çetelerden mafyalardan gezilmiyordu. Bu ülkede birileri Ergenekon’un avukatlığını soyunurken biz milletimizin avukatlığına soyunduk. Aramızdaki fark buydu. Enerji noktasında Türkiye'yi lojistik merkez haline getirdik” diye konuştu.

Bu sırada kişinin “Çaykur'a işçi alın” diye bağırması üzerine Başbakan Erdoğan şunları söyledi:

“Bin 500 kişi alındı. Ne kadar çalışması gerekiyorsa o kadar. Biz kurumumuzu iflas ettirecek şekilde alımlar yapamayız. Çaykur yeteri derecede mevsimlik işçi almıştır. Bunlarda samimi olacağız. Bir zamanlar bu şehirde oy toplama arzusuyla vatandaşın çaylarını alıp o çayları derelere döken iktidarlar vardı. Derelere dökülen çayların parası yine benim vatandaşımın cebinden çıkıyordu. Git karşılıksız para pas, milleti aldat. Biz karşılıksız para basmadık. Muhalefet bir şeyler söyleyip duruyor, konuşuyor. ‘Zam zam’ diye. Biz dışa bağımlı olmayan hiçbir şeye zam yapmadık, yapmayız. Biz geldiğimizde enflasyon yüzde 30’du. Şu anda yüzde 4. Aradaki fark yüzde 24. Enflasyon vatandaşın cebindeki paranın erimesi demektir. Bu yüzde 24 vatandaşın cebinde kaldı. Devletin borçlanma faizi yüzde 63’ten tek haneli rakama düştü. Bizim verilemeyecek hesabımız yok. Alnımız ak.”

Erdoğan, devletin zirvesinde gerilim istemediklerini de vurgulayarak sözlerini şöyle noktaladı:

“Devletin zirvesinde gerilim istemedik, istemiyoruz. Şu anda demokratik açılım sürecini başlattık. Bunu hızla devam ettiriyoruz. Benim ülkemde Türk, Kürt, Laz, Gürcü ayrımı olmadı, olmayacak. Biz 780 bin kilometrekarelik vatan topraklarını bir biliyoruz. Batı neyse doğu da o. Yollarıyla yatırımlarıyla, her şeyiyle Türkiye ayağa kalkacak. Sahil yolu ihmal edilmişti. Bitti.. Dün ‘Rize'ye havalimanı istiyoruz’ dediler. ‘Kusura bakma’ dedim. Havalimanı olmaz. Batum’da, Trabzon’da havalimanı var. İstanbul’da Atatürk Havalimanı'ndan çık Beşiktaş’a buradan daha geç gidersin. Biz yatırımı yaparken dikkatli olacağız. Ekonomide kaide vardır. Yatırım rantabl arazide yapılır. Biz ‘Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemeyeceğiz ve yedirtmeyeceğiz’ dedik. ‘İkinci kırmızı çizgimiz etnik ayrımcılığa da hayır’ dedik. ‘Yaradılanı yaradandan ötürü seveceğiz’ dedik. Kimseyi ayırt etmeyeceğiz. Türkü, Kürdü, Çerkez'i Lazı, Allah için seveceğiz. Para pul için, makam mevki için insan sevilmez. Bunlar geçicidir. Sadece insan olduğu için seveceğiz. Dinsel milliyetçilik de yapmıyoruz. Biz Türkiye'ye inandık. Hiçbir sorunu erteleme lüksüne sahip değiliz. Biz insanımıza inandık. Bu millet inanırsa, birbirine kenetlenirse, azmederse yapamayacağı yoktur. Aşamayacağı engel yoktur. Engelleri aşarak bütün bunları bitireceğiz.”

Erdoğan daha sonra toplu açılış törenine katılanlarla birlikte kurdeleyi kesti ve TOKİ konutlarının anahtar teslimini yaptıktan sonra Fındıklır İlçesi'nden ayrılıp Pazar İlçesi'ne geçti.