Siyaset Bozdağ'dan CHP'nin itirazlarına yanıt

Bozdağ'dan CHP'nin itirazlarına yanıt

24.01.2017 - 12:07 | Son Güncellenme:

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ canlı yayında CHP'nin rejim değişikliği ile ilgili itirazlarına yanıt verdi. Bozdağ, anayasa değişikliği ile en çok eleştirilen HSYK üyelerinin seçimi konusuna açıklık getirdi.

Bozdağdan CHPnin itirazlarına yanıt

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, NTV canlı yayınına konuk oldu.

Haberin Devamı

Gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan Bozdağ, CHP'nin anayasa değişikliği teklifiyle ilgili Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) yapmaya hazırlandığı başvuruya değindi.

"CHP bu anayasa değişikliğine itirazını rejim değişikliği üzerine oturtuyor. AYM'ye de bu açıdan taşıyacağını ve ilk 4 maddenin değişeceğini ifade ediyor. Bu kocaman bir yalan" diyen Bozdağ, şunları söyledi:

"Mevcut değişiklik teklifi yönetim şeklini değiştirmiyor. Bu teklifte bu maddelerin dolaylı ya da doğrudan değişikliği yok. Bir rejim değişikliği olacaksa rejimin niteliklerinin değişmesi gerekir. Hiç kimse cumhuriyetin niteliklerinde doğrudan ya da dolaylı değişiklik olduğunu iddia edemez. Bu teklif hukuk devleti niteliğini güçlendiriyor.

Haberin Devamı

Bizim anayasamız vatandaşa doğrudan yasamayı seçme yetkisini veriyor. Bu teklif vatandaşa ülkeyi yönetecek iktidarı doğrudan seçme yetkisi veriyor. Önceden yasamayı seçme yetkisi veriyor, parlamento içinden çıkan bir hükümet
yönetiyordu. Hukuk devletini güçlendiren adımlar atılıyor. Yargının bağımsızlığı ilkesine bir de tarafsızlığı ekliyoruz.

CHP burada rejim konusundaki itirazı gibi haksız bir itiraz yapmaktadır. Bu anayasa değişikliğiyle rejim değil hükümet sistemi değişiyor. CHP AYM'ye meseleyi götürmek istiyor. Rejim ile ilgili iddialarının dayanak olmadığını biliyor. Halka dönük bir propaganda yaparak AYM'ye taşımak istiyor. Değişikliğin tümünün oylanması ve maddelerinin oylanması tamamı gizlilik kuralına uygun bir biçimde yapılmıştır.

Milletvekillerinin tamamı oylarını içtüzüğe göre kullanmıştır. CHP AYM'ye açacağı davaya sahte delil üretmek amacındadır. Divan tutanaklarına şerhler düşmeye kalktılar. İçeri kamera getirdiler hukuka aykırı biçimde. Herkesin oy kullanmasını kayıt altına aldılar. CHP, AYM'ye sahte delil üretmek için çaba harcadı ama bu çaba boşadır. CHP'nin yaptığı kamera kayıtları da hukuka karşıdır. AYM'den bu yönde bir olumsuzluk çıkacağı kanaatinde değilim."

"BÜYÜK BİR ÇELİŞKİ"

Bekir Bozdağ, cumhurbaşkanının pati üyesi olmasına yönelik eleştirilere de değindi.

Haberin Devamı

"Partili cumhurbaşkanlığı konusu cumhurbaşkanıyla ilgili eleştirilerin en önemli noktasını oluşturuyor. Başbakan, Meclis Başkanı, belediye meclisi başkanı partili. Milletvekilleri partili olacak, başbakan partili, partinin genel başkanı Meclis Başkanı partili, tarafsızlığını kabul edeceğiz. Ama Türkiye'nin cumhurbaşkanı tarafsız olamaz diye itirazda bulunacağız" ifadelerin kullanan Bozdağ, bunun büyük bir çelişki olduğunu dile getirdi.

Bozdağ şöyle devam etti: Sayın Sezer partili miydi değil miydi? Bizmi realiteye bakmamız lazım. Cumhurbaşkanımız bizim kurucumuz mu, liderimiz mi? Görevini başarlı bir şekilde yerine getirmeye devam ediyor. Milletin tamamını kucaklamasına mani oldu mu? Partili olması cumhurbaşkanının görevini bağımsız tarafsız güçlü bir şekilde yönetmesine engel değildir. Bunun takvimi referandumdan sonra kendi içerisinde çıkacak takdire göre ortaya çıkacak.

"TRUMP İÇİN TARTIŞMA YAPILMIYOR"

Adalet Bakanı, cumhurbaşkanlığı yemininde yer alan "bağımsız ve tarafsız" ifadesinin değiştirilmemesine dönük eleştirilerle ilgili ise şunları kaydetti:

Haberin Devamı


"Bu çarpıtıcı bir değerlendirme. Seçilirken kullandığınız dille seçildikten sonra yaptığınız dil birbirinden ayrıdır. Tarafsızlık icraatlarla olur. Biz tüm yerel yönetimlere eşit muamele yaptık. Tarafsızlığı siz eserlerinize yansıtacaksınız. Rahmetli Özal partisiz miydi? Amerika'da Trump seçildi, partili mi? Bütün Amerikalılara hizmet edecek kimse tarafsızlık tartışması yapmıyor. Fransa'da tartışma yapılmıyor. Belediye başkanı için hak gördüğünüze cumhurbaşkanı bunu yapamaz demek halkı aldatmaktan başka bir şey değildir."

"CHP VE HDP İLE ANLAŞMAK ZORUNDA"

Programda anayasa değişikliği teklifiyle yargının cumhurbaşkanına bağlanacağına yönelik tepkiler de ele alındı.

Mevcut anayasada yargının bağımsızlığı ifadesinin olduğunu tarafsızlığıyleailgili ise bir ifade yer almadığını belirten Bozdağ, eleştirilere şöyle yanıt verdi:

"Bunu anayasal güvenceye kavuşturuyoruz. Cumhurbaşkanını bugün sadece vatana ihanetle suçlayabilirsiniz. Cumhurbaşkanına şimdi siyasi sorumluluk getiriliyor. Vatana ihanet dışında bütün suçlarla ilgili cumhurbaşkanına cezai sorumluluk getiriliyor. Bütün bunlar hukuk devletini güçlendiriyor. Yargıyla ilgili kısma gelince HSYK'nın Meclis tarafından üye seçimi dışında yeni bir şey yok. 17 üyesi vardı, bunun 2'si azalıyor gerisi aynen muhafaza ediliyor. Bugüne kadar nasıl seçiliyorsa öyle seçiliyor. Cumhurbaşkanı kendisine öneriler arasından seçiyor. Danıştay üye seçiminde anayasa cumhurbaşkanına yetki vermiş dörtte birini seçebiliyor. HSYK'da 22 olan üye sayısı 13'e indiriliyor. Yeni düzenleme 4 üye atayabilir diyor. Yeni olan Meclis'e ilk defa 7 üye seçme yetkisi veriyor. Bu seçim usülüne baktığınızda son derece demokratik bir yöntem var. HSYK'nın tamamen cumhurbaşkanının istediği üyelerden oluşacağı iddiası koca bir yalan. AK Parti'nin parlamentoda bu 7 üyeyi belirleme şansı yok. MHP ile birlikte de yok. CHP ve HDP ile anlaşmak zorunda. Uzlaşamayınca kilitlenecek mi? Hayır. Adaylar arasından kura seçilecek. Bu üyeleri
belirlemek için anayasa çoğunluğu getirmek yargı bağımsızlığına verilen önemi gösteriyor."

Haberin Devamı

"BUNDAN SONRA KİMSE TEK ADAMLIK HAYALİ KURAMAZ"

Bozdağ, "Teklif işin özünde tek adamlığı imkansızlaştıran bir teklif" diyerek bu yöndeki eleştirilere de şöyle yanıt verdi:

"Bundan sonra kimse Türkiye'de tek adamlık hayali kuramaz. Tek adam denildiğinde erkler tek elde toplanır. Biz ne getiriyoruz. Yasamayı yürütmeden tam ayıralım. TBMM'de bugüne kadar hükümetlerin onay vermediği bir kanunun kabul görmesi mümkün değildi. Yasalaşma teklifini bundan sonra doğrudan milletvekilleri yapacak. Cumhurbaşkanı sadece rica gönderecek bu yasalara ihtiyacım var diye. Yasama, yargı, halk denetimi getiriyorsunuz cumhurbaşkanını yüce divana sevk edebiliyorsunuz. Daha önemlisi Meclis seçim kararı alarak cumhurbaşkanının
görevine son verebiliyorsunuz. Her türlü işini yargı denetliyor. Kanunlar için rica edebiliyorsunuz. Seçilebilmesi için yüzde 51'in desteğini almak zorunda. Bu tamamıyla tek adamlığa engel olan kendi içerisinde mekanizmaları olan bir sistem. Bunun aksini söylemek karalama kampanyası. Bu sistem diktatörlüğü engelleyen bir sistem ve buna dönük mekanizmaları barındırmaktadır."

"BİR HAFTA İÇİNDE AÇIKLAMA YAPILACAK"

AK Parti'nin referandum için hazırlıklarını sürdürdüğünü de belirten Adalet Bakanı, "Referandum tarihi henüz belli değil. Partiler şu anda hazırlıklarına başladı. AK Parti de hazırlıklarını sürdürüyor. Sayın Başbakanımız kampanyanın parametrelerini paylaşacaktır. Bunun Türkiye'ye neler kazandıracağını hep beraber anlatacağız. Arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyor. Bir haftaya kadar bu konuda bir açıklama yapılacak" diye konuştu.

SON KHK İLE GÖZALTI SÜRESİNİN DÜŞÜRÜLMESİ

Gözaltı süresinin 30 günden 7 güne indirildiği ve avukat yasağının kaldırıldığı son KHK'lara değinen Bozdağ, şunları dile getirdi:

"Darbe teşebbüsünden sonra OHAL ilan edildi. O sırada büyük bir yoğunluk oldu. 4 gün içeriside gözaltı süresi sonlandırılmalıydı. Fiili bir imkansızlık vardı, yoğunluk nedeniyle. Biz zaman baskısının kaldırılarak işin daha iyi yapılmasını sağladık. Yoksa insanları zora sokmak için değil. Pek çok gözaltı olduğu için baya bir yoğunluk oluşturdu. Bu geçici bir tedbir olarak düşünüldü. Bu nedenle geçici tedbirler kaldırıldı. 14 günlük süre AİHM ictihadına uygun bir süredir. Avukatla görüşme yasağını da tamamen kaldırdık."

"ABD'YE YENİ ZİYARET OLABİLİR"

Adalet Bakanı Bozdağ, ABD yönetimiyle ilikilerin gerilmesine neden olan Gülen'in iadesi konusunda Trump yönetimi döneminde yeni ziyaret olabileceğini belirtti.

"Önceki yönetim döneminde terörist başı Gülen'in iadesi için görüşmelerimiz oldu. Uzman düzeyinde temaslar oldu. ABD'den heyet geldi çalışmalar yaptı. Bizzat ABD Adalet Bakanı ile bu konuları görüştük. İadenin ilişkilere sağlayacağı faydaları sıraladık. Beklentimizin altını çizdik ancak maalesef konuşmadan öte bir mesafe alamadık. Anlaşmaya göre yapılması gerekenler yapılmadı" diyen Bozdağ, şöyle devam etti:

"Yeni yönetimle beraber bu konudaki beklentimizin yükseldiğini ifade etmek isterim. Trump'tan bu konuda yeni bir bakış açısı geliştirmesini beklediğimizi ifade etmek isterim. Adalet Bakanı ile yeni bir görüşme olabilir. Sayın Bakan görevine başladıktan sonra yeni bir ziyaret yapma ihtimali olabilir."

"ANKARA'DAN BAŞKA İHTİYAÇ YOK"

Bozdağ, sürmekte olan FETÖ davaları için ise şu ifadeleri kullandı:

"Yargılamalarla ilgili çalışmalar sürüyor. Davaya dönüşenler var. Bunlar yürüyor. Çok fazla kişi var. Toplu dava olarak açılsa süreç çok uzayacak. Adil yargılanma hakkı zedelenebilir. Açılan davalardan da onu görüyoruz. Büyük salonlara ihtiyaç gözükmüyor. Ankara'da bir ihtiyaç var, onunla ilgili hazırlık yapıldı. Diğer illerimizde ve yargı çevrelerinde böyle bir ihtiyaç yok."