'Bu yaz sıcak geçecek'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, adım adım Afrin’e ilerlendiğini belirterek, “Terörün nasıl beslendiği belgelerle ortada. Gördüğümüz simalar da hep aynı. Bu yaz hem terör örgütü için hem onu destekleyenler için sıcak geçecek, öyle görünüyor. Önce Menbiç’i teröristlerden temizleyecek, ardından Fırat’ın doğusunun tamamını kendimiz ve Suriyeli kardeşlerimiz için güvenli hale getirene kadar hiç durmadan yolumuza devam edeceğiz” dedi. Rejimin kendi topraklarını kurtarma gayreti içerisinde olmadığını söyleyen Erdoğan, “Biz bu yola baş koyduk. Varsa başını bu yolda feda etmeye hazır olanlar, ‘işte meydan’ diyoruz” diye konuştu.

Erdoğan, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında yaptığı konuşmada şu mesajları verdi:

ADIM ADIM AFRİN’E: Suriyelilerin kendi yurtlarında hayatlarını sürdürebilecekleri iklimin oluşması için elimizden geleni yapıyoruz... Mehmedimiz büyük bir fedakarlık ve cesaretle bölücü terör örgütünün Türkiye’ye karşı saldırıları için özenle hazırladığı tahkimatları teröristlerin başına geçirerek adım adım Afrin’e doğru ilerliyor.

YENİ BİR STRATEJİ: Bütün bu sürecin stratejisi vardır, taktikleri vardır, yol haritası vardır. Bölgedeki hakim tepeler şu anda büyük ölçüde askerlerimiz tarafından teröristlerden temizlendiği için harekatın bundan sonraki kısmının daha hızlı ilerlemesini bekliyoruz. Afrin şehir merkezini bir an önce kuşatıp teröristlerin dışarıyla temasını kestikten sonra yeni bir strateji ile harekatı sürdüreceğiz. Bölgede meskun Arap, Kürt, Türkmen nüfus, Türkiye’nin sağladığı huzur ve güven ortamından fevkalade memnundur. Ülkemizin varlığı, sadece teröristleri ve terörist sevicileri rahatsız ediyor.

BE AHLAKSIZ: Bizi en çok üzen, müttefikimiz olarak gördüğümüz, siyasi ve askeri alanda çok derin ilişkilerimizin bulunduğu kimi ülkelerin sergilediği riyakarlık ve ciddiyetsizliktir. İşte dün bu ülkelerden birinin güya savunma bakanlığı sözcüsü çıkıyor, yüzü kızarmadan, utanmadan Afrin’de sivillerin öldüğünü, insanların şiddet yüzünden evine dönemediğini söylüyor. Be vicdansız, be ahlaksız, Doğu Guta’da her gün yüzlerce çocuğun, kadının, yaşlının, alçakça katledilmesinden en küçük bir rahatsızlık duymuyorsun, burada teröristlere karşı verilen mücadeleden rahatsızlık duyuyor ve yalan yanlış haberler yayıyorsunuz. Eğer biz sivil, terörist ayırt etmeseydik çoktan zaten Afrin bitmişti.

NEREYE GİRMEYİ DOĞRU BULDUN: Biz Kemal Efendi’nin ağzıyla hareket etmeyiz. Afrin’e girmeyi doğru bulmuyormuş. Senin zaten nereye girmeyi doğru bulduğunu bu millet anlamadı ki... Öyle bir derdin yok ki... Ne Gabar’la ne Cudi’yle ne Tendürek’le ilgili ne Kandil’le ilgili bir derdin var. Onlarla sadece işbirliğin var.

BU YAZ SICAK GEÇECEK: Terör örgütüne bütçeden 500, 550 milyon dolar destek çıkıyorlar... Terörün nasıl beslendiği belgelerle ortada. Gördüğümüz simalar da hep aynı. Bu yaz hem terör örgütü için hem onu destekleyenler için sıcak geçecek, öyle görünüyor. Önce Menbiç’i teröristlerden temizleyeceğiz, ardından Fırat’ın doğusunun tamamını kendimiz ve Suriyeli kardeşlerimiz için güvenli hale getirene kadar hiç durmadan yolumuza devam edeceğiz.

BU YOLA BAŞ KOYDUK: İdlip ve Halep’in durumu ortada. Rejim kendi topraklarını kurtarma gayreti içerisinde değil. Rejim göç edenlerle ilgili ‘onlardan kurtulduk’ diyor. Böyle bir dertleri yok. Ama biz bu yola baş koyduk. Varsa başını bu yolda feda etmeye hazır olanlar, ‘işte meydan’ diyoruz. Terör örgütünün arkasından bayrak sallamakla demokrat olunmaz, özgürlük yanlısı olunmaz, hak ve adalet müdafi hiç olunmaz. Olunsa olunsa terör örgütü yardakçısı olunur. Biz gerçek demokratlarla, gerçek devlet adamlarıyla görüşmeye, konuşmaya her zaman varız, hazırız. Yeter ki onlar terör örgütü yardakçılığıyla değil vasıflarıyla karşımıza çıksınlar.

‘2019 herhangi bir seçim değil’

2019 seçimleri herhangi bir seçim değildir. Her seçim, diğerini etkiler. Mart 2019’da yapılacak mahalli idareler seçiminde alacağımız netice, kasım ayındaki seçimleri de belirli oranda yansıyacaktır. Mahalli idareler, sadece partiyle kazanılmaz aynı zamanda seçeceğimiz adaylarla da bu çok çok ilintilidir. Belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve il genel meclis üyeleri sadece kendilerini seçmeye yetecek kadar değil, onun üzerinde bir oy oranını elde etmek için çalışmalı. Başka kimi partilerde şahit olduğumuz üzere kısır çekişmelerin, incitici kavgaların, sinsi ayak oyunlarına girip her kim AK Parti’yi bir kısır döngünün içine sokmaya kalkarsa önce şahsımı karşısında bulur.

‘İttifakın amacı oy zayiatını yok etmek’

Ak Parti ve MHP olarak seçim ittifakı çalışmalarımızı tamamladık, Meclis’e sunduk. Herkes kendi adayını gösterecek, kendi kampanyasını yapacak, kendi başarısı için gayret gösterecek. Asıl yenilik milletvekilli seçimlerinde olacak. Buna göre birden fazla parti bir araya gelerek milletvekili seçimine ittifak halinde gidebilecek. Buna malum ‘Cumhurun İttifakı’ veya ‘Cumhur İttifakı’ diyoruz. Her parti kendi listesiyle seçime gidecek. Hedef, oydaki zayiatı minimize etmek, adeta yok etmektir. Seçmenler hangi partiyi istiyorsa onun amblemine mührünü vuracak ama oylar birlikte sayılarak toplam milletvekili sayısı belirlenecek. Sonra bu oylar partilere göre bölünecek ve toplam milletvekili sayısı herkesin oyu nispetinde dağıtılacak. İttifak bölümüne vurulmuş olan ancak herhangi bir partinin amblemine denk gelmeyen oylar da geçerli sayılacak.

BBP ÖRNEĞİ İLE ANLATTI: Seçim ittifakında ancak kendi başına milletvekili çıkarma gücüne sahip partilerin yer alması anlamlı hale geliyor. Halbuki kendi başına milletvekili çıkartamayacak durumda olsa da siyasi bir özne olarak değer taşıyan pek çok parti var. İşte yeni düzenlemede bunlar için de kolaylık getirildi. Herhangi bir siyasi partinin lideri veya üyelerine, kendi partilerinden istifa etmeksizin bir başka partinin listesinden aday gösterilebilme imkanı sağlandı. Bu partiler, seçim pusulasındaki ittifak bölümünde yer almayacaklar ama aday listesinde bulunmak suretiyle dolaylı bir şekilde bu oluşumda temsil edilecekler. Örneğin BBP başta olmak üzere bu oluşum içinde yer almak isteyen ancak oy dağılımı itibarıyla kendi başına milletvekili çıkarma imkanı bulunmayan partiler ittifaktaki herhangi bir partinin listesinde seçime girebilecekler. Cumhurbaşkanı adayının da bu güç birliği çerçevesinde belirlenmesi gayet tabiidir.