'Çözüm üretmede BM aciz kalıyor'

Başbakan Binali Yıldırım, 6. Küresel Bakü Forumu kapsamından düzenlenen, “Güç: Büyük Güç ve Diğerleri” başlıklı panelde konuştu. Yıldırım’ın konuşmasında şu noktalar öne çıktı:

ORTAK İRADE: Terör, savaş, siber saldırılar artık belli bölgelerin, belli kitlelerin değil herkesin sorunu haline geldi. İnsanlık ailesi geleceğini muhafaza etmek için ortak bir irade geliştirmelidir. Çünkü haksızlığa ve işgale göz yumarsak, sessiz kalırsak o zaman ne bölgesel, ne de küresel barışı tesis edemeyiz. Çabalar birleştirilmedikçe yangını seyreden ülkeler bir gün yangınla karşı karşıya kalacaktır.

EL BİRLİĞİ GEREKİR: Sorunların çözümü için el birliği gerekir. Suriye’de otorite boşluğundan kaynaklanan insanlık dramı 7 yılı geride bıraktı. 70’ten fazla ülke Suriye’de çözüm için olduğunu söylüyor. Ama çözüm bir türlü gelmiyor. Çünkü bölgede çözüme odaklanmak yerine rekabet hakim.

DAYANIŞMAYA FIRSAT: Daha güzel bir dünya için, barış ve huzur içerisinde insanların evlerinden yurtlarından olmaması için kısa vadeli hesapları bir kenara bırakıp, uzun vadeli huzur refah küresel dayanışmaya daha çok fırsat vermemiz lazım. Öncelikle BM sisteminin acilen gözden geçirilmesi ihtiyaç haline gelmiştir. Dünyanın herhangi bir yerinde meydana gelen büyük bir sorun çözüm üretmesi gereken BM, ne yazık ki çoğu kere çözüm üretmekte aciz kalıyor, BM’nin daimi üyeleri maalesef bir çok kere bu konularda birlikte hareket edemiyor. Bunun temelinde de ülkelerin bireysel olarak kendi gündemlerinin küresel sorunların çözümüne yönelik gündemden daha önce tutulmasıdır. Bu yüzden Cumhurbaşkanımızın BM Genel Kurulu’nda defaatlerce de dile getirdiği başka ülkelerin de savunduğu gibi daha kapsayıcı, bütün ülkelerin sesini ve temsilini esas alan bir BM reformu bugün düne göre daha acil bir ihtiyaç haline gelmiştir. Günümüzün artan sorunları ve BM sisteminin gücü ve yetenekleri bu konuda yetersiz kalmaktadır.

4 BİN MİLİTAN ETKİSİZ: 60 yılı aşan bir AB üyeliği maceramız var. Zaman zaman olumlu, zaman zaman olumsuz seyreden bu AB yolculuğu bugünlerde yine zor günler geçiriyor. Ama bu salonda bulunan herkes bilmelidir ki, Türkiye NATO sınırlarını korumak için, Avrupa’nın güvenliğini her türlü terör tehdidinden korumak için büyük bedel ödüyor, büyük bir fedakarlık yapıyor. Bin 300 kilometreyi aşan sınır boyunca her türlü terör tehdidine karşı çok büyük bedel ödüyoruz çok büyük mücadele veriyoruz. DAEŞ’e katılmak için ülkemiz sınırlarından geçmeye çalışan 55 binden fazla yabancı savaşçıyı geri çevirmiş durumdayız. DAEŞ ile mücadelede Türkiye tek başına 4 binin üzerinde DAEŞ militanını etkisiz hale getirmiştir.

ZULÜMDEN KURTULDULAR: Afrin bölgesinde yaptığımız faaliyet tamamen ülkemizin yıllardır başını ağrıtan sivillerin ölümüne sebep olanPKK’nın uzantısı PYD YPG gibi terör unsurlarını ortadan kaldırmak ve Suriye’deki otorite boşluğunun getirdiği durumu fırsat bilen bu terör örgütlerini etkisiz hale getirmektir. Bugün ÖSO milisleriyle TSK’nın yaptığı ortak faaliyet neticesinde binlerce insan zulümden kurtarılmıştır.

60 MİLYON MÜLTECİ VAR

Bugün dünyanın düşünmesi lazım. Mülteci durumuna düşmüş 60 milyondan fazla insan vardır. O halde neyi konuşuyoruz? Dünyanın aslında dengeleri bozulmuş her yerde yeni bir sorun alanı olması muhtemeldir. Ayrılıklar farklılıklar asla bizi çatıştıran değil bizim zenginliğimiz olmalıdır. Bugün doğu batı kuzey güney arasında refahta ciddi bir uçurum vardır. dinin inançlarımızda farklılıklar olabilir, tenimizin renginde farklılıklar olabilir. Saçlarımızın rengi de farklı olabilir. Ama unutmayalım gözlerimizden düşen damlaların rengi hep aynı renktedir. Daha fazla ortak müştereklerimiz, ortak yanlarımız bulunması lazım.

136 BİN SURİYELİ DÖNDÜ

3.5 milyon insan Türkiye’de Fırat Kalkanı operasyonu ile temizlediğimiz Cerablus Azez hattına bugün 136 bin Suriyeli döndü, yerleşti normal hayata geçti. Sadece o bölgede 160 bin çocuk eğitime başladı. 3.5 milyon içinde Türkiye’de eğitime başlayan Suriyeli çocuk sayısı 900 bin. Suriyeli doğan çocuk sayısı 200 binin üzerinde. Bütün bu fedakarlık yapılırken ne yazık ki yanımızda fazla kimseyi göremedik. Yaptığımız takdir edildi, sırtımız sıvazlandı ama onun ötesinde fazla bir katkı göremedik. Bunları katkı olsa da olmasa da yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Bizim inancımızda zorda darda kalanlara yardım ilkesi vardır.

Çocuklardan Mehmetçik’e mektup

Azerbaycanlı çocuklar, Başbakan Binali Yıldırım’a Afrin’deki Mehmetçik için yazdıkları mektupları teslim etti. 6. Küresel Bakü Forumu’na katılmak için Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gelen Yıldırım, kaldığı otelde bir sürprizle karşılaştı. Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı Bakü Atatürk Lisesi öğrencileri, Zeytin Dalı Harekâtı’na katılan askerlere yazdıkları mektupları ve çizdikleri resimleri Yıldırım’a verdi. Azerbaycan bayrağına sarılı Kuran-ı Kerim ile birlikte teslim edilen emanetleri alan Yıldırım, bunların en kısa zamanda ulaştırılacağını söyledi.

‘Ey şanlı Türk askeri’

Yıldırım, “Biz boşuna tek millet iki devlet demiyoruz. Türkiye’deki çocuklarımız gibi Bakü’deki çocuklarımızın kalbi de Mehmetçiğimizle birlikte. Geleceğimizi emanet ettiğimiz yavrularımız da bizlerden sonra bu anlayışı en iyi şekilde devam ettireceklerinin en güzel örneğini verdiler. Kendilerini kutluyorum” dedi. Öğrencilerden Leman Sadıkzade, Mehmetçik’in arkasında ona her zaman sahip çıkacak bir milletin var olduğunu belirterek, şunları yazdı: “Bir toprağın, bir milletin, bir hedefin kahramanları. Çocukluk masallarımın, inandığım mucizelerin, var olduğum günlerin sahipleri, Geceleri gün gibi doğan, kara bulutlardan sıyrılıp üstümüze rahmet gibi yağan yağmur taneleri, benim yiğitlerim. Belki ben ısınırken ocağın başında, sizler soğuktan titrememek için koştunuz. Ben rahat uykudayken, siz uyumadan sine gerdiniz düşmana. Ben yaşarken yarınlara, siz tüm kutsallığınızla şehit oldunuz.”

Nihat Nesirzade de mektubunda, “Ey şanlı Türk askeri! Biz Avrupa’ya diz çöktüren şanlı Atilla’nın, 40 kişiyle koskoca Çin ordusunun karşısına çıkan Kürşad’ın, Sultan Alp Arslan’ın, Fatih’in torunlarıyız. Şimdi sizler zaferlerinizle tüm dünyayı titretiyorsunuz” diye yazdı. “Ey şanlı Türk askeri!” diye seslenen Şemsiye İsmayıllı ise mektubunda, “Dirayetli ol! Düşün ki sen sadece Türkiye’nin değil tüm Türk dünyasının hem de Azerbaycan’ın gururusun. Allah yardımcın olsun!” dedi.

'ABD'Lİ YETKİLİLER ÖDÜL ALACAĞINA HESAP VERSİN'

Başbakan Yıldırım, 6. Küresel Bakü Forum’unda konuşma yaptığı panelin ardından Azerbaycan basınının sorularını yanıtladı. Yıldırım, Azeri bir gazetecinin Dağlık Karabağ’a Ermenistan tarafından milisler yerleştirildiği yönünde haberler olduğunu, Türkiye’nin bu konudaki yaklaşımını sorması üzerine, “Buraya teröristlerin yerleşiyor olması veya başka hazırlıklar olması sonucu etkilemez. Dost ve kardeş Azerbaycan’a buradan başka bir tehdit vaki olursa veya Türkiye’den buraya terör tehdidi vaki olursa karşılığı mutlaka olur” diye konuştu. Dağlık Karabağ’da etnik temizlik ve soykırım yapıldığını ve Ermenistan’ın bunun karşılığını görmesi gerektiğini kaydeden Yıldırım, “Geç kalabilir ama mutlaka Azerbaycan’ın bu konudaki haklı davası eninde sonuna özüne ulaşacaktır” dedi.

Yıldırım, işgal altındaki Dağlık Karabağ’ın sözde yöneticilerinin, ABD Kongresi’ni ziyaret edip kendilerini destekleyen senatörlere ödül vermesine ilişkin soru üzerine de ABD’li yetkililerin ödül almak yerine, oradaki insanlık suçunun hesabını vermesinin daha yerinde olacağını söyledi.

ORTAK MÜCADELE ŞART

Başbakan Binali Yıldırım, Nizami Gencevi Uluslararası Merkezi tarafından bu yıl, “Katılımcı Toplumlar Oluşturmak İçin Farkları Azaltmak” temasıyla düzenlenen 6. Bakü Küresel Forumu’na da katıldı. Yıldırım, 500’den fazla katılımcının yer aldığı açılışta özetle şunları söyledi:

“Her meselenin merkezinde insan var. Hepimiz gelecek nesillere, huzur, refah dolu, sürdürülebilir bir dünya bırakmakla sorumluyuz. ‘İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın, insanı yaşat ki dünya yaşasın’ prensibini yaşatmalıyız. Küresel barışın korunması, sürdürülebilir kalkınma, adil bölüşüm, bölgesel refah ve kalkınmada uçurumun azaltılması önemli hedeflerimiz arasında yer almalıdır. Eldeki veriler maalesef bu konuda iyimser olmamıza imkân vermiyor. Bu zorlukların aşılması için çok ama çok daha çaba sarf etmemiz gerekiyor. Gelişmelerin bütün dünya için, bütün ülkeler için verimli ve hayırlı olması için mutlaka bölgesel ve küresel anlamda daha fazla işbirliğine ihtiyaç var. Bir ülkenin fazla kalkınması hemen yanı başındaki ülkenin yarışta geri kalması, küresel huzursuzluğun önemli kaynaklarından biri olmaktadır. Kalıcı toplumsal ahenk için farklılıkları ayrıştıran değil, zenginleştiren husus olduğunu görmemiz gerekir. Çağımızda aşırıcılık, yabancı düşmanlığı, ırkçılık, İslam düşmanlığı gibi sorunlar ne yazık ki daha çok konuşulmaya başlandı. Özellikle gelişmiş ülkelerde bu gibi durumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Barış içinde demokratik toplumlar inşa etmek için mutlaka ortak mücadele şart. “

ARNAVUTLUK'A FETÇ HATIRLATMASI

Başbakan Yıldırım, 6. Küresel Bakü Forumu’nda konuşma yaptığı panelin ardından, foruma katılan devlet ve hükümet yetkilileriyle görüşmeler yaptı. Önce Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyesi Mladen İvanic ile bir araya gelen Yıldırım, daha sonra Arnavutluk Cumhurbaşkanı Ilir Meta,Moldova Cumhurbaşkanı İgor Dodon ve Makedonya wCumhurbaşkanı Gjorge Ivanov ile buluştu. Başbakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Üyesi Ivanic ile görüşmede, Dayton Barış Anlaşması çerçevesinde Bosna Hersek’in toprak bütünlüğünün korunarak istikrarlı bir yapıya kavuşturulmasının ve halkının refahının Türkiye’nin temel önceliği olduğu vurgulandı. Ayrıca, ülkenin AB ve NATO süreçlerine destek teyit edildi. Moldova Cumhurbaşkanı Igor Dodon ile görüşmede ise, Başbakan Yıldırım, Gagauz Yeri’nin Moldova ile Türkiye arasında dostluk köprüsü oluşturduğunu belirtti. Yıldırım, Arnavutluk Cumhurbaşkanı Ilir Meta ile görüşmesinde ise Türkiye’nin Arnavutluktan FETÖ ile mücadelede daha aktif olmasını beklediğini vurguladı.