Siyaset Cumhuriyet’le hesaplaşma içinde değiliz

Cumhuriyet’le hesaplaşma içinde değiliz

11.12.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Meclis’te bütçe maratonunda konuşan Erdoğan “Bugün, bizim ekonomide elde ettiğimiz başarıları Cumhuriyet’le hesaplaşma gibi lanse edenler, önce çıksınlar müdahalelerdeki rollerini, darbeler karşısındaki destekleyici tavırlarını sorgulasınlar” dedi

Cumhuriyet’le hesaplaşma içinde değiliz


Başbakan Erdoğan bütçe için kitapçık olarak hazırlanan 235 sayfalık konuşmasının ancak 50 sayfasını Genel Kurul’da okuyabildi. Süresinin bittiğini hatırlatan ve “Ek süre veriyorum size” diyen TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e Erdoğan, “Biraz torpilli olması lazım” yanıtını verdi. Çiçek ek süreyi ise Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın Genel Kurul salonuna geldiğini belirterek sonlandırdı. Erdoğan, konuşmasında özetle şu mesajları verdi:

HESAPLAŞMA YOK: AK Parti’nin 10 yıllık başarılı icraat dönemini, Cumhuriyet tarihimizin tamamıyla kıyasladığımızda, birileri bundan maalesef rahatsız oluyor. Şunu herkes bilsin ki, biz, asla ve asla bir hesaplaşma içinde değiliz. Tam tersine biz, 29 Ekim 1923’te kurulmuş Cumhuriyetimiz için neler yaptığımızı, Cumhuriyetimize neler kazandırdığımızı, Türkiye Cumhuriyeti’ni hangi seviyeden alıp, hangi seviyelere taşıdığımızı ve taşıyacağımızı konuşuyoruz. Ne yazık ki Gazi Mustafa Kemal’in vefatının ardından bazı istinai dönemler haricinde, Türkiye’nin potansiyeli yeterince kullanılmamıştır.

TAVIRLARINI SORGULASINLAR: On yıllar boyunca Türkiye yapay tartışmalarla, sanal korkularla, kendi milletini iç düşman ilan eden, ‘Cumhuriyet tehlikeli’, ‘laiklik elden gidiyor’, ‘irtica geliyor’ diyerek paranoya üreten bir zihniyetle enerjisini heba etti. Bugün, bizim ekonomide elde ettiğimiz başarıları Cumhuriyet’le hesaplaşma gibi lanse edenler, önce çıksınlar müdahalelerdeki rollerini, darbeler karşısındaki destekleyici tavırlarını sorgulasınlar.

BİZ DİK DURDUK: Bakın 27 Nisan bildirisi AK Parti hükümetinin dik duruşu sayesinde beyhude bir girişim olarak kalmış, akamete uğratılmıştır. Buna rağmen, bu e-bildirinin Türkiye’ye sadece faiz yoluyla maliyeti, yıllık 2 milyar dolar olmuştur. 28 Şubat’ın bu ülkeye maliyetinin ne olduğunu varın siz kıyaslayın. Türkiye bu kesintileri yaşamasaydı belki bundan 10 yıllar önce dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri haline gelecekti.

BDP’YE ÇOCUK SUÇLAMASI: Terör örgütü çok iyi biliyor ki eğer o çocuklar okurlarsa dağa çıkamayacaklar, eline taş verip attıramayacaklar. Bunu bildikleri için hem demokratikleşmenin hem ekonomik kalkınmanın önünde set olmaya çalışıyorlar. Demokrasiden de ekonomik kalkınmadan da terörle mücadeleden de vazgeçmeden, asla geri adım atmadan bu kutlu yolda yürümeye, kardeşlik içinde Türkiye’yi büyütmeye devam edeceğiz.(BDP’li Kışanak’a yanıt). Doğu ve Güneydoğu’daki çocuklardan bahsettiler. O çocukların eline taşı, molotof kokteylini veren, buna sessiz kalan siz değil misiniz? Bütün bunların yanında siz değil misiniz o çocukları yokluğu, yoksulluğa mahkum eden? Biz adımlarımızda kesintiye bırakmadık, bırakmayacağız.

ZAMAN ZAMAN DOKUNDURACAĞIM: Biz bölgesel ve etnik milliyetçilik yapmayacağız dedik. Bu kürsüye çıkıp da bizi, özellikle mezhepçilikle sınayanlar önce aynaya baksınlar ve orada kendilerini görsünler. Attığımız adım, yaptığımız yatırımlarla böyle anlayış içinde olmadığımızı her yerde ispatladık. Bu kürsüye çıkanlar yalan yanlış şeyler söylediler. Onlara cevap verirsem asıl konuşmamı yapamayacağım. Asıl konuşmama vakit ayırmak, zaman zaman da belki biraz dokunduracağım.

MÜFTERİ SUÇLAMASI: Korsan saldırısına rağmen birileri gibi biz İsrail’in yanında durmadık, İsrail’e selam gönderenlerden olmadık. Biz, Filistinlilere yaptığı zulme, Gazze’de uyguladığı insanlık dışı saldırılara, uluslararası sularda yardım gemisine yönelik korsan saldırıya rağmen, birileri gibi, kimi kast etiğimi anlıyorsunuz; CHP. Bana İsrail ile kapalı kapılar arkasında ne konuştuğumu, kimlerden bunu aldığınızı ispat edemezseniz müfterisiniz. Biz, hiçbir iktidarın yapamadığını yapmak suretiyle uluslararası sularda bizim gemilerimize saldıranlara karşı hangi cevap gerekiyorsa o cevabı verdik. Biz, hiçbir zaman kapalı kapılar arkasında bu tür pazarlıkları yapacak tıynette bir siyaseti gütmedik, o size ait bir şeydir.

MİLLİYETÇİLİK ELEŞTİRİSİ: Göktürk-2 uydumuzu 19 Aralık’ta saat 18.52’de uzaya gönderiyoruz. Ama bundan da rahatsız olanlar çıkabilir. Gönlüm arzu eder, muhalefet de gelsin birlikte izleyelim. Tank modenizasyonlarını artık milli firmalarımız yapıyor. Biz nutuk milliyetçiliği değil, millete ve ülkeye hizmet eden fiili milliyetçilik yapıyoruz.

KARNE YANITI: Demokrasiye yönelik müdahale girişimlerinin olduğu dönemlerde dahi Türkiye ekonomisi hiç bir sarsıntıya maruz kalmadı. Oluşan güven, istikrar ve disiplin sayesinde, geçmişte her seçim döneminde dalgalanan ve dengeleri bozulan ekonomi, geride bıraktığımız 7 seçimde en küçük bir sapma göstermedi. Yine ekonomimiz, küresel dalgalanmalar karşısında, küresel krizler karşısında da dünyaya örnek olacak bir sağlamlık sergiledi. Sayın Kılıçdaroğlu karneyi millet verir, millet.

KUZU KUZU ÖDEDİ: Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanımız tarafından son derece anlamlı bir etkinlik gerçekleştirdi. 3 bin 500 aileye 1’er kilo sucuk dağıttı. Yani yoksul ailelere toplamda 3.5 ton sucuk dağıtılmış oldu. Şükranlarımı ifade ediyorum. CHP Genel Başkanı 75 milyar lira tazminatı belediye başkanımaz ödedi. Hem de kuzu kuzu ödedi.

İTHAM İNSANLIK DIŞIDIR: Yolsuzluk çirkindir. Yolsuzluk, kul hakkı yemektir ve haramdır. Ancak; yolsuzluk ne kadar çirkin, haram ve insanlık dışıysa; belgesiz, mesnetsiz, delilsiz şekilde yolsuzluk ithamında bulunmak da o kadar çirkin, o kadar haksız, o kadar insanlık dışıdır. Az önce şaşırdım, aman yarabbi bu nasıl siyasetçilik. Merkez Bankası’ndan altın revizlerini bir kenara koyuyor. Önce bir bunu kılavuzlarına sor. Merkez Bankası döviz rezervini 118 milyar 366 milyon dolara çıkardık.