Siyaset Demokratikleşme yetersiz!

Demokratikleşme yetersiz!

08.11.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Demokratikleşme yetersiz!

Demokratikleşme yetersiz


AB'nin İlerleme Raporu Türkiye'nin insan hakları konusunda yeterli adımlar atmadığına dikkat çekiyor


       Türkiye'ye yönelik olarak Avrupa Birliği Komisyonu'nca hazırlanan Katılım Ortaklığı Belgesi'yle (KOB) birlikte açıklanacak olan İlerleme Raporu'nun sonuç bölümü hariç genel hatları belli oldu. İleriye dönük bir perspektif vermektense bir yıl içinde kaydedilen gelişmeleri değerlendiren ve tüm adaylar ülkeler için hazırlanan İlerleme Raporu'ndaki söylemin KOB'a göre bir nebze daha sert olması dikkat çekiyor.
       İnsan hakları, demokratikleşme gibi alanlarda adımlar atıldığına değinilen ancak bunları yeterli görmeyen belge, bundan önce yayınlanan iki rapordan fazla bir farklılık göstermiyor. Askerlerin siyasetteki konumu, idam cezasının halen yürürlükte olması Avrupa'nın çekincelerinin başında yer almaya devam ediyor.
       Helsinki Zirvesi sonrası Türkiye'nin ikili ve çok taraflı toplantılara katılmasının özellikle insan hakları, uyuşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesi ve Kıbrıs gibi konuların dikkat çektiği siyasi kriterlerin yerine getirilmesine yardımcı olacağı kaydediliyor.
       Belgede, her zaman önemli bir sorun olarak gösterilen Türk -Yunan ilişkilerinde de iyileşmenin sürdüğüne dikkat çekilirken özellikle askeri alanda kaydedilen gelişmelerin altı çiziliyor. Belgede "Kıbrıs krizinden bu yana Türk birlikleri ve askeri uçakları Yunanistan'daydı.
       Buna karşın Ege'deki sorunlara ilişkin küçük bir gelişme kaydedildiği not edilebilir" denildi. Kıbrıs konusunda da, Türkiye'nin aday olarak ilan edilmesinin yarattığı belli bir olumlu ortam bulunmasına karşın Türkiye'nin Kıbrıs konusunda Birleşmiş Milletler kararları ve Avrupa Birliği'nin pozisyonundan farklı olduğunun altı çiziliyor.
       Türkiye'nin komşularıyla ilişkilerine de değinen belgede İran'la ilişkilerin güvenlik kaygıları nedeniyle ilerleyemediği ancak Suriye'yle özellikle güvenlik alanında yürütülen görüşmelerde başarı kaydedildiğine dikkat çekiliyor.
       Ekonomik alanda özellike Gümrük Birliği kapsamına giren alanlarda Türkiye'nin AB mevzuatına başarılı bir uyum gerçekleştirdiğinin vurgulandığı belgede yine ek çaba sarfedilmesi istendi. Monopoller, mali hizmetler, devlet yardımı politikası, iletişim ve şirketler hukuku alanında 1999'dan bu yana kaydedilen gelişmeler ise yetersiz bulunuyor.
       Bir aday ülke olarak Türkiye'nin tarım, balıkçılık, ulaşım, istatistik, sosyal politika, çevre, adalet gibi alanlarda stratejik bir yaklaşım benimseyerek önemli adımlar atması isteniyor.

Genişleme Belgesi'ni açıklıyoruz...

       Türkiye çok yavaş
       Katılım Ortaklığı Belgesi'yle birlikte açıklanacak olan iki belgeden biri olan ve tüm aday ülkelerin performansını aynı belgede değerlendiren "Genişleme Stratejisi Belgesi"nde Türkiye'nin pereformansı göz doldurmuyor. Belgenin "Siyasi Kriterler" başlığı altındaki sonuç bölümünde ismi verilen ve insan hakları sicili bozuk olarak gösterilen tek aday ülke Türkiye oldu.
       3 Kasım tarihini taşıyan belgede "Türkiye artık insan hakları konusundaki eğilimlerini somut önlemlere dönüştürmelidir" denildi.
       Belgenin "Türkiye" başlığı altında sıralanan görüşlerde, 1999'dan bu yana gerçekleştirilen en olumlu gelişmelerden biri olarak AB'ye katılım çerçevesinde yapılması gereken reformlara ilişkin olarak başlatılan tartışma ortamı gösterildi.

       "DGM'ler endişe kaynağı"
       İnsan Hakları Üst Kurulu'nun hazırladığı rapora atıfta bulunan belge, insan hakları açısından durumun bir önceki yıla göre gelişme gösterdiği ancak Türkiye'nin hala Kopenhag kriterlerini hala yerine getirmediği vurgulandı.
       Türkiye'de demokratik sistemin mevcut olduğu ancak demokrasi ve hukuk düzenini garanti altına alacak olan kurumsal reformları gerçekleştirmekte çok yavaş davrandığı belirtildi. Bu duruma örnek olarak, siyasilerin askerler üzerindeki kontrolüne ilişkin düzenlemelerin yapılamaması gösterildi. Birlik, devlet güvenlik mahkemelerinin yapısını da "endişe kaynağı" olarak tanımladı.
       Abdullah Öcalan için de olmak üzere idam cezasının uygulanmadığına dikkat çeken belge, buna karşın insan hakları ihlallerinin hala endişe verici boyutlarda olduğu kaydedildi.

       "İşkence sürüyor"
       Belgede Türkiye'ye kötü not verilen diğer siyasi konular ise şunlar: İşkence ve kötü muamelenin kökünün kazınamaması; cezaevlerindeki durumların iyileştirilememesi; ifade özgürlüğü üzerindeki kısıtlamaların sürmesi.
       Kürt kelimesinin de kullanıldığı belgede, "Geçen yılın ekonomik, sosyal ve kültürel haklarındaki durum iyileşmedi. Nüfusun ağırlıklı olarak Kürt olduğu Güneydoğu'daki durum da değişmedi" denildi.

       "Ekonomi olumlu"
       Türkiye'ye olumlu yaklaşılan en belirgin nokta ise, ekonomi oldu. Ekonomideki dengesizliklerin giderilmesi konusunda dikkate değer adımlar atıldığına dikkat çeken belge, "Türk ekonomisinin önemli bir bölümü AB içindeki Gümrük Birliği'nde rekabet baskısı ve pazar güçlerinin altından kalkabilecek durumda" ifadelerine yer verildi.
       Türkiye'nin gelişme kaydettiği alanlardan biri olarak da, makroekonomik istikrar gösterildi.