Siyaset Etme bulma dünyası

Etme bulma dünyası

27.12.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın çalışma odasında bulunan dinleme cihazına ilişkin olarak, “Eğer siz bazı gazetecileri dinlemek için sahte isimlerle yargıdan karar çıkarıyorsanız bu vahim bir suçtur. Dinlemeden şikayet eden Başbakan, buna ne tepki verdi? Yargıcı kandıran kamu görevlileriyle ilgili bugüne kadar ne yaptı? Yasadışı dinlemeler bir ülkenin başbakanını dinleme noktasına gelmişse o vahim bir olaydır. Orada devletin bütün sırları tartışılır. Başbakan’ın etrafındaki kişiler kimdir, nasıl olmuştur? Bunu herhalde Başbakan’ın çıkıp açıklaması gerekir” dedi

Etme bulma dünyası

Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

‘Hangi derin devlet’
“Derin devleti hâlâ sonlandıramadığını ifade etti. Başbakan, derin devlet konusundaki düşüncesini netleştirmeli. Derin devlet nedir sorusunu yanıtlaması gerekiyor. Eğer derin devlet, devletin bütün sırlarının yasal kurumlarda tartışılması ise bu her ülkede var. Bizde MGK var. Ama siz devletin gücünü kullanarak yasadışı organizasyonlara destek veriyorsanız ve bunu derin devlet olarak adlandırıyorsanız bu doğru değil. Susurluk olayı derin devletin yasadışı ile işbirliğidir. Bizim karşı çıktığımız nokta budur. Başbakan ile ilgili dinlemeyi hangi derin devlet yaptı? Yasal olan mı yaptı, yasadışı olan mı yaptı? Yasadışı olanı yapıyorsa o zaman yasal derin devletle yasadışı organizasyonlar hangi koşullarda bir araya geldiler. Kim bunları bir araya getirdi? Yanıtlaması gereken Başbakan’dır.”

‘CHP dinleniyor’
Kılıçdaroğlu, parti yöneticilerinin dinlendiğini, ancak hükümetten bir tepki gelmediğini belirterek, “Sessizliğin ikrar olduğunu hepimiz biliyoruz” dedi. Eski Genel Başkan Deniz Baykal’a ait yasadışı kaydedilen görüntülerle ilgili olarak ise Kılıçdaroğlu, “Sorunun muhatabı Başbakan. Devleti yöneten o. Eğer ben başbakan olsaydım bu olayı çoktan açıklığa kavuşturmuş olurdum. Komplo yapanların hepsini yargının önüne çıkarmış olurdum” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, yasadışı dinlemenin vahimliğine dikkati çekerken, demokratik ülkede faillerin yargının önüne çıkarılması gerektiğini belirterek, “Bu olmadı. Eğer bir olay iktidara dokununca tepki verilir, iktidara dokunmayınca ondan yararlanılırsa yani çifte standart uygulanırsa bundan sonuç alamazsınız. Kendisi dinlenince rahatsız oluyor, başkaları dinlenince oh oluyor. Bu olmaz. Sonunda etme, bulma dünyasıdır, gelir Başbakan’ı da bulur” dedi.

‘Başka bir Uludere’dir’
Kılıçdaroğlu, olayın sorumlusunun bulunması gerektiğini belirterek, “Bu başka bir Uludere’dir. Bir ülkenin Başbakanı dinleniyor, Başbakan kendisinin dinlendiğini bir yıl sonra katıldığı bir televizyon programında açıklıyor. Bunu da getirip derin devlete bağlıyor. Derin devletin kimlerle oluştuğunu Başbakan bilir. Oturduğu konutun etrafı yol geçen hanı değil herhalde. ODTÜ’ye giderken 3 bin 500 polisle gidiyor da evine tek başına gitmiyor herhalde” diye konuştu.