Gandi Kemal ‘adayım’ dedi

CHP, kurultaya beş gün kala karıştı. Genel başkanlıktan istifa eden Deniz Baykal’la kader birliği yapan ve 53 yıldır partide görev yapan Genel Sekreter Önder Sav’ın desteğini arkasına alan İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu adaylığını açıkladı. Kılıçdaroğlu’na ardı ardına milletvekilleri ve il başkanlarından destek mesajları gelirken, Baykal tarafından şekillendirilmiş Merkez Yönetim Kurulu’nda (MYK) sert tartışmalar yaşandı. Kulislerde, daha önce “üzerinde uzlaşılan ismi desteklerim” diyen Baykal’ın “Adaylığından haberim olmadı” dediği öne sürülürken, kurultayda Kılıçdaroğlu’nun karşısına aday olarak çıkması da gündeme geldi.
1270 delgesi olan partide 150 koltukla büyük bir gücü elinde bulunduran İstanbul teşkilatının desteğini alan Kılıçdaroğlu, adaylığını açıklamak için harekete geçti. CHP Genel Merkezi’ne başvurarak 11.30’da basın toplantısı yapmak istediğini bildiren Kılıçdaroğlu, Baykal’ın istifasını açıkladığı kürsüye çıktı ve adaylığını kamuoyuna duyurdu. Tek sayfalık metni okurken heyecanlı olduğu gözlenen Kılıçdaroğlu, 3 il başkanı ve bazı eski vekillerin de alkışlarıyla desteklediği açıklamasında şunları kaydetti:

Eli kolu bağlı kalamaz
“Yaşanan sıkıntıların yurttaşlarımızı böylesine bunalttığı bir dönemde 90 yıllık köklü geçmişi olan partimizin adaysız, eli kolu bağlı olması düşünülemez. Partimize yönelik komploları bozmalıyız, kuşatmaları yarmalıyız. Çalma, çırpma, korku ve baskı dönemini kapatıp, yolsuzluk yapanlardan hesap sormalıyız. İşsizlik ve çaresizliği yeneceğimizi haykırarak halka umut vermeliyiz.
Daha önemlisi, önümüzdeki seçimlerde halkımızın oyları ile iktidara gelebilmek için gerekli olan tüm hazırlıkları hiç zaman kaybetmeksizin başlatmalıyız. Bugün bu hedefi gerçekleştirme yükümlülüğümüz var. Seçmeni ve örgütü ile partimizin ve genel kamuoyumuzun gösterdiği büyük ilgi ve destekten güç alarak, 22 Mayıs’ta gerçekleşecek 33. Kurultay’da CHP Genel Başkanlığına aday olacağımı kamuoyuna duyurmayı önemli bir görev sayıyorum.
CHP örgütünün, kararımı bir ‘parti sorumluluğu ve partililik bilinci’ şeklinde değerlendireceğini düşünüyorum. Tüm CHP ailesini güçlükleri birlikte göğüslemeye ve aşmaya çağırıyorum.”

Baykal’ın birikimi
Başkan vekilliği görevinden istifa eden Kılıçdaroğlu “Genel Başkanımızla yeni görüşme yapmadım. Fikrimin neden değiştiği de zaten konuşma metnimin içinde var. Sayın Baykal ile her zaman görüşürüz. Partimizin önemli bir lideridir. Dolayısıyla kırgınlık, küskünlük diye bir şey söz konusu değil. Kendisinin bilgisinden, birikiminden her zaman yararlanacağız. Bu da bizim temel görevlerimizden birisidir” dedi.
Sadece Sav’ın değil, örgütün de adaylığına destek vereceğini umduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “çarşaf liste” şartıyla aday olduğu iddiaları konusunda “CHP’de daha demokratik, daha tutarlı, örgütüne güven veren, örgütün de güven duyduğu bir yapı oluşturmayı düşünüyorum” yorumunu yaptı.
Kılıçdaroğlu, bugün yapılacak il başkanları toplantısında Baykal’ın yeniden aday olması yönünde karar çıkması ihtimali için “Ben tavrımı, genel başkan adayı olacağımı açıkladım” dedi. CHP Genel Başkan Vekili Cevdet Selvi’yi ziyaret eden Kılıçdaroğlu, Bülent Ecevit’e benzetilmesinin güzel bir şey olduğunu söyledi. Selvi ise “Kişisel desteklerin değil örgütün desteği önemli” dedi.

‘Baykal’ın önerisi gerçek oluyor’
TBMM’de soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Yapılan açıklamalardan, Baykal’ın da destek verdiği sonucunu çıkartabilir miyiz?” sorusunu “Onu bilemiyorum. Ciddi bir uzlaşma zemini yakaladığımıza inanıyoruz. Baykal da uzlaşmadan yana tavır takınmıştı. Bana da böyle bir önerisi olmuştur. Öyle anlaşılıyor ki önerisi aşama aşama gerçekleşmiş oluyor” dedi. CHP’de tüm gözler bugün saat 11.00’de yapılacak il başkanları toplantısına çevrilirken, Sav’ın da il başkanlarından Kılıçdaroğlu’na destek için imza almaya başladığı öğrenildi.

KILIÇDAROĞLU:
Bölünme olmaz
Kılıçdaroğlu, dün akşam TBMM’deki makamında gazetecilerle sohbet etti. Soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “Partinin bölüneceğine inanmıyorum. Farklı düşünceler olabilir ama bu bölünme sürecini getirmez. MYK’nın açıklamasını doğal ve saygıyla karşılamak lazım. Bu işin mihenk taşı kurultay. Olay kurultayda çözülecek” dedi.
“Müthiş bir baskı vardı. Dayanılır gibi değildi. ’Hemen, derhal’ deniliyordu. Bu süreçte düşüncelerini almam gereken kişiler vardı. Akademisyenlerin de içinde bulunduğu değişik çevrelerle konuştum. Ortak bir karar çıktı. Aday oldum” diyen Kılıçdaroğlu, tepkilerle ilgili sorular üzerine şu yanıtı verdi:
“Özellikle bir tepki hoşuma gitti. Bir genç toplu taşım aracında yolculuk ederken arkadaşı ona benim aday olduğumu haber veriyor. O da bunu yüksek sesle tekrarlıyor. Bunun üzerine otobüsteki herkes alkışlamaya başlıyor. Olumlu tepkiler geliyor. Bu süreçte yaşananları sağlıklı bir doğumun sancıları olarak görüyorum.”
Adaylığını açıkladıktan sonra Baykal’la görüşmediğini, MYK üyeleriyle de birebir teması olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın Deniz Baykal’a yönelik sözleriyle ilgili olarak da şunları söyledi:
“Başbakan’a bu söylemi hiç yakıştıramadım. Bel altı vurularak politika yapılmamalı.”
Kılıçdaroğlu başka soru üzerine de “Sayın Baykal aramasa bile ben giderim, ararım. Her zaman bilgisine başvuracağız. Buna benim ihtiyacım var. Kurultayda herkes aday olabilir, Sayın Baykal da olabilir” dedi.

52 il başkanıyla yemek yedi
Kılıçdaroğlu, dünkü yoğun temaslarının ardından bugün yapılacak kritik il başkanları toplantısı öncesinde 52 il başkanıyla Çırağan Et Lokantası’nda akşam yemeğinde bir araya geldi. CHP Genel Sekreteri Önder Sav, CHP Grup Başkan Vekili Hakkı Suha Okay ve bazı milletvekillerinin de katıldığı yemekte il başkanları toplantısına ve kurultay sürecine yönelik durum değerlendirmesi yapıldığı bildirildi. Okay, Kılıçdaroğlu’na destek bildirisine imza atacak il başkanları sayısının 70’e yaklaşacağını bildirdi.

PORTRE
İKTİDARIN KORKULU RÜYASI
CHP Genel Başkanlığı’na adaylığını koyan Kemal Kılıçdaroğlu, 1948’de Tunceli Nazimiye’de, Tapu Memuru Kamer Bey ve ev kadını Yemuş Hanım’ın yedi çoğundan dördüncüsü olarak dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Erciş, Tunceli, Genç, Elazığ gibi ilçe ve kentlerde, hep “birincilikle” tamamladı. Ailesi Dersim’de “Cebeligiller” diye tanınıyor. Kureyşan aşiretine mensup. Yaşadıkları köyde herkesin soyadı “Karabulut” olduğu için babası Kamer Karabulut soyadını “Kılıçdaroğlu” olarak değiştirdi. Kılıçdaroğlu soyadı, büyük dedelerinin eşkıya olarak bilinmesinden geliyor.
1971’de Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nden mezun oldu. Üniversite yıllarında solla tanıştı ve eylemci kimliği ile öne çıktı. Sosyal Demokrasi Dernekleri Federasyonu Bilim Kurulu’nda görev aldı. Toplumsal ve Kültürel Eylemler Derneği Başkanlığı yaptı. Kılıçdaroğlu, bu yılları, “Evet, 68 kuşağındanım ben. Bütün öğrenci eylemlerine katıldım” diyerek anlattı.
1971’de Maliye Bakanlığı’nda hesap uzman yardımcısı olarak göreve başladı. Hesap uzmanı oldu ve bir yıl Fransa’da kaldı. 1983’te atandığı Gelirler Genel Müdürlüğü’nde genel müdür yardımcılığına yükseldi. 1991’de Bağ-Kur’a atanan ve genel müdürlük yapan Kılıçdaroğlu, 1992’de de Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürü oldu. Kısa süre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda müsteşar yardımcısı olarak görev yaptı. Ocak 1999’da emekli oldu.

Baykal davet etmişti
Kılıçdaroğlu, 18 Nisan 1999’daki seçimde DSP’den aday olmak için 11 Ocak 1999’da SSK Genel Müdürlüğü’nden ayrılsa da listeye giremedi. Vatandaşın Vergisini Koruma Derneği Başkanlığı’nı yaptığı sırada Baykal tarafından CHP’ye davet edildi. Önce Parti Meclisi’ne, ardından Merkez Yürütme Kurulu’na girdi. 3 Kasım 2002’de İstanbul milletvekili seçildi. Temmuz 2007’de de TBMM’ye giren Kılıçdaroğlu düne kadar CHP’de grup başkan vekilliği görevini yürüttü.
Kılıçdaroğlu, CHP’de siyasetin yükselen yıldızı ve yürüttüğü belgeli muhalefetle de iktidarın “korkulu rüyası” oldu. Yolsuzluk belgeleriyle birbiri ardına Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli ve Dengir Mir Mehmet Fırat’ı koltuklarından etti.
Daha sonra Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i, Uğur Dündar’ın yönettiği canlı yayın tartışmasında pes ettirdi. İktidar partisinin uzak durduğu Kılıçdaroğlu, Almanya’nın Frankfurt kentinde görülen Deniz Feneri yolsuzluk davasının Türkiye ayağına ilişkin açıkladığı belgelerle de kendinden söz ettirdi.

‘Gandi’ gibi sakin
Kılıçdaroğlu, soğukkanlı tavrı, sakin ve ikna edici konuşmaları nedeniyle, Hindistan’ın barışçıl, ruhani lideri Gandi ile özdeşleştirildi. “Gandi Kemal” olarak anılan Kılıçdaroğlu, “Hiç sinirlenmem. Çünkü bir olay varsa, olayı sorgulamak lazım. Eleştiri gelirse onu da dinlemek, ikna etmek lazım. Bana bazen küfür dolu e-mailler gelir. Onlara alçakgönüllü yanıtlar gönderirim, bazıları özür diler” dedi.