Siyaset Haddini bil!

Haddini bil!

16.05.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Kılıçdaroğlu’nun “Kandan besleniyorlar” ifadesine sert tepki gösteren Erdoğan, “Haddini bil, haddini. Ben halkımdan besleniyorum, halkımdan. Kandan beslenen birileri varsa CHP zihniyetidir, sizsiniz” diye konuştu

Haddini bil

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “Bizim kandan beslendiğimizi söylüyor. Haddini bil, haddini. Ben halkımdan besleniyorum” diye seslendi. Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) ve Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF) tarafından İstanbul Sinan Erdem Kapalı Spor Salonu’nda organize edilen Uluslararası Öğrenci Buluşması Final Programı’na katılan Erdoğan özetle şöyle konuştu:

Haberin Devamı

- KANDAN BESLENİYORLAR: Şimdi çıkmış bir tanesi dünyanın değişik yerlerinde ‘Başkanlık sisteminin gelmesi için kan gerekir kan’ diyor. Bunlar üç unsur var. Bu üç unsurun bir tanesi mezhepçilik unsurudur. İkincisi ırkçılık unsurudur. Üçüncüsü terör unsurudur. Bu zatın söylediklerinde bu üç unsurun da tamamı var. Bunlar kandan besleniyorlar. Aynen bölücü terör örgütünün uzantıları gibi. Bunlarda da o hava esmeye başladı. Oraya imrendiler. Baktılar ki bu iş sandıkla gelmiyor. Girdiği her seçimde malum aldığı netice ortada. Şimdi ‘Acaba kanla netice alır mıyız?’ diye bakıyorlar. Alamayacaksınız. Bu milletin üstüne çıkamazsın. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.

- HALKIMDAN BESLENİYORUM: Van’da il başkanları toplantısında konuşan zat, şahsıma karşı yine alçakça bir ifade kullandı. Bizim kandan beslendiğimizi söylüyor. Haddini bil, haddini. Ben halkımdan besleniyorum, halkımdan. Kandan beslenen birileri varsa, 1960’ta rahmetli Menderes’in ve iki arkadaşının idamına zemin hazırlayan CHP zihniyetidir, sizsiniz. Medya güçlerini, gazetelerdeki, ekranlardaki tetikçilerini kullanarak bizi karalamaya, itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Hiç kusura bakmasınlar. Onların itibar suikastleri bizi yıldırmaz. Onların iftiraları, hakaretleri, bizi hakkı ve hakikati haykırmaktan alıkoymaz. Biz kuvvetimizi medyadan, sermayeden değil, seccadelerini gözyaşlarıyla ıslatan mazlumların dualarından alıyoruz. Onların hayır duaları bizimle olduğu müddetçe, yılmadan, yorulmadan, bu kutlu yolda yürümeye, haksızlıkları dillendirmeyi de sürdürerek devam edeceğiz.

Haberin Devamı

- SINIFTA KALDILAR: “13 milyon Suriyeli evinden oldu. Bunların 6 milyonu vatanını terk etti. Rejim tarafından önü açılan ve desteklenen DAİŞ, YPG, PYD gibi terör örgütleri işgal ettikleri bölgelerde etnik temizlik ve soykırım uyguladı. Tüm bunlar dünyanın gözü önünde yaşandı, yaşanıyor. Türkiye olarak krizin ilk günlerinden itibaren Suriyeli kardeşlerimizi yalnız bırakmadık. Bugün 3 milyon Suriyeli ve Iraklı muhacire ensar bilinciyle sahip çıkıyoruz. Fakat kişi başına düşen gelirle bizden kat be kat olan fazla olan pek çok ülke sırf rahatlarını bozmamak için bu vahşete, bu drama kayıtsız kalıyor... İnsan Hakları Beyannamesi’ni kaleme alanlarla, bugün en temel insanlık sınıfından, insanlık sınavından sınıfta kalmış durumdalar.

Haberin Devamı

- ERDOĞAN HEMEN DİKTARÖR OLUYOR: Terör örgütlerinin, teröristlerin eli kanlı katillerin hak ve hukuklarını savundukları kadar bunların elinde can veren maktullerin, masumların haklarını savunmadılar, savunmuyorlar. Terör örgütüne başkentini açmanın, teröristlere çadır kurdurmanın özgürlükle ne ilgisi var. Eli kanlı caniler ne zamandan beri siyasi sığınmacı oldu? DAİŞ’in eylemlerine verdiğiniz tepkiyi niçin PKK, DHKP-C ve YPG’nin saldırıları karşısında esirgiyorsunuz. Madem siyasi idamlara karşısınız, neden birkaç gün önce şehit edilen Motiur Rahman Nizami’nin idamına sessiz kaldınız? Bu çifte standart değil mi? Biz bunları söylediğimizde, tutarsızlıklarını, ilkesizliklerini yüzlerine vurduğumuzda beyefendiler hemen rahatsız oluyor. Tayyip Erdoğan hemen diktatör oluyor. Motiur Rahman’ı idam edenler diktatör olmuyor, ona seyirci kalanlar olmuyor.

Haberin Devamı

- KÖRPE ZİHİNLERİ KANDIRDILAR: Yanlışın en tehlikelisi doğruya en yakın olandır. Sureti haktan görünenlerin fark edilmesi en zor olanlardır. Maalesef biz bu konuda son dönemde çok büyük sıkıntılar yaşadık. Ülkemizde 40 yıl boyunca devlet içinde gizli bir şekilde örgütlenen hizmet, eğitim, yardım diyerek insanımızı kandıran bir yapı en büyük zararı gençlerimize verdi. Uzun dönem ülkemizin başarılı çocukları, Anadolu’nun körpe zihinleri, paralel ihanet çetesi tarafından kandırıldı, kullanıldı. Bu ülkenin evlatları iyi niyetlerinin kurbanı oldu. 2,5 yıldır bu örgütle yoğun bir mücadele içindeyiz. Bir taraftan örgütün devlet yapımızda ve milletimizin gönlünde açtığı yaraları sarmaya çalışıyoruz, diğer taraftan da dünyanın her yerinde bu çetenin kirli yüzünü deşifre ediyoruz.