Hafter ile de konuşmak lazım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Libya’da ateşkesin sağlanmasına yönelik anlaşmayı kabul etmeyen Hafter ile “konuşulması gerektiğini” belirterek, “Libya’da Suriye’deki gibi politika izlemeyin. İki tarafı barıştırmaya çalışın” dedi. Kılıçdaroğlu, dün partisinin TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmada, şu mesajları verdi:

UMUDU BÜYÜTECEĞİZ: Türkiye’nin geleceği konusunda endişeler taşıyoruz. Ama CHP olduğu sürece 82 milyon vatandaşımızın endişeye kapılmasına gerek yoktur. Herkesin bir umudu var o umudu büyüteceğiz. Terörle mücadele hepimizin ortak görevidir. Şehitleri yüceltmek, şehit yakınlarını, gazileri yüceltmek, en başta CHP’lilerin görevidir.

BU ADALET MİDİR?: Barış bildirisini imzaladı diye yüzlerce akademisyeni üniversiteden attılar. Bunlar ellerine silah almadılar, ellerinde kalemleri, kağıtları var. Anayasa Mahkemesi en sonunda dedi ki, ‘bu ifade özgürlüğüdür’. Şimdi aynı üniversiteye, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde elinde silahla Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne doğru nişan alan bir adamı hoca yapacaksınız. Pes yahu. Bu adalet midir? Türkiye bu tecrübeleri yaşadı, binlerce gencimizi kara toprağa gömdük, kimi sağcı kimi solcu. Türkiye’nin bunu aşması lazım. Basın İlan Kurumu’na bazı gazetelere ilan verilmemesi söyleriyor. Sanıyorlar ki bu gazeteler yayın yapmayacak. Onlar  yayınları yapacaklar, bizler de onları destekleyeceğiz.

SURİYE NE SAĞLADI?: Hükümetin izlediği Suriye politikası bize hangi avantajları sağladı? Bir Allah’ın kulu çıksın, ‘bize şu faydası oldu’ desin. Milyonlarca insanın açlıktan nefesi kokuyor, 40 milyar doları Suriyeliler için harcadı. Kahramanlık edebiyatı yapıyoruz, kendi toprağımızı Işid’e teslim ettik kaçtık. Süleyman Şah türbesini kaçırdık. Erdoğan açıklama yapıyor, ‘İdlib’den yeni kardeşlerimiz gelecek’. Hepsini saraya al, onların karnını doyur. Yeni bir göç dalgası gelecek. Putin’e yalvarıyorlar, ‘Allah aşkına yukarıdan vurma, bu dalga gelecek’ diyorlar. 3 milyon 600 bin yetmedi, 1 milyon daha gelecek. Beni ziyarete gelen bir yetkiliye sordum, ‘1 milyon kişiyi siz Suriye topraklarında tutabilecek misiniz?’ Cevap şu: ‘1 milyon kişiyi kim tutabilir?’ dedi.

KAYBEDEN BİZİZ: Doğu Akdeniz’de bizim hakkımız var. Mavi Vatan’ı korumak zorundasınız. Yolu nedir? Mavi Vatan’da söz sahibi olan bütün devletlerle oturup sağlıklı, samimi bir diyolog kurmak. Düşman ilan ederseniz, kavga ederseniz, onlar da sizi düşman ilan eder. Doğu Akdeniz’de haklarımızı yitirmek üzereyiz. Mısır’ı düşman ilan ettik, ne oldu? Mısır gitti; Yunanistan, İsrail, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ile hepsiyle anlaştı. ‘Orada doğalgaz ve petrolü biz arayacağız’ dediler. Arıyorlar. ABD de gemisini gönderdi.

Biz ne yaptık? ‘Arayamazsınız bizim de gemimiz var’. Tamam gemiyi gönderdin, ama adam buldu. Kaybeden biziz. Libya ile bir anlaşma yaptılar. O anlaşma son derece önemliydi, biz de ona ‘evet’ dedik.

HAFTER İLE GÖRÜŞÜLMELİ: Şunu da söyledik, ‘Libya’da Suriye’deki gibi bir politika izlemeyin. İki tarafı barıştırmaya çalışın’. Mısır’ı da Hafter’i de düşman ilan ettik. Bakan’a da söyledim. Hafter ile de konuşmanız lazım, Suriye’de Beşar Esad ile konuşmanız lazım. Defalarca söyledim şimdi söylediğim noktaya geldiler. Beşar Esad ile de görüşüyorlar. Kim doğruyu söylüyormuş? CHP ve onun kadroları. Diplomaside son 7-8 yıl içinde en doğru tavrı ve söylemi geliştiren tek parti CHP’dir. Bunu yurtta barış, dünyada barıştan aldık.

PUTİN SÖYLEDİ: ‘Hafter ile görüşmem’ diyor. Dedik ki, ‘asker göndereceğine BM barış gücü göndersin oraya, uzlaşsınlar bunlar’. Efendim, ‘Kılıçdaroğlu bunu bilmez, Hafter bizim düşmanımız, biz meşru yer ile ilişki kuruyoruz’.  Ne oldu? Putin geldi buraya, oturdular dediler ki, ‘BM oraya barış gücünü göndersin’. Bizim dediğimizi Putin söyledi, hemen altına bastılar imzayı. 

‘Sormaya devam edeceğiz’

52 MİLYON NEREDE? 15 Temmuz şehit yakınları ve gazileri. 309 milyon lira para topladılar. Ne oldu bu paralar? En son yaptıkları açıklama, ‘havuza gönderdik’. Hesabını sormaya devam edeceğiz. Aynı şekilde Beşiktaş’ta 46 kişi hayatını kaybetti. Buradan da 52 milyon lira toplandı. Nerede bu para?

İletişim Başkanlığı’ndan Kılıçdaroğlu’na yanıt

İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada Kılıçdaroğlu’nun medyayı sınıflandırarak ‘yandaş’ ve ‘muhalif’ olarak değerlendirdiği, İletişim Başkanlığı’na yönelik haksız ithamlarda bulunduğu belirtildi. Açıklamada “Medya sektörüne yönelik ayrımcı ve ayrıştırıcı sözleri asla kabul etmediğimizi ifade etmek istiyoruz. Birçok gazeteci ve medya çalışanını zan altında bırakan, onları kendi içinde ayrıştıran ve kutuplaşmayı artıran bu yaklaşım, siyasetçilerin kaçınması gereken bir yaklaşımdır” denildi. İletişim Başkanlığı’nın tüm tasarruf ve uygulamalarının mevcut kanun ve kurallar çerçevesinde olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Başvurular, basın kartı yönetmeliği çerçevesinde değerlendirilmekte ve neticelendirilmektedir. İletişim Başkanlığımızın basın kartını kime ne zaman vereceği gibi teknik konuları siyasetin bir parçası haline getirme hevesini anlıyor ancak bununla bir yere varılamayacağını ifade etmek istiyoruz.”