'Hainlere adaletten başka borcumuz yok'

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit’in, 2017-2018 Adli Yılı Açılışı konuşmasına, “demokrasi ve terör” başlığı damga vurdu. Cirit, FETÖ/PDY terör örgütüne karşı yapılan mücadeleye ilişkin, “Emanete ihanet ederek, kamu görevini ve özellikle yargı yetkisini belli bir örgütün amaçları doğrultusunda kullananlara ise adaletten başka bir borcumuz bulunmaktadır. Bizim görevimiz duyguyla, coşkuyla, ön yargı ile davranmak değil, objektif delillere göre karar vermektir” dedi. Geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan törenin partili cumhurbaşkanlığı sistemine geçilmesinin ardından yeniden Yargıtay’a alınması dikkat çekerken, geçen yılki törenin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünkü törene katılmadı.

Cirit, Yargıtay Konferans Salonu’nda düzenlenen adli yıl açılış konuşmasında, yargı sistemindeki ağır iş yükü ve adli hizmetlerin kalitesindeki eksiklik gibi risklerin devam ettiğini söyledi. Cirit’in konuşmasının çarpıcı bölümünü “demokrasi ve terör” oluşturdu. Cirit, “Bu coğrafya üzerinde yaşayan insanlar arasındaki kültürel çeşitlilik bir dezavantaj değil, bilakis Türkiye’nin varlığının temeli ve itici gücüdür. Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına ilişkin çağdaş değerlere sıkı sıkıya bağlı kaldığımız ve bu değerleri ortak payda olarak özümseyebildiğimiz takdirde, kültürel çeşitliliğimizi büyük bir zenginliğe dönüştürebiliriz” dedi.

‘Gerçek dindarlık’

“Gerçek dindarlık ve hoşgörü; insanları dini inançlarından ve siyasi kanaatlerinden dolayı farklı görmemek, bilakis herkesi diniyle ve fikriyle hoş görmektir” diyen Cirit sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet ve toplum olarak sorunlarımızı çözebilmemiz için insan sevgisi ve hoşgörüye dayalı tarihsel mirasımız üzerinde demokratik değerleri yükseltmemiz ve uzlaşı kültürümüzü geliştirmemiz gerekir. Demokrasi bir ideoloji değil, seçimlerle yönetimin öznesi olan bireylerin mutluluğunu sağlamaya yönelik bir yönetim biçimidir.”

‘Kara bir leke’

Cirit, yargı teşkilatının 15 Temmuz darbe girişimine kadar iyi bir sınav veremediğini söyledi. Özellikle HSYK yetkisini elinde bulunduran yüksek yargı mensuplarının sanki kanunlarda anayasal düzene karşı işlenen suçları yasaklayan hükümler yokmuş gibi sessiz kaldığını, sessiz kalmak bir yana gayrimeşru fiilleri destekleyerek adeta kutsadığını ve onlara meşruiyet kazandırdığını kaydeden Cirit, “Birçok yargı mensubu bu olağanüstü mahkemelerde görev alarak yargı tarihine kara bir leke olarak geçmişlerdir. Ülkemiz ve yargı teşkilatımızın bu ayıplarla, bu hainliklerle yüzleşmesi bağlamında bunları söyledim” dedi.

Cirit, şöyle devam etti: “Söz konusu örgütün elebaşlarının yurt dışına kaçmaları ve bulundukları devletlerin bu örgüt üyelerini suçluların iadesine ilişkin kuralları hiçe sayarak iade etmemeleri, meselenin oldukça farklı ve derin boyutlarını da ortaya koymaktadır. Firari FETÖ/PDY mensuplarının iade edilmemesi soruşturmalarda gerçeğin ortaya çıkması konusunda bazı engeller oluşturmaktadır. Adil yargılamadan söz eden uluslararası kuruluşların ve devletlerin öncelikle Türk adaletine yardımca olmaları gerekir. Kanun kaçaklarını iade etmeyen, aksine onları himaye eden devletlerin, öncelikle kendilerinin hukuka saygı duyması gerektiğini vurgulamak istiyorum.”

‘Güveni sarstı’

Cirit, FETÖ/PDY terör örgütüne karşı yapılan mücadeleye ilişkin, “Yaklaşık 40 yıldan beri diğer kamu kuruluşlarının yanı sıra adalet teşkilatına da sızanların teşkilattan ayıklanması yargı sisteminin çok önemli bir başarısıdır. Emanete ihanet ederek, kamu görevini ve özellikle yargı yetkisini belli bir örgütün amaçları doğrultusunda kullananlara ise adaletten başka bir borcumuz bulunmaktadır. Bu kişilerin adil bir şekilde yargılanması, hukukumuzda öngörülen cezalara çarptırılması ve sarsılan kamu düzeninin yeniden tesisi kuşkusuz sağlanacaktır. Bizim görevimiz duyguyla, coşkuyla, önyargı ile davranmak değil, objektif delillere göre karar vermektir” dedi. Cirit, FETÖ/PDY’nin adalet sistemine verdiği zararlardan söz ederken de, “Tamamen bir güven mesleği olan hakimlik ve savcılık mesleğini icra edenlerin yaklaşık 1/3’ünün terörist faaliyetlerin odağında yer alması, halkın gözünde yargıya olan güveni elbette sarsacak bir durumdur. Toplumun en çok güven duyması gereken meslek mensuplarının bir terör örgütünün amaçları doğrultusunda hareket etme ihtimali dahi tek başına bir toplumun şaşkınlık ve sarsıntı yaşamasına yeterlidir” diye konuştu.

Yüksek yargıdan tam kadro katılım

- 2017-2018 Adli Yıl Açılışı, geçen yılın aksine Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yerine Yargıtay Konferans Salonu’nda yapıldı.

- Yüksek yargı organları başkanlarının tam kadro hazır bulunduğu törene, referandumla beraber partili olması yolu açılan ve

- MHP lideri Devlet Bahçeli’nin de katılmadığı törene, Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Çalışma Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz ile yüksek yargıdan çok sayıda davetli katıldı. Başbakan Yıldırım, salona girişinde Kılıçdaroğlu’nun da elini sıktıktan sonra yerine oturdu.

Ata’nın huzuruna çıktılar

- Törende, sıkça Anayasa Mahkemesi’ni eleştiren konuşmalar yapan Kılıçdaroğlu ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan yan yana oturdu. Kılıçdaroğlu ile Arslan’ın bir süre sohbet ettiği görüldü.

- Törene, 2014’te Danıştay’ın kuruluş yıldönümünde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaşadığı gerginliğin ardından adli yıl açılış konuşması yapması kaldırılan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu katılmadı.

- Cirit’in konuşmasıyla tamamlanan törenin ardından basına kapalı kokteyl verildi. Kılıçdaroğlu’nun katılmadığı kokteylin ardından Başbakan Binali Yıldırım, Yargıtay Başkanı İsmail Cirit ve yargı mensuplarıyla Yargıtay merdivenlerinde fotoğraf çektirdi.

- Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit ve beraberindeki Yargıtay üyelerinden oluşan heyet, yeni adli yılın açılışı dolayısıyla Anıtkabir’i ziyaret etti.

Yüce Divan yetkisini istedi

Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuruları inceleme yetkisinin, yüksek mahkeme kararlarına yönelik bir denetim mekanizması olmadığını belirten Cirit, Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay’ın eşit yüksek mahkemeler olduğunu söyledi. Buna karşın Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay ve Danıştay başkan ve üyeleri arasında mali ve sosyal haklar bakımından geçmişte yapılan ayrımcılığın, eşit işe eşit ücret ilkesini zedelediği gibi adalet ölçüsüyle de bağdaşmadığını kaydeden Cirit, bu eşitsizliği giderici hükümlerin parlamentoda yasa tasarısından çıkarılarak verilen sözlerin tutulmadığını söyledi.

Cirit, geçmiş adli yıl törenlerinde olduğu gibi Yüce Divan görevinin Yargıtay’a verilmesinin de uygun olacağını sözlerine ekledi.