Siyaset Herkesi yalanladı

Herkesi yalanladı

12.07.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Başbakan Erdoğan, Başbakanlık Sözcüsü Beki ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün aksine, danışmanı Ahmet Davutoğlu ile Hamas lideri Meşal'in Suriye'de görüştüğünü doğruladı

Herkesi yalanladı

ERDOĞAN'DAN HAMAS VE EL KADI KONUSUNDA İLGİNÇ AÇIKLAMALAR: NTV'ye dün çok çarpıcı açıklamalar yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sorulara verdiği yanıtlar özetle şöyle: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül tarafından yalanlanan, Başbakanlık danışmanı Ahmet Davutoğlu ile Hamas lideri Halid Meşal'in Suriye'de görüştüğünü doğruladı. "Bush ve İsrail Devlet Başkanı Ehud Olmert'le görüşmelerimde bana Suriye'yle görüşülmesinin isabetli olacağını söylediler. Ben de özel temsilcim olarak Ahmet Davutoğlu'nu oraya gönderdim. Suriye Devlet Başkanı Esad'la bir görüşmesi oldu. Bu görüşmede onların ifadesi; 'Biz Türkiye'ye güveniyoruz. Bilesiniz ki kesinlikle kaçırılan İsrailli asker bizde değil. Bizim bilgimiz dahilinde de değil. Ama Türkiye olarak bu konuda yapacağınız her şeyde size inancımız var. Bize ne düşüyorsa yardımcı olmak noktasında bunların hepsine varız.' Anladık ki olay tamamen Filistin tarafında. Yani bu işin çözümü artık Filistin'de. Hükümette, yani Hamas'ta. İSRAİL-FİLİSTİN GERGİNLİĞİ "Davutoğlu'nun Sayın Esad'la görüşmeler yapması neticesinde, tabii bir de Sayın Meşal'le de görüşmesi konusu gündeme geldi. Bunun üzerine, 'Bizzat ona anlatırsanız bunu, çok daha isabetli olur' denildi. Bu görüşme orada, o şekilde, kısa bir şey aralarında geçti. Asıl netice Sayın Haniye'de. Sürekli temas halindeyiz, yine olacak. Sayın Olmert'i tekrar arayacağım. Filistin Devlet Başkanı Abbas'la da görüşeceğim." 'KISA BİR GÖRÜŞME' "Bu tür görüşmelerin faydalı olduğu, zaman geçtikçe anlaşılıyor. Şimdi Filistin'de Hamas yok ki oradaki seçim kazanmış olan bir parti var, niye görüşmeyelim? Demokrasi içinde bir mücadele veriyorsak, fanatik ya da radikal yapılaşma değil de merkeze çekmek suretiyle Ortadoğu'da daha ileri bir demokrasi yaygınlaşsın istiyorsak, bu konuda bizim iletişimimizin kesilmemesi, tam aksine gelişmesi lazım." 'FAYDA GETİRDİ' "Davutoğlu ile ilgili olarak birçok spekülasyon yapıldı. Bunlar bizi de, arkadaşımızı da üzüyor. Bu arkadaşımız bir ilim adamıdır. Mesleğini bırakarak, büyükelçilik sıfatını Cumhurbaşkanımızın onayı ile almış. Biz kendisini özel temsilci sıfatıyla Suriye'ye gönderiyoruz. Arkadan çok çirkin yazılar ve eleştiriler. Yani elçilik vazifesinde her şey açıklanmaz ki, anlatılmaz ki. Bazı şeyler var ki onları tarih açıklar." 'HER ŞEY AÇIKLANMAZ' Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, 5 Temmuz'da Washington'da yaptığı açıklamada Davutoğlu'nun Meşal ile görüşmediğini söylemişti. AP ajansı ise 6 Temmuz'da servise koyduğu haberle, Davutoğlu'nun Meşal'le görüştüğünü abonelerine duyurmuştu. Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki ise aynı gün yaptığı açıklamada Davutoğlu'nun Meşal ile görüştüğüne ilişkin haberlerin gerçeği yansıtmadığını bildirmişti. Beki, "Böyle bir görüşme olmamıştır. Sayın Davutoğlu, sadece Suriye Devlet Başkanı Başar Esad ile görüşüp Türkiye'ye dönmüştür" ifadesini kullanmıştı. Başbakanlık da Gül de yalanlamıştı Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e yakın bir kaynak, bu konuda Milliyet'e dün akşam şu açıklamayı yaptı: "Görüşmenin gerçekleşmediğinin söylenmesi bir zaruretten kaynaklanmıştır. Çünkü bir insanın hayatı söz konusuydu. Bu durum her şeyin üstüne çıktı. Bu insanın hayatının kurtarılması için yapılan girişimin başarısı belli bir gizlilik gerektiriyordu. Ayrıca, konuyla ilgili taraflar bizzat bu görüşmenin yapıldığının yalanlanması için ricada bulundular. Bu durumda girişimin başarısı açısından başka hiçbir çaremiz yoktu." Dışişleri: İnsan hayatı söz konusu 'El Kadı hayırsever' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, danışmanı Cüneyd Zapsu'nun ilişkisinin olduğu belirlenen BM'nin terörü destekleyen isimler listesindeki Yasin El Kadı için, "Yasin Bey'i tanıyorum ve kendime inandığım gibi inanıyorum" dedi.NTV'ye dün açıklamalarda bulunan Başbakan Erdoğan, Milliyet'in ortaya çıkardığı Zapsu-El Kadı ilişkisi için şöyle konuştu: "Bu konuyu bana sormanız isabetli oldu. Cüneyd Bey benim partimde müşavirimdir, danışmanımdır. Aynı zamanda da partimizin en yüksek karar merciinde Merkez Karar Yürütme Kurulu'nun da üyesidir. Tabii Cüneyd Bey'le ilgili çok spekülasyon yapıldı. Bir defa bu yaklaşım tarzlarını hiç insani bulmuyorum. Bunu yapanların birçoğu dost görünerek de yaptılar. Bunlara bizzat zaman zaman ben de şahit oldum. Zaman zaman Cüneyd Bey üzerinden partime ve bana vurma gayreti içinde olanlar da bu işi yaptılar. Biz bunları biliyoruz. Bir yayın grubu, özellikle Cüneyd Bey'in üzerinden ve Yasin Bey'le alakalı bu tür işin içine girdiler. Ben Yasin Bey'i tanıyorum ve kendime inandığım gibi inanıyorum. Yasin Bey'in bir terör örgütüyle münasebet kurması, ona destek vermesi mümkün değildir. Yasin bey, Türkiye'yi seven, ki ailesi itibariyle de geçmişi itibariyle de Türk ve burada yatırımları olan bir insandır. Hayırsever olmaktan başka hiçbir özelliği olmayan bir insan. Geçmişte Cüneyd Bey'lerle ortaklıkları oldu. Sonra zaten Cüneyd bey o ortaklıktan ayrıldı. Ama Cüneyd Bey hâlâ o şirketin ortağı gibi gösteriliyor. Böyle yargısız infaz yapılmaz. Savcı takipsizlik kararı vermiş, mesela Yasin Bey'le alakalı olarak. Hâlâ onunla ilgili 'yeniden yargı süreci başlatılsın' deniyor. Var mı böyle bir anlayış? Böyle bir mantık var mı? 'İnsani değil' Boşuna uğraşmasınlar, biz bunların derdini biliyoruz. Ben sabırlı gidiyorum. Açık ve net söylüyorum; vakti geldiğinde kesinlikle açıklayacaklarım, inanıyorum ki o zaman milletimi çok daha rahatlatacak, ama onları da hoplatacaktır. Bunları iftira gayretiyle, sıkıntılı şeyleri günlerce yazanlar, çizenler; onlarla ilgili söylüyorum. Bu yayın grubu bununla ne yapmak istiyor, anlamış değilim. Ne elde etmek istiyor? Eğer 'bir şeyler kaparız köşeye sıkıştırırız da bir şeyler elde ederiz'... Bunun gayreti içindeyseler, bundan hiçbir şey elde edemezler. Bunu böyle bilmeleri lazım." 'Hoplatacağım'