Siyaset Hesaplarda gizli el

Hesaplarda gizli el

02.06.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Emin Çölaşan, CHP lideri Baykal'dan sonra 11 gazeteci ile 14 siyasetçinin banka hesaplarına da girildiğini ve çarpıtılan belgelerin bazı basın kuruluşlarına servis yapıldığını yazdı, başkent karıştı

Hesaplarda gizli el

Çölaşan, dünkü Hürriyet'te yer alan "Rezaleti haber veriyorum, uyarıyorum" başlıklı yazısında, belgelerin bazı basın kuruluşlarına servis yapıldığını ileri sürerek şöyle devam etti:"Uçuk, abartılı, yanlış rakamlarla dolu banka dekontları, maaşlar, öteki gelirler. Bu yanlışları belki bilerek yaptılar. Belki rakamları özellikle şişirdiler. Çeşitli kişiler hakkında yasadışı yollarla elde ettikleri devlet güvencesi altındaki verileri birilerine -yazılması için- dağıttılar. Ankara, Hürriyet gazetesi yazarı Emin Çölaşan'ın, 11 gazeteci ve 14 siyasetçinin banka hesap bilgileri ile aile bağlarının yayımlanmak üzere araştırıldığı yönündeki iddiasıyla çalkalanıyor. ANKA'nın haberine göre hesaplarına erişilenler arasında, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu, CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, İstanbul Bağımsız Milletvekili Emin Şirin, gazeteciler Çölaşan, Fatih Çekirge, Melih Aşık, Uğur Dündar, Bilal Çetin gibi isimlerin bulunduğu iddia ediliyor. Korkan bazı kişilere büyük paralar verildi. Ayrıca 'Para cezanızı biz ödeyeceğiz' denildi. İşin içerisinde bir belediye başkanı, ona bağlı bir televizyon kuruluşu ve bazı ismini cismini hiç duymadığınız yayın organları var. Bu abartılı belgeler önce Zaman gazetesine gitti. Onlar işin büyük suç olduğu bilinciyle yer vermedi. Sonra belgeler başkalarına götürüldü. Götüren kişi bir Zaman muhabiri. Ekipte halen veya geçmişte Zaman, İhlas Holding'e bağlı Türkiye gibi gazetelerde çalışan birileri var. Bazıları da yine İhlas'a bağlı TGRT, İHA gibi kuruluşlarda görev yapmıştı veya halen yapıyor. Ekipte Fethullah Gülen grubuyla ilişkili Fatih Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan, geçmişte bu grubun Samanyolu televizyonunda çalışmış bir kişi var."Bir süre önce Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın Baykal için "Bankada çok parası var" dediği iddiasının ortaya atıldığını anımsatan Çölaşan, hesaplara girme yetkisinin, bir soruşturma varsa sadece Maliye, BDDK ve TMSF'de bulunduğuna dikkat çekti. Çölaşan, bilgilerine girilenlerin aile ilişkilerinin de araştırıldığını ifade etti. Büyük paralar ödendi Hesaplarının araştırıldığı iddia edilenler Milliyet'e konuştu: Erkan Mumcu: 'Siyasetçilerin herkesten fazla şeffaf olmaları gerekir. Geçmişte ben mal varlığımı şeffaf biçimde ortaya koydum. Başka merak ettikleri varsa onları da açıklamaya hazırım. Ama bu yaklaşımımız kimseye hukuku çiğneme hakkını vermez. Bu silahın bir gün bumerang gibi dönüp kendilerini vuracağından eminim. Yapılan siyasi korsanlıktır. Buna hemen açıklık getirmelidirler." Bu korsanlıktır Uğur Dündar: "Ben de Emin Çölaşan'ın yazısından öğrendim. Özel bir şirketim yok, hiçbir ticari faaliyetim yok. Benim bütün kazancım sadece Arena programının telif haklarından elde ettiğim kazancımdır. Arena Kültür Bakanlığı'nca bir telif eser olarak adıma kaydedilmiştir. Bunun dışında başka hiçbir gelirim yok. Zaten biz bütün kazancımızı gerektiği zaman bildiriyoruz. Eğer konuşmak gerekirse söylenecek çok şey var ama önce ben bunun doğruluğunu öğrenmek istiyorum. Doğruysa hukuki yola tabii ki başvururum. Bizim hayatımızda hesabını veremeyeceğimiz tek kuruşluk kazancımız olmamıştır. Son kuruşuna kadar hayatımızda tüm kazancımızı anamızın ak sütü gibi helal paralarla aldık. Bordrolara, makbuzlara imza atarak sağladık. Yasalarda böyle bir çabanın hiçbir şekilde yeri yok." Her kuruşun hesabını veririm Çölaşan, yazısının ardından Milliyet'e yaptığı açıklamada da şunları kaydetti:"Benim belgelerim elimde. Çok somut kendi açımdan. Başkalarının belgeleri bende yok. Ben kendi açımdan önemli ölçüde olayı çözdüm. Dikkat çekici olan, ismi geçenlerin tamamının AKP iktidarının karşıtı kişiler olması. Burada devlete olan güven söz konusudur. Herhangi bir kişinin üçkâğıdı varsa Maliye tabii ki üstüne gider. Ama yoksa, sadece yayımlanması için bu bilgilerin aktarılması yüzkızartıcı bir olaydır. Önümüzdeki günlerde de bir yerde yayımlanacağını benimkinin öğrendim. Belgelerim elimde Ama diğerlerini bilmiyorum. Aile ilişkilerime ilişkin tek sayfalık bir bilgi notuyla buna ek bilgiler de var. Demek ki ciddi biçimde çalışmışlar. Kuzenlerime kadar inmişler. Hatta ailemle ilgili bilmediğim bir iki ufak şeyi o nottan öğrendim. Yayımlanması halinde yasal yollara başvuracağım." Bilmediklerimi de öğrendim Mehmet Ağar: "Hükümetin açıklık getirmesi gerekir. Açıklık getirilmeden konuşmam uygun olmaz. Bizim mal varlığımızla ilgili veremeyeceğimiz hiçbir hesabımız yok. Mal varlığımı daha önce açıkladım. Ama iddialara açıklık getirilmeli." Varlığımı açıkladım Emin Şirin: "Hiç şaşırmadım. Bir gazeteci arkadaşımdan üç hafta önce, bahsedilen kurumların birinin başkanının benim hesaplarımı bildiğini duydum. Başbakan'a sesleniyorum; bu iddia hortumların anasıdır. Altında kalmak istemiyorsan Şemdinli ve Danıştay konusundaki gayretli halini bu konuda da bekliyorum. Üç dakikada teşhis koyuyordu 'çete-komplo' diye. Bu konuyu çıkartsın. Eğer doğruysa haysiyetli bir hükümetin derhal istifasını gerektiren bir hadise. Savcının Çölaşan'ı çağırıp bilgi ve belgeleri istemesi lazım. Bu işin arkasında Gülen cemaatinin olduğu kanaatindeyim. Fethullah Gülen giderek güvenlik sorunu haline geliyor. Bir sene evvel 'kan gövdeyi götürecek' demişti. Öyle oluyor. Gülen'i bizzat açıklamaya devam ediyorum." Bu olay Gülen cemaatinin işi mi? Bilal Çetin: "Benim de isminin geçtiğine yönelik haberler var ama benim hiçbir bilgim yok. Bankalarda bir servetim falan yok. Devlet araştırma yapar, bunlarda bir yanlışlık varsa vergi borcu ya da bir başka yanlışlık, ilgilisine gider, gereğini yapar. Ancak bilgiler üçüncü kişilerin elinde, şantaj ya da başka amaçla dolaşıyorsa, bu vahim." Şantaj amaçlıysa çok daha vahim Fatih Çekirge: "Bu aşamada konuşmak istemiyorum." Çekirge'den yorum yok