Siyaset ‘İşadamı yatıyla tatil, etik değil’

‘İşadamı yatıyla tatil, etik değil’

09.08.2008 - 00:16 | Son Güncellenme:

CHP ve MHP, Cumhurbaşkanı Gül’ün Rixos otellerinin sahibi Fettah Tamince’ye ait yatta ailece tatil yapmasını ‘etik olmayan, yakışıksız bir davranış’ sözleriyle eleştirdi

‘İşadamı yatıyla tatil, etik değil’

Muhalefet, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve ailesinin, tatilini Rixos otellerinin sahibi Fettah Tamince’ye ait bir yatta geçirmesine tepki gösterdi. CHP bu durumu etik bulmazken, MHP, Gül’ün geçmişte cumhurbaşkanlarına sunulan tatil imkanlarından yararlanması veya yata binecekse kiralaması gerektiğini kaydetti.
Muhalefet partileri temsilcilerinin tepkileri şöyle:

‘İstiyorsa ödenek verilir’
Mustafa Özyürek (CHP Genel Muhasibi): Bir cumhurbaşkanının bir işadamının yatında tatil yapması ahlaki değil. İş adamlarıyla içli dışlı olmayı marifet sayıyorlar. Tamince devletle işi olan bir insan. Daha önce Lara Park tahsisi konusunda da tartışmalar yaşanmıştı. Devletle işi olan insanların yatında tatil yaptığınızda, taleplerine direnemez hale gelirsiniz. Bir cumhurbaşkanı istiyorsa yatla gezebilir. İhtiyaç duyulursa ödenek de verilir.
Yat satın almak istiyorlarsa, CHP olarak yardımcı oluruz. Yeter ki devletle işi olan iş adamlarına muhtaç olmasınlar. Fransa’da Sarkozy, özel bir dostunun uçağı ile gezdiği zaman kıyamet kopmuştu. “Sayın Gül AKP zihniyetinden ayrılmaz” demiştik ama AKP zenginlerinden de ayrılamıyor.

‘Başka tekne mi yok?’
Bihlun Tamaylıgil (CHP Genel Başkan Yardımcısı): AKP’li olma kimliğinden kurtulamayan Cumhurbaşkanı alışkanlık olarak Başbakan’ın tercih ettiği işletmenin tesislerini tercih ediyor. Bu kişinin teknelerinin dışında başka tekne yok mu? Hoş değil. Cumhurbaşkanı mekân olarak Cumhurbaşkanlığı’nın kendi yerlerini tercih etmelidir. Devletin en üst makamındaki kişiler, tatil tercihlerini, hep aynı kişinin alternatif yerleri üzerinde yapıyorlar. Oteller, tatil köyleri, tekneler...
Ahmet Ersin(CHP-İzmir): Cumhurbaşkanı da Başbakan da Tamince’ye abone oldular. Tatillerini otellerinde, yatlarında geçiriyorlar. Tamince devlet ihalelerine giriyor. Cumhurbaşkanı’nın ve Başbakan’ın devletle iş yapan bir kişinin ekonomik imkanlarından yararlanmaları hiç etik değil. Şaibe de yaratır. AB ülkelerinde hükümetlerin istifalarına neden olan uygulamalar bizim yöneticilerimiz tarafından olağan karşılanıyor. Yakışıksız, ayıp bir davranış. Bu sulu ilişkiler Tamince’ye ne gibi olanaklar sağlıyor veya sağlayacak?

‘Şık bulmuyorum’
Tunca Toskay (MHP Genel Başkan Yardımcısı): Merhum Özal ile başlayan gelenek sürüyor. Uygun görmüyorum. Şık bulmuyorum. Cumhurbaşkanı bir iş adamının yatına muhtaç değil. 

‘Başka imkanlar mevcut’
Mehmet Ekici (MHP Genel Başkan Yardımcısı): Cumhurbaşkanı’nın tatilini gecireceği yeterli imkanlar mevcuttur. Şahsi ve kişisel dostluğunun çok sıkı olmadığını bildiğimiz ticaret erbabının yatında tatil yapmış olması yerine, cumhurbaşkanları için organize edilen yerlerde tatil yapması daha uygundur.
Eski alışkanlıkları münasebetiyle hareket etmeye hakkı yoktur. Doğru bulmuyorum. Tatilini Göcek, Okluk Koyu veya İstanbul’da yapabilirdi. Cumhurbaşkanı’na kiralanmış bir başka yatla tatilini geçirilebilirdi. 

‘Konumuyla bağdaşmıyor’
Faruk Bal (MHP Genel Başkan Yardımcısı): Tatil ihtiyacı varsa bu devletin imkanları Sayın Cumhurbaşkanı’nın hizmetindedir. Çok hızlı zenginleşme sürecinden geçtiği bilinen bir kişiye ait yatla tatile çıkması, bulunduğu konumla bağdaşmıyor.

Haberin Devamı

‘İşadamı yatıyla tatil, etik değil’

İşte Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve ailesinin tatil yaptığı yat.

‘İşadamı yatıyla tatil, etik değil’

Nicolas Sarkozy’nin, 2007’de işadamı arkadaşı Vincent Bollore’nin lüks yatıyla  tatile çıkması Fransa’da günler süren bir tartışma başlatmıştı (üstte).

‘İşadamı yatıyla tatil, etik değil’

Sarkozy ve Blair’in ‘davetli’ tatilleri sert tepki çekmişti
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve ailesinin Göcek’te yaptıkları tatil sırasında bindikleri yatın Rixos otellerinin sahibi Fettah Tamince’ye ait olduğunun ortaya çıkması, benzer suçlamalara hedef olan  Batılı liderleri ve Batı medyasının bunlara gösterdiği sert tepkiyi akıllara getirdi.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin, Mayıs 2007’de cumhurbaşkanı seçilmesinden sadece bir hafta sonra milyarder işadamı arkadaşı Vincent Bollore’nin lüks yatıyla Malta’da tatile çıkması ülkede günler süren bir tartışma başlatmıştı.
Fransız basını, haftalık kirası 193 bin euro olan 60 metre uzunluğundaki “Paloma” adlı yatla tatile çıkan cumhurbaşkanını, “lüks düşkünü ve zenginlerin yanında olmakla” suçlamış, muhalefet milletvekilleri Sarkozy’yi, “Cumhurbaşkanı’nın, iktidarın nimetlerinden büyük kâr sağlayabilecek zengin insanların sponsorluğunda tatil yapması normal mi?” sözleriyle eleştirmişti.
Suçlamaları bertaraf etmek için “Bollore devletle çalışmıyor” diyen Sarkozy’nin sözlerinin yalan olduğunun ortaya çıkması, muhalefet ve basın tarafından büyük tepkiyle karşılanmıştı. 

‘Utanmaz Blair’
İngiliz basını da, 2006 yılının sonlarına doğru, Bee Gees grubunun solisti Robin Gibb’in Florida’daki malikânesinde tatil yaptığının ortaya çıkması üzerine dönemin İngiltere Başbakanı Tony Blair’i sert bir biçimde eleştirmiş ve tatili “rüşvet” olarak nitelendirmişti. Blair’in, yaptığı tatil karşılığında Gibb’e belirli bir bedel ödediğini söyleyerek kendini savunmasına karşın, İngiliz basını eski başbakanı “Utanmaz” ve “Beleşçi Blair” manşetleriyle kınamıştı.
Daily Mail gazetesi de Blair’e sert tepki gösterdiği haberinde, “Bu kaçıncı bedava tatil? Halk, bu beleş tatillerin karşılığında Blair’in ne verdiğini merak ediyor” yorumunu yapmıştı.   
DIŞ HABERLER SERVİSİ