Siyaset İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılma kararını değerlendirdiler: Hak aramaya devam edeceğiz

İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılma kararını değerlendirdiler: Hak aramaya devam edeceğiz

21.03.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

.

İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılma kararını değerlendirdiler: Hak aramaya devam edeceğiz

ÇİĞDEM YILMAZ İstanbul

Haberin Devamı

Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Türkiye’nin, İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılmasına tepki yağdı. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü sözleşmeden çekilme kararının ürpertici olduğunu vurgularken, Mor Çatı’dan İlke Gökdemir “Hükümet açıkça ‘Bu işte yokuz, kadına karşı şiddetle mücadeleden çekildik’ diyor” ifadelerini kullandı. Kararın hukuksuz olduğunu vurgulayan kadın hakları savunucuları, sonuna kadar mücadeleye devam edeceklerini söylüyor.

‘Toplumsal gerilimin öznesine dönüştürüldü’

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM): “İstanbul Sözleşmesi kadına şiddetle mücadele için önemli bir girişimdi. Geldiğimiz noktada zemininden koparılmış ve toplumsal bir gerilim öznesi haline dönüştürülmüş durumda. Verilen fesih kararını da bu gerilimin bir neticesi olarak okuyoruz. KADEM olarak, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da, “Varoluşta Eşitlik Sorumlulukta Adalet” sloganıyla genel kadın hakları mücadelesinde kazanımlarımızın ısrarlı takipçisi olacağız. Şiddetle mücadele noktasında 6284 sayılı kanunun daha da güçlendirilmesi ve uygulamalardaki sorunların giderilmesi için tüm gücümüzle çalışacağımızı kamuoyuna ilan ediyoruz.”

Haberin Devamı

‘TBMM kararıyla çekilebilinir’

Tuba Torun (Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu avukatı): “İstanbul Sözleşmesi’nin feshi yine İstanbul Sözleşmesi’nin 80’inci maddesinde düzenlenmekte. Burada, ‘İstanbul Sözleşmesi’nden Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği’ne bildirimde bulunduktan sonra imzacı devletler çekilebilir’ diyor. Fakat bu bildirimin geri planında bir iradenin olması gerekiyor, bu irade de TBMM’nin. Uluslararası sözleşmelerden, sözleşmeye girme usulüyle çıkılabilir. Bu da demek oluyor ki TBMM’nin aldığı bir kararla ancak çekilme mümkün olabilir. TBMM ile girildiyse yine aynı usulle çıkılması gerekir. Bir de Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği’ne bildirimde bulunduktan üç ay sonra sözleşme feshedilebilir. Üç aylık bir zaman var ve böyle bırakmayıp mücadeleye devam edeceğiz. Bu karara karşı Anayasa Mahkemesi’nde dava da açılabilir.”

Haberin Devamı

‘Mücadelemizi veririz’

İlke Gökdemir (Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı):

“Hukuki yolları ararız kalmak için sonuna kadar mücadelemizi veririz. İstanbul Sözleşmesi çok önemli bir sözleşmeydi. O kararların birçok aşamasında Türkiye’deki kadınlar, kadın örgütleri vardı. O sözleşme yeterince bizim sözleşmemizdi ve iç hukuk kanunları uygulanarak kullanılacak bir sözleşmeydi. Hükümet açıkça, ‘Bu işte yokuz, kadına karşı şiddetle mücadeleden çekildik’ dedi.”

‘Karar yok hükmünde’

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi: “Bu karar yok hükmündedir ve 24 Kasım 2011 tarihinde TBMM tarafından onaylanan İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir.”

‘İnsan hak ve özgürlüğüne aykırı’

Kadın Koalisyonu: “Bu çekilme kararı Anayasa’ya ve uluslararası insan hakları hukukuna aykırıdır. Karar, Anayasa’nın başlangıç ilkelerinin, değiştirilemez hükümlerinin ve temel hak ve özgürlüklere ilişkin düzenlemelerin ihlalidir.”

‘Tarih bunu unutmaz’

Canan Güllü (Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı): “Şubat ayında 35 kadın öldürüldü ama biz bugün İstanbul Sözleşmesi’nden çekildik. Verilen kararla bir kez daha medeniyetten geriye çekildiğimi hissettim, ürperdim. Hukuki açıdan tek başına Cumhurbaşkanı’nın imzasıyla feshedilemeyeceğini kendileri de biliyor. Anayasa’nın 90’ıncı maddesi gereği iç hukuktan üstün olduğu için TBMM onayı ile kabul olması sebebiyle de TBMM oylamadan vazgeçemezsiniz. Birilerinin ağzına bir parmak bal sürmek için devletin hukuk ayarlarıyla oynamaya yönelik yapılan bu tür yanlışlar bir hafta içinde düzelir ama tarih bu yapılanı da unutmaz. Öldürülen, tecavüze uğrayan her bedenin dili olarak hak aramaya, mücadeleye devam edeceğiz.”