İşte akıl almaz hesap

Kartal Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan "Müddetname"de, 1 Şubat 1979'da İpekçi'yi katleden Ağca'nın tahliyesine ilişkin süre hesaplamaları yer alıyor. Müddetnamede, Ağca'nın 25 Haziran 1979'da tutuklandığı, 11 Temmuz 1979'da salıverildiği, aynı gün tekrar tutuklandığı ve 25 Kasım 1979'da salıverildiği (kaçtı), o dönemde toplam 153 gün gözaltında kaldığı, Türkiye'ye iade edildikten sonra 14 Mayıs 2000'de cezaevine girdiği ve toplam cezasının 36 yıl olduğu belirtiliyor. Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürlüğü sırasında Abdi İpekçi'yi öldüren ve 2 gasp suçundan hüküm giyen ülkücü terörist Mehmet Ali Ağca, olağanüstü bir gelişme yaşanmazsa, hukuk tarihine geçecek bir skandal zincirinin sonucunda bugün serbest bırakılacak. Böylece, İtalya'da Papa 2. Jean Paul'ü yaraladığı için 19 yıldan fazla cezaevinde tutulan Ağca, Türkiye'de İpekçi cinayeti ve 2 gasp için 6 yıl yatması yeterli görüldükten sonra tahliye edilmesiyle tarihe geçecek. Müddetnamenin "Bihakkın tahliye tarihi" (hakkıyla, hak ettiği tahliye tarihi) satırının karşısında 12 Ocak 2036 yazıyor. Ancak, "İndirim oranına göre koşullu salıverilmeden yararlandığı toplam süre" yazan satırın altındaki elle doldurulmuş bölümde, Ağca'nın bugünkü tahliyesini sağlayan hesap yapılıyor.Buna göre, Türkiye'ye iade edildiği 2000'den itibaren mahkûmiyeti 36 yıl olarak hesaplanan Ağca'nın cezasından, önce İtalya'da yattığı belirtilen 20 yıl düşülüyor. Ardından Ağca'nın "Rahşan Ecevit affı" diye adlandırılan 4616 sayılı Şartla Salıverme Yasası'ndaki 10 yıllık indirimden de yararlandırıldığı belirtiliyor. Böylece toplam indirimi 30 yıla ulaşan Ağca'nın 6 yıl cezası kalıyor. 5 yıl 7 aydır cezaevinde olan Ağca'nın, 1979'da firar etmeden önce tutuklu kaldığı 153 gün de (5 ay) dikkate alındığında, Türkiye'de yattığı süre tam 6 yıla ulaşıyor. Bu hesaba göre belirlenen sürenin dolduğu bugün de tahliye tarihi olarak belirleniyor. Tahliye 2036'da ama... Müddetnamede, Ağca'nın İtalya'da yattığı ve Türkiye'deki cezasından düşüleceği belirtilen sürenin, "20 yıl" olarak kaydedilmesi dikkat çekiyor. Ancak yapılan hesaplamalar, Ağca'nın İtalya'da 19 yıl 1 ay yattığını gösteriyor. Sadece bu nedenle bile 11 ay daha mahkûmiyet gerektiğine işaret ediliyor. 20 yıl yatmadı! İpekçi Ailesi'nin avukatı Turgut Kazan, müddetname konusunda şunları söylüyor:"Ağca, 13 Ocak 1981'de Papa'ya suikast girişiminde bulundu. 13 Mayıs 2000'de Türkiye'ye getirildi. Tarihlere baktığınızda çok ciddi bir hesap hatası yapıldığı görülmekte. Eğer bu mantığa göre bu hesap doğruysa, Ağca Türkiye'de hiç yatmamalıydı. Hatta fazladan yattığı için, Türkiye'de tazminat hakkı bile doğmuştur. Ancak bu hesap kökünden yanlıştır." 'Hesap hatası' Kazan, Kartal Kapalı Cezaevi Savcılığı'na ikinci kez yıldırım telgraf çekerek, "Hesap hatasına dayandığını vurguladığı tahliyenin durdurulması gerektiğini" bildirdi. İtiraz dilekçesinde 3 temel noktaya dikkat çekildi:1- 3717 sayılı Terörle Mücadele Yasası'nın idam cezalarını 10 yıl hapse çeviren geçici 1. maddesine göre, Ağca'nın sadece İpekçi cinayetinden "10 tam yıl" yatması gerekiyor. 2- İtalya'da çektiği ceza, orada işlediği suç burada işlediği suçlardan farklı olduğu için Türkiye'deki cezasından mahsup edilemez. 3- Müddetnamede ciddi hesap hatası yapılıyor. Üç noktaya itiraz Çiçek: Nedeni iki af Terörist Mehmet Ali Ağca'nın bir cinayet ve 2 gasp olayından dolayı çarptırıldığı idam ve müebbet hapis cezaları 36 yıla hapse çevrildikten sonra uygulanan af ve indirimlerle 7 yıl bile cezaevinde yatmadan tahliye edilmesi kararı üzerine gözlerin çevrildiği Adalet Bakanı Cemil Çiçek, daha önce çıkarılan af ve ceza indirimlerine dikkat çekti. Bakan Çiçek, Milliyet'in konuyla ilgili sorusunu yanıtlarken, sonucu, Turgut Özal ve Rahşan Ecevit'in yönlendirmesiyle 1991 ve 1999'da çıkarılan ve "af" olarak nitelendirilen yasal düzenlemelere bağladı. Af düzenlemeleri konusunda herhangi bir isim vermeyen, 1991 yılında kendisi de Yıldırım Akbulut başkanlığında kurulan ANAP hükümetinde Devlet Bakanı olan Çiçek, şu değerlendirmeyi yaptı: Milliyet'i yanıtladı "Bu, infaz hukuku ile ilgili bir durumdur. Yargı kararıdır. Dosyayı ben de tam incelemiş değilim. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü'nün bana verdiği bilgi, ilgili yargı merciinin hesaplamaları ve kararı sonucu ayın 12'sinde tahliye edileceği biçimindedir. Bizim yönümüzden ilgi, yargı merciinin verdiği karar ve o kararın uygulanmasını isteyen talimattır. İnfaz hukukundaki değişiklikler kişilere özel değil, genel ve eşittir. Aflar, şartlı tahliye karar ve kuralları geneldir. Sanıyorum, 1991 ve 1999 yıllarında infaz hukukunda yapılan değişikliklerin bir sonucu." İnfaz hukuku Baykal: Hüküm var, infaz yok CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, mahkemelerin verdiği müebbet hapis kararını, politikacıların bozduğunu söyledi. Baykal şu görüşleri dile getirdi: 6 YILLIK MÜEBBET: Ağca, İtalya'da 20 yıl hapishanede kaldı. Türk mahkemelerinde, Abdi İpekçi'nin katili olarak müebbet hapse mahkûm oldu. Ama 6 yıl içinde onun tahliye edilmesiyle sonuçlandı. Bu, Türkiye'de çok ciddi bir problemin bulunduğunu gösteriyor.TÜRK VE İTALYAN ADALETİNİN FARKI: Olay, Ağca olayından ziyade bir adalet sorunudur. Bu, gereksiz, yanlış, zamansız bir af uygulamasının Türkiye'de nelere yol açtığı konusunda ibret verici bir örnektir. Türkiye'nin en önde gelen gazetecisini öldüren biri müebbete mahkûm olacak, elini kolunu sallayarak çıkacak. Bu bir çarpıklıktır. HÂKİM KARARINI POLİTİKACI BOZUYOR: Adaletin müebbete mahkûm ettiği bir insanı 6 yılda tahliye ettik. İtalya ne yaptı? Öldürmeye teşebbüs eden birini 20 yıla mahkûm etti ve 20 yılın tümünü çektirdi. Adalet, sadece hükmün ilan edildiği anda gerçekleşmez. Hükmün gereğinin yerine getirilip getirilmediğine de bakmak lazım. Hüküm veriliyor, ama infaz yok. Hâkimin verdiğini politikacı bozuyor. Bir af çıkarıyor, bununla adalet allak bullak ediliyor." Eski Bakan Türk: Bu hesabı anlamadım Eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Mehmet Ali Ağca'nın tahliye edilmesini düzenleyen "Müddetname" için, "Bu hesabı anlamadım. Ağca'nın Şartla Salıverme Yasası ve İtalya'da Papa suikastından yattığı sürenin Türkiye'deki cezasından indirilmesi gibi uygulamalardan yararlanmaması gerekir" dedi.20 Aralık 2005 tarihli müddetnamede, Ağca'nın cezaevinde kalması gereken süre 36 yıl olarak gösterildi. Buna göre, Ağca'nın 12 Ocak 2036'da tahliye olabileceği belirtildi. Müddetnamede, bu bilgilerin altında el yazısıyla 3 ayrı not tutuldu. Notlarda, Ağca'nın Papa suikastinden dolayı İtalya'da hapis yattığı 20 yıl, 4616 sayılı Şartla Salıverme Yasası'ndan dolayı 10 yıl düşüldüğünde, şartlı tahliye tarihinin 12 Ocak 2006 olduğu ifade edildi. 1999 affı çıkarıldığında Adalet Bakanı olan Türk, Ağca'nın İtalya'da sadece Papa suikastı girişiminden dolayı yattığına ve bu suçtan Türkiye'de yargılanmadığına dikkat çekti. Türk, "Türkiye'de İpekçi cinayeti ve 2 ayrı gasptan cezalandırıldı. Papa suikastının cezasının bu suçlardan düşülmesi söz konusu olamaz" diye konuştu.Şartla Salıverme Yasası'na göre, daha önce benzer bir ceza indiriminden yararlananların yeni bir indirimden faydalanamayacağını kaydeden Türk, "Ağca, 1991'de 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası'ndaki indirimden yararlandı. 4616'dan da yararlanması mümkün değil. Müddetnamedeki hesabın doğru olmadığını düşünüyorum. Bu hesabı anlayamadım. Bu hesaplama beni şaşırtıyor" şeklinde konuştu. Papa cezası düşülemez Vatikan Temsilcisi: 'Kahraman gibi göstermeyin' Türkiye'deki Katolik din adamları adına İtalya'daki dini SİR ajansına bir açıklama yapan Vatikan İstanbul Temsilcisi George Maroviç, "Terörist Mehmet Ali Ağca dünyada bir kahraman muamelesi görmeye başladı" diyerek, bu duruma tepki gösterdi.Türkiye'de yaşayan Katolik din adamlarının, Ağca'nın serbest bırakılması konusunda endişeleri olduğuna işaret eden Maroviç, şöyle dedi: "Basında çıkan haberler, maalesef bu şahsı bir katil olarak değil de bir kahraman olarak gösteriyor. Bu hususa herkesin çok dikkat etmesi gerekir." Ağca'nın tahliye edilmesi konusunun, sadece yargının işi olması gerektiğini belirten Maroviç, dünya basını ve Vatikan'dan, teröristin serbest bırakılmasını ön plana çıkarmamasını istedi. Bu af hep tartışıldı 'Kader kurbanları için çıktı' demişti DSP'nin Kurucu Genel Başkanı olan Rahşan Ecevit, eşi Bülent Ecevit liderliğindeki koalisyon hükümeti döneminde kendisinin isteği üzerine çıkarılan aftan Ağca'nın da yararlandırıldığına ilişkin soruları yanıtlamadı. O dönemdeki amacını "kader kurbanlarını kurtarmak" olarak açıklayan Rahşan Ecevit, dünkü sorular üzerine sadece "Saptırıyorlar" demekle yetindi.DSP Genel Başkanı Zeki Sezer de, sorulara şu yanıtı verdi: "Bu yasa, başka aflardan yararlanmış olanların o yasadan yararlanamayacağını da kapsıyordu. 1991'de çıkarılan yasadan Ağca'nın yararlandığı düşünülürse, 57. hükümet döneminde çıkarılan yasadan yararlanamayacağı çok açıktır. Neye göre tahliye edildiğini anlamakta güçlük çekiyoruz. Bu olayın haksız yere DSP'nin üzerine gelmek üzere kaşındığını düşünüyoruz."