Kavga satranç oyununa döndü!

MHP’de kongre kavgası 10 hamle sonrasını planlanmasını zorunlu kılan satranç oyununa dönüştü. Bahçeli’nin, “Sürprizlerimiz var” açıklamasının ardından genel merkez, hamlelerini ardı ardına yaptı. Mahkenenin 19 Haziran kararlarını durdurması genel merkezin elini rahatlattı. Muhalif kanatta ise telaşlı bir çalışma var. Haftasonu genel başkan adaylarının avukatları temas sağlayarak ortak bir çalışma yürüttü. Pazartesi, 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne itirazda bulunacak olan muhalifler, karşı dava açıp sürece müdahil olacak. Muhalifler, 10 Temmuz öncesi bayram tatili nedeniyle çok az bir sürede sonuç almaya çalışacak.

Akşener’e tepki

Ancak kulislerde 10 Temmuz için muhaliflerin kısa sürede olumlu sonuç alamayacağı dile getiriliyor. 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne itiraz edilse bile mahkemenin kendi kararını düzelterek “tedbiri” kaldırmayacağı inancı hâkim. Karşı dava ile müdahil olunsa dahi 10 Temmuz öncesinde muhaliflerin kendi lehlerinde bir karar çıkartması zor gözüküyor.
Bu arada Akşener ve diğer muhalif adaylar arasında yeni bir gerginlik yaşandığı ortaya çıktı. Mahkemenin durdurma kararında Akşener’in attığı hatalı adımların etkisi bulunduğuna inanan Sinan Oğan, Koray Aydın ve Sait Gönen kanadı, Yüksek Seçim Kurulu’nun kongre organizasyonunu genel merkeze mi, kongre komitesine mi vereceği konusunda topu attığı Çankaya İlçe Seçim Kurulu’nun pazartesi genel merkez lehine karar vereceği düşüncesinde. Akşener’i eleştiren muhalifler, 19 Haziran’da uzlaşılan gündem dışına çıkarılarak alınan kararlarda hata yapıldığını ve artık 10 Temmuz organizasyonunu genel merkezin elinden almanın zor olduğunu savunuyor.

Danışıklı dövüş

Akeşener ekibi ise önümüzdeki hafta içinde olumlu sonuç alacağına inanıyor. Akşener’in sağ kolu ve Kongre Komitesi Başkanı Musavat Dervişoğlu, diğer muhalif adaylara ateş püskürüyor. Akşener’in avukatı Feridun Bahşi ise 3 Temmuz Pazar gününe kadar vakitlerinin bulunduğunu, Çankaya İlçe Seçim Kurulu’nun 10 Temmuz organizasyonunu kongre heyetine verebileceğini dile getiriyor. 19 Haziran’a durdurma kararının alınmasını “danışıklı dövüş” olarak nitelendiren Bahşi, davanın kongre heyetine veya kongre divanına değil genel merkeze açıldığını bunun yapılan kurguyu ortaya koyduğunu savundu. Mahkeme kararında “telafisi imkansız zorunluluklar” ifadesinin kullanıldığını ama gerekçelerinin ne olduğunun hiç açıklanmadığını bunun da hukuka aykırılık içerdiğini öne süren Bahşi, “Hukuki mücadalemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Organizasyon yetkisi genel merkeze verilse dahi, babalar gibi gidip o kongreyi alacağız” değerlendirmesini yapıyor.

Disipline soğuk

Kulislerde muhaliflerin disipline sevk ve tedbirli ihraç değişikliklerinin durdurulmasına rağmen Bahçeli’nin disiplin kartına başvurmayacağı konuşuluyor. Bahçeli, herhangi bir adayı disipline sevkederek yarış dışı bırakmasının, “yeni bir kahraman yaratacağına” inanıyor.

10 Temmuz’da ne olacak?

Genel merkezin organize edeceği 10 Temmuz’daki olağanüstü kongre için birçok olasılık söz konusu. İlk olarak toplantı yeter sayısı sağlanamayabilir ve kongre açılamayabilir. Ancak 11 Temmuz’da ikinci kez toplanma çağrısı yapıldığı için bu ihtimalin gerçekleşmesi zayıf görülüyor.
Kongrenin toplanması halinde genel merkez ile muhaliflerin ilk hesaplaşması kongre divanı seçiminde yaşanacak. Taraflar, kendi belirledikleri isimin divan başkanı seçilmesi için mücadele edecek. Divan başkanlığını kazanan hem tüzük değişikliği hem de öğleden sonra yapılacak olan seçimli kurultayda kimin ipi göğüsleyeceğinin göstergesi olacak.
Ancak bir başka ihtimal ise yeterli çoğunluk sağlanıp divan başkanı seçildikten sonra tüzük değişikliğinin hayata geçirilememesi. Delegelerin tüzük değişikliğini istemeyerek oy kullanmaması halinde öğleden sonraki genel başkanı seçimine geçilemeden kongre kapatılabilecek. Bu durum “Delegeler seçime gerek görmedi, Bahçeli’ye güven tazeledi” şeklinde yorumlanabilecek. Kulislerde konuşulan ağırlıklı görüş de bu ihtimalin hayata geçme olasılığının yüksek olduğu yönünde.