Siyaset Kıytırık pankart mı yolumuzdan döndürecek?

Kıytırık pankart mı yolumuzdan döndürecek?

29.03.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

İsviçre’de terör yandaşlarının başına silah dayanmış pankart astığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz’da F-16’larla bizi yolumuzdan döndüremediler, bunların kıytırık pankartı mı bizi yolumuzdan döndürecek?” diye sordu

Kıytırık pankart mı  yolumuzdan döndürecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstiklal Savaşı’nın müjdecisi Samsun’un ülkemizin yeni döneminin de öncüsü olacağını belirterek, “Lider şehir olmak kolay değil, sorumluluk hep gelir sizi bulur. Türkiye’nin 16 Nisan’da yeni yönetim sistemini geçme kararı vereceği bir dönemde Samsun’a yine büyük görevler düşüyor” dedi. İsviçre’de asılan çirkin pankartı hatırlatan Erdoğan, “15 Temmuz’da F-16’larla, savaş helikopterleriyle bizi yolumuzdan döndüremediler, bunların kıytırık pankartı mı bizi yolumuzdan döndürecek. Yaptığınız terbiyesizlik sizin sicilinizde kara bir leke olarak kalır” dedi. Erdoğan Sarıyer’de Hayır ziyaretindeki diyalogları da mitingde anlatarak, “Biz bu ülkede Sünni-Alevi ayırımı yapmadık” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, dün Samsun’da toplu açılış töreninde sahnede gazilerle sohbet etti ve birlikte vatandaşları selamladı. Boynunda Samsunspor atkısı ile konuşan Erdoğan, şunları söyledi:
SAMSUN YENİ DÖNEMİN ÖNCÜSÜ: İstiklal harbimizin müjdecisi Samsun, inşallah ülkemizin yeni dönemini de öncüsü olacaktır. 1919’da Samsun’da yakılan meşale 1922’de İzmir’de düşmanı denize dökene kadar ülkemizi aydınlatmıştı. Lider şehir olmak kolay değil, sorumluluk hep gelir sizi bulur. Türkiye’nin 16 Nisan’da yeni yönetim sistemini geçme kararı vereceği bir dönemde Samsun’a yine büyük görevler düşüyor. 16 Nisan’da çok daha yüksek bir oranda evetle tüm Karadeniz’e, tüm Türkiye’ya örnek olacağınıza inanıyorum.
UNUTURSAK KALBİMİZ DURSUN: Samsun aynı zamanda bir şehitler diyarı. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Eğer bir gün bile şehitlerimizi unutursak kalbimiz dursun. Eğer bir defa bile şehitlerimizin aziz hatıralarını muazzeb edecek bir söz söylersek dilimiz kurusun. Eğer bir kez bile şehitlerimizin emaneti olan bu ülkeye ihanet edersek aldığımız her nefes bize haram olsun. Biz bu ülkeyi, bu milleti ölümüne seviyoruz.
BİZİ KORKUTAMAZLAR: Bu sevginin önünde hapishane demirleri bile duramadı. Bu sevdanın önünde nice tuzaklar, nice çelme takmalar, nice arkadan hançerlemeler duramadı. Bu aşktan bizi tankıyla, topuyla darbeciler dahi vazgeçiremedi. Hani Avrupa’daki gösterilerde pankartlara resmimizi koyup kafamıza silah dayıyorlar ya. Sanıyorlar ki bu şu şekilde bizi korkutacaklar, bu yoldan geri döndürecekler. 15 Temmuz’da F-16’larla, savaş helikopterleriyle bizi yolumuzdan döndüremediler, bunların kıytırık pankartı mı bizi yolumuzdan döndürecek? Yaptığınız terbiyesizlik sizin sicilinize kara bir leke olarak kazındı. Onun dışında biz tehditlere eyvallah etmeyiz. Güya İsviçre bu olayla ilgili soruşturma açmış. Her şey İsviçre devletinin, hükümetinin, polisinin gözü önünde oldu. Bu gösteri Alp Dağları’nın tepelerinde değil, İsviçre Parlamentosu’nun önünde oldu. Geçin bunları, geçin. Siz kimi aldatıyorsunuz?
EVET’LE AVRUPA’YA CEVAP VERİN: Gençler size de kafayı taktılar. ‘Çoluk çocuğu mu dolduracağız’ diyorlar. Gazi Mustafa Kemal ne dedi, ‘gençler cumhuriyeti size emanet ediyorum’ dedi. Ama Gazi Mustafa Kemal’in partisinin şu andaki başkanı, ‘çocukları oraya mı koyacaksınız’ diyor. Ak Parti’ye, MHP’ye, BBP’ye, SP’ye, CHP’ye gönül veren kardeşlerim sesleniyorum size. Gelin Kandil’in isteklerine 16 Nisan’da biz öyle bir ders verelim ki, ‘evet’le bunlar Avrupa’ya en büyük cevap olsun.

HAYIR ÇADIRINDA YAŞANANLARI ANLATTI:

Neyiniz eksik?


Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul Sarıyer’de CHP’nin ‘Hayır’ çadırını ziyaretinde yaşanan diyalogları da Samsun mitinginde şöyle anlattı:
SÖYLEDİĞİ LAFA BAK: Bu sabah gelirken evet çadırının kurulduğu bir yere uğradım. Kendi semtimde. Yanında da hayır çadır var. Evet çadırındakilerle görüştükten sonra, ‘Şimdi Samsun’a gidiyorum, bir de hayır çadırına uğrayayım’ dedim. Hayır çadırındakilere, ‘Niçin hayır diyorsunuz, bana şunu söyler misiniz’ dedim. Dediler ki; ‘Biz çağdaş bir Türkiye istiyoruz’. ‘Ya şu anda çağdaş bir Türkiye yok mu, neyiniz eksik?’ dedim. Yollarınız, köprüleriniz, hızlı tren, okullar, bunlar yok mu? 14 sene önce bunlar var mıydı? Ama şimdi bunlar var. Ve maalesef tabii bakıyorsunuz, söylediği lafa bakın, ‘Siz Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne niye Yavuz Sultan Selim Köprüsü adını koydunuz?’. Dedim ki, ‘Çok ayıp. Yavuz Sultan Selim Han’ın padişah olduğu zaman Osmanlı’nın toprağı 18 milyon kilometrekare idi. Böyle bir Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye’nin başında olan sultanın adını böyle bir köprüye koymaktan daha önemli ne olabilir? Ama olaya bakış ne?
SÜNNİ-ALEVİ AYIRIMI YAPMADIK: Bakıyorsun mezhepçilik hemen arkadan geldi, ‘siz Alevilerle Sünnileri ayırıyorsunuz’ dediler. Biz bu ülkede Sünni-Alevi ayırımı yapmadık. Eğer böyle bir ayırım varsa Sayın Kılıçdaroğlu’nun kendisi Alevi. İşte bir siyasi partinin başında. Neyi eksik? Ben Dersim katliamını lanetledim. Ama o lanetleyemedi. Sayın Yıldırım Dersim katliamını lanetledi, ama Kılıçdaroğlu lanetleyemedi. Niye? Lanetlediği zaman bir yerlere dokunacak. Biz samimiyiz... Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne işte bu sabah (dün) görüştüğüm gibi onlar da hayır demişti. ‘Adını niye Yavuz Sultan Selim Köprüsü koydunuz?’ Hale bak. İsteseniz de istemeseniz de biz bunları yapıp yolumuza devam edeceğiz.