Maltepe son değil bir başlangıç

CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak tarafından Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara Güvenpark’tan başlattığı Adalet Yürüyüşü’ne ilişkin olarak hazırlanan ve PM’ye sunulan raporda, “Yasama, yürütme, yargı tek kişinin; AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın tahakkümü altına sokulmuştur. Ülkemizin önünde 2 yol vardır. Ya tek adam düzenine teslim olacak, ya da adalet ve demokrasinin egemen olduğu Türkiye hedefine yürünecek” denildi.
Raporda, şunlar kaydedildi:
ERDOĞAN’IN TAHAKKÜMÜ: Adalet mülkün temelidir. Bugün Türkiye’de mülk yani devlet AKP’nin 15 yıllık uygulamaları nedeniyle çökme noktasına gelmiştir. Hukuk devleti ilkesi ve kuvvetler ayrılığı prensibi yerle bir edilmiş, yasama, yürütme, yargı tek kişinin; AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın tahakkümü altına sokulmuştur. Özellikle 2010 referandumu ile birlikte yargı sistemi, adalet dağıtmak yerine operasyon yargısı haline gelmiş, aralarında asker, akademisyen ve siyasetçilerin de bulunduğu yüzlerce insan yıllarca özgürlüklerinden mahrum bırakılmıştır. AKP, FETÖ ile oluşturduğu operasyon yargısını bugün tek başına yeniden piyasaya sürmüş durumdadır.
BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA: Onlarca gazeteci, muhalefet etmeleri dolayısıyla aylardır cezaevindedir. Gazeteciler, kendilerine yöneltilen dayanaktan yoksun iddiaları çürütmelerine karşın halen tutukludur. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, OHAL KHK’siyle atıldıkları işlerine geri dönebilmek için başlattıkları açlık grevlerinin 76. gününde tutuklanmış ve cezaevine gönderilmiştir. Enis Berberoğlu da benzer bir hukuksuzluğun sonucu olarak, AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın ‘Ben bunu onların yanına bırakmam’ sözü nedeniyle ağır bir cezaya çarptırılmış, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen de cezaevine gönderilmiştir. AKP’nin yargı reformları sonucunda çökmüş bir adalet sistemiyle karşı karşıyayız. Berberoğlu’nun yaşadığı haksızlık; hukuksuzluklarda bardağı taşıran son damladır.

‘Önümüzde 2 yol var’
SES VE GÜÇ KATTI: Ülkemizin önünde 2 yol vardır. Ya tek adam düzenine teslim olacak, ya da adalet ve demokrasinin egemen olduğu Türkiye hedefine yürünecek. Adalet Yürüyüşü, adalet ve demokrasi yolunda atılmış güçlü bir adım ve tüm hukuksuzluklara, adaletsizliklere verilen güçlü bir yanıttır. On binlerce vatandaşımız Türkiye’nin dört bir yanından gelerek adalet talebini haykırmış, Adalet Yürüyüşü’ne ses ve güç katmıştır.

CHP’Lİ BUDAK’TAN ‘ADALET YÜRÜYÜŞÜ’ RAPORU

‘Geleceğe yürüyüş’
MÜCADELEMİZ SÜRECEK: Yakan güneşe, sırılsıklam eden yağmura, 50 dereceye çıkan asfalta, su toplayan ayaklara, parçalanan parmaklara, ayakkabılara rağmen katılımcılar hiç azalmadı, hep arttı. Almanya’dan, Avustralya’dan Fransa’dan, Dubai’den İngiltere’den gelenler var. İşçisinden, akademisyenine, engellisinden yaşlısına, esnafından üreticisine tüm kesimler yürüyüşe katılmıştır. AKP Genel Başkanı Erdoğan, Binali Yıldırım ve bakanların, Adalet Yürüyüşü’ne yönelik sözleri; FETÖ ve PKK’ya yardım ve yataklık suçlamalarını örtbas edebilme arayışından başka bir şey değildir. Kendisi gibi düşünmeyen herkesi düşman olarak gören bir anlayış, ülkemizi güvenli bir geleceğe taşıyamaz. Adalet Yürüyüşü, Türkiye’nin geleceğine yürüyüştür. Huzur ve refah içinde bir ülke olmak için umut yürüyüşüdür. Maltepe son değil bir başlangıç. Türkiye’de adalet ve demokrasi egemen oluncaya kadar, mücadelemiz sürecek.