Siyaset Meclis

Meclis

15.12.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Meclis

Meclis

TBMM'de geçenlerde bomba heyecanı yaşandı. Milletvekillerinin çalışma odalarının bulunduğu Halkla İlişkiler binası B blok 2. katta akşamüstü yaşanan olay sırasında erkekler tuvaletinin kapısına asılan " içerde bomba var" yazısı personel arasında heyecan yarattı. Meclis güvenlik güçleri olaya hemen el koydular. Tuvalet kapısına asılan yazıyı görmeden içeri giren personel ise şoku, polislerin kendilerini apar topar dışarı çıkarmalarından sonra yaşadı.
Meclis ana bina, A ve B bloklarda her kat, her köşede bir sivil güvenlik görevlisinin ziyaretçi gibi dolaştığı, nöbet tuttuğu koridorlarda denetim oldukça sıkı. Buna rağmen nasıl oldu da tuvalete bomba kondu sorusuna yanıt aranırken, güvenlik güçleri olaya el koydular.
Erkekler tuvaletinin içine bırakılan tuvalet kağıtlarına sarılı paket önce bomba sanıldı. Uzmanların devreye girmesi ile açılan paketin içinden bir kalıp sabun çıktı. Olayın şakacı biri tarafından mı yapıldığı yoksa "buraya sabun değil gerçek bomba da koyardık" mesajı mı taşıdığı tartışıla dursun, Meclis olağan sıkıntılarından birini daha aşmış oldu.

TBMM RP grup Başkan Vekili Salih Kapusuz geçen hafta TBMM Başkanı Hikmet Çetin'le birlikte yeni Genel Kurul salonunu gezmiş yapılanları incelemişti. Kapusuz Meclis Kulisi muhabirinin "Beğendiniz mi ?" sorusuna tek kelime ile cevap vermişti "beğenmedim". Kapusuz önceki gün neyi beğenmediğini ayaküstü şöyle açıkladı " Yeni salon komplekse uymuyor." Kapusuz o sırada bulunduğu karanlık koridoru işaret ederek " şu görüntüye orası uymuyor". RP grup Başkan Vekili Salih Kapusuz projesi 1950'li yıllara dayalı TBMM'nin yeni Genel Kurul salonunun modern olduğunu ima ettiği konuşmasında yeni düzenleme için çokça para harcandığını söyledi. Kapusuz sözlerini "Meclis bahçesinde boş alanlarımız vardı. Eski Genel Kurul salonunu muhafaza edip bir başka yere yeni salon yapılabilirdi" şeklinde sözlerini noktaladı.

Biliyorsunuz, yıl sonu yaklaşıyor. Yıl sonu yaklaşınca da bankalar, mevduat peşine düşüyor. Kim ne kadar mevduat toplamış, ne kadar kar etmiş bankalar arasında bir yarış başlıyor.
bu yarış nedeniyle Vakıflar Bankası yöneticileri geçtiğimiz günlerde bağlı oldukları Bakan Metin Gürdere'ye gidip rica etmişler; "Efendim, bir konuşsanız da bazı kamu kurumları paralarını bize yatırsalar."
Gürde, düşüp taşınmış, sonunda Tekel'den sorumlu Devlet Bakanı Eyüp Aşık'a gitmiş, demiş ki, "Eyüp Bey, malum yıl sonu yaklaşıyor. Vakıfbank'ın da mevduata ihtiyacı var. Bize biraz yardım"...
Aşık, bu ricanın altında kalır mı, hemen emir vermiş ve Tekel'in bir trilyonu Vakıflar Bankası'na aktarılmış.
Olay da böylece kapanmış diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Gerisini Aşık şöyle anlatıyor:
"Derken geçen gün Vakıflar Bankası'ndan telefon ettiler. `Efendim' dediler. `Biz parayı aldık almasına, sağolun varolun. Ama bir sorunumuz var?'. Meramlarını sonradan öğrendim. Vakıflara içki sigara parası almak ne kadar doğru, caiz mi , değil mi onu soruyorlar."
Aşık, Vakıf yöneticilerine ne yanıt verdiğini söylemiyor, ancak belli ki içki parasının Vakıflara gitmesi kendisinin de pek içine sinmemiş.

Başlığa bakıp da yine milletvekili transferleri mi başladı diye düşünmeyin. Olay, geçtiğimiz hafta toplanan Anayasa Komisyonunda geçti. Malum, komisyon RTÜK yasasında değişiklik öngören tasarıyı gündemine almıştı. RP ve DYP'liler tasarıya karşı çıkıyor, ancak sayıları yetmediği için engelleyemiyorlardı da. İktidar grupları bastırıp, muhalefet partileri direnirken, "cin fikirli" RP'li bir üye söz alıp konuşmaya başladı. İzmir milletvekili Ufuk Söylemez DTP'den istifa etmiş olduğuna göre DTP gruptan düşmüştü. Bu nedenle de görüşme yapılamazdı, çünkü DTP'ye düşen üyeliklerin diğer partilere verilmesi gerekiyordu. Bu sav üzerine tartışma büyüme eğilimine girmişken, araya ANAP Aydın milletvekili Yüksel Yalova söz aldı ve "Ben komisyona gelirken, kuliste gördüm. Beş RP'li DTP'ye giriyormuş. Bu nedenle komisyon çalışmalarına devam edebilir" deyiverdi. Yalova'nın bu sözleri üzerine, komisyon üyeliklerine ilişkin kendisine TBMM başkanlığından resmi yazı gelmesi gerektiğini, bunun dışındaki iddialarla tartışma açmanın zaman kaybetmekten başka bir şey olmadığını hatırlayan Başkan Atilla Sav, tartışmalara son verdi.

Yazarlar