Siyaset MHP'li Özdağ: Ne kadar mülteciyle enayi durumuna düşeceğiz?'

MHP'li Özdağ: Ne kadar mülteciyle enayi durumuna düşeceğiz?'

16.02.2016 - 16:59 | Son Güncellenme:

TBMM Genel Kurulu'nda Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın Suriye'deki gelişmelerle ilgili bilgi vermesinin ardından MHP grubu adına Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ, "Son göç dalgası karşısında Cumhurbaşkanı 'Enayi miyiz ki alalım?' anlamında bir ifade kullandı. Sorumuz, 'Enayi sayılabilmek için ölçü olarak aldığınız sayı nedir? Ne kadar mülteciyle enayi durumuna düşeceğiz?'" dedi.

MHPli Özdağ: Ne kadar mülteciyle enayi durumuna düşeceğiz

MHP'li Özdağ, ayrıca birkaç gün içinde Mare'nin düşme ihtimalinin çok yüksek olduğunu savunarak "Hala Türkiye'nin sınır ötes operasyonlarının başarıya ulaştığını düşünüyor musunuz?" diye sordu.

Haberin Devamı

"BİZE GELECEKLE İLGİLİ GÜVEN VERMİYOR"

AK Parti'nin Dışişleri Bakanları'na bakıldığı zaman yapmış olduğu açıklamaların gelecekle ilgili güven vermediğini savunan Özdağ, "'Üçüncü dünya savaşı' kavramının, stratejistler, senaryo yazarları veya beyin fırtınası yapan entelektüeller tarafından değil Rusya Başbakanı tarafından gündeme taşındığı günlerden geçiyoruz. Üstelik, Rusya Başbakanı üçüncü dünya savaşını engelleyebilecek ülkeler olarak Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye ve Suudi Arabistan'dan bahsediyor. Millî Savunma Bakanı Sayın İsmet Yılmaz yaptığı değerlendirmelerle Suriye'de gerçekleşecek muhtemel gelişmeleri değerlendirdi. Bu öngörülere dayanarak rahatlamayı çok arzu ederdik gerçekten ama Kabinede kendisinden önce yer alan ve AKP dış politikasını uzun bir süre temsil eden Sayın Yaşar Yakış kısa bir süre önce yaptığı açıklamada, Suriye'de ortaya çıkacak gelişmelerin Hatay'ı kaybetmemize neden olacağını açıkladı. Öte yandan Sayın Davutoğlu da Dışişleri Bakanıyken, Ağustos 2012'de yaptığı bir açıklamada savaşın birkaç ay içinde biteceğini söylemişti. Özetle, AKP hükûmetinin Dışişleri Bakanlarına baktığımız zaman, yapmış olduğu açıklamalar bize gelecekle ilgili güven vermiyor ve bazı sorular sormayı düşünüyoruz" diye konuştu.

Haberin Devamı

"ABD DESTEKLİ PYD'YE YÖNELİK OPERASYONLARIMIZI NEDEN AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ KINIYOR?"

"Esad devrilince Suriye'de iç savaş sona mı erecek, yoksa Esad'ın devrilmesinden sonra Şam'da iktidarı ele geçirmek için savaşın ikinci evresi mi başlayacak?" diye soran Özdağ, "AKP hükümetine soracağımız ilk soru, AKP hükümetinin Suriye politikasının temel hedefi olan Esad'ın devrilmesiyle ilgili. Sayın Bakan, Esad devrilince Suriye'de iç savaş sona mı erecek, yoksa Esad'ın devrilmesinden sonra Şam'da iktidarı ele geçirmek için savaşın ikinci evresi mi başlayacak? Eğer Esad'ın devrilmesiyle iç savaşın sona ereceğini düşünüyorsanız, hala 'Birkaç ay içinde Suriye'de iç savaş biter, Şam'da Emevi Camii'nde cuma namazı kılarız' noktasında olduğunu anlayacağız hükûmetin. Ne yazık ki Şam'da cuma namazı kılamıyoruz, ancak Suriye iç savaşının neden olduğu şehitlerin cenaze namazlarını kılıyoruz. Tabii, PYD terör örgütü konusunda da bazı sorularımız var. Türkiye'nin Suriye'de müttefiki var mı? Eğer ABD ile Türkiye müttefikse, Türkiye ve ABD'nin desteklediği ÖSO'ya saldıran ABD destekli PYD'ye yönelik operasyonlarımızı neden Amerika Birleşik Devletleri kınıyor? Türkiye'nin terör örgütü olarak tanıdığı PYD ve onun silahlı kanadı olan YPG'ye, ABD'nin silah, mühimmat, ilaç ve benzeri lojistik destek sağladığı açık. ABD'li yetkililer de bunu kabul ediyorlar. İncirlik Üssü'nün PYD'ye yapılan destekte oynadığı rol nedir? İktidara yakın bir gazeteci, İbrahim Karagül, 10/2/2016'da Yeni Şafak gazetesinde 'PYD İncirlik'ten mi yönetiliyor?' sorusunu sordu" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

"BARZANİ GÜÇLERİNİN TÜRKİYE'DEN GEÇİP PKK/PYD TERÖR ÖRGÜTÜNE YARDIM ETMESİNE İZİN VERDİNİZ?"

Suriye'de yaşanan gelişmelere ve 'PYD'ye yönelik sorular yönelten Özdağ, "ABD'nin İncirlik'ten PYD'ye yapmış olduğu yardımı nasıl engellemeyi düşünüyorsunuz? Eğer Türkiye'nin terör örgütü olarak tanıdığı bir yapıya müttefikimiz ABD bizim topraklarımızı kullanarak yardım yapıyorsa, biz de bu terör örgütüne desteğe yataklık yapmıyor muyuz? PKK, KCK yapılanmasına gittiği dönemden itibaren KCK'nın bir parçası olan ve bu nedenle terör örgütü sayılması gereken PYD'yle son beş yılda kaç kez görüştünüz? Eğer PYD bir terör örgütü ise Ekim 2014, Temmuz 2015 ve Ekim 2015'te Türkiye'yi ziyaret eden PYD Eş Başkanı Salih Müslim'le neler görüştünüz? Bu görüşmelerin tutanaklarını Meclisle paylaşabilir misiniz? Süleyman Şah Türbesi'nin nakli konusunda PYD'yle HDP aracılığıyla bir koordinasyon sağlandı mı? PYD'liler Türk tanklarına yol gösterdiler mi? PYD'ye 150 bin dolarlık bir ödeme yapıldı mı? PYD ile IŞİD arasında Ayn El Arap'ta çatışmalar devam ederken neden PYD lehine çatışmalara müdahale ettiniz? Neden PKK ve PYD'lilerin Türkiye'de tedavi olmasını sağladınız? Ayn El Arap'ta çatışmalar devam ederken neden Barzani güçlerinin, Irak Anayasası ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na aykırı olarak ve TBMM'nin çıkardığı tezkerenin ruhuna aykırı olarak Türkiye'den geçip PKK/PYD terör örgütüne yardım etmesine izin verdiniz?" açıklamasında bulundu.

Haberin Devamı

"TEŞRİN BARAJI ŞU ANDA KİMİN KONTROLÜNDEDİR?"

Haberin Devamı

MHP'li Özdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sayın Erdoğan Obama'ya 'Peşmergelerin Türkiye'den geçerek PYD'ye yardım etmesini ben teklif ettim' açıklamasını yapmıştı. Türkiye terörist olarak tanımladığı PYD'ye neden yardım etti? Başbakan Davutoğlu, AKP'nin Diyarbakır il kongresinde, neden Ayn El Arap'taki PKK ve PYD'lilere 'Kobani'ye buradan selam ediyorum. Kobani'deki her kardeşimin alnından öpüyorum. Kobani bize tarihin emanetidir' diyerek selam yolladı? Sayın Davutoğlu bilmelidir ki PKK haritaları dışında hiçbir haritada 'Kobani' diye bir yer yoktur. Osmanlı haritalarında 'Ayn El Arap', 'Arap Pınarı' vardır yani tarihin bize mirası Kobani değildir. Sorularımızın ikinci boyutunu Sayın Bakana ve Hükûmete yönelttiğimiz, sınır ötesi operasyonla ilgili sorular oluşturuyor. Türkiye'nin sınır ötesi hedeflere yaptığı sınırlı harekâtın stratejik hedefi nedir? 'YPG'nin Fırat'ın batısına geçmesine izin vermeyeceğiz' diyorsunuz. Teşrin Barajı şu anda kimin kontrolündedir? Teşrin Barajı, AKP, Fırat'ın batısına geçilmesini kırmızı çizgi ilan ettikten sonra PYD tarafından, PYD'nin isim değiştirmiş hâli olan Suriye Demokratik Güçleri tarafından işgal edilmedi mi? Sayın Bakan, AKP Hükûmeti ve siz sadece söz üretip saha gerçeklerini yadsıyorsunuz. Bugün YPG, gerek Kürt Dağı'nda -Fırat'ın batısında yer alır- gerek Teşrin Barajı'nı geçerek Suriye ordusuyla birlikte bütün söylemlerinizi çökertirken söylem üretmenin ötesinde ne yapıyorsunuz?"

"BİRKAÇ GÜN İÇİNDE MARE'NİN DÜŞME İHTİMALİ ÇOK YÜKSEK"

Cerablus-Azez arasındaki bölgenin PKK ve PYD tarafından işgal edilmemesi için gösterilen hassasiyeti anladıklarını belirten Özdağ, konuşmasında şunları kaydetti: "Türkiye'nin sınır ötesindeki hedeflere yöneldiği atışlarla PYD ve ortaklarını caydırdığınızı düşünüyor musunuz? TSK, Halep'in kuzeyi ve Kürt Dağı'nda PYD'ye ait hedefleri vurmaya başladıktan sonra PYD, Ayn Dagne, Maarnaz, Kfar Naya ve Tel Rıfat'ı ele geçirdi. Birkaç gün içinde Mare'nin düşmesi ihtimali çok yüksek. Hâlâ Türkiye'nin sınır ötesi operasyonlarının başarıya ulaştığını düşünüyor musunuz? YPG'nin, PYD'nin vurulmasının nedenlerinden birisi Türkmen koylarının kurtarılması ise Şubat 2014'te Çobanbey'in IŞİD'in eline geçmesine, Ocak 2015'te Bayır Bucak'ın rejimin eline geçmesine neden izin verdiniz? O zaman neden operasyon yapmadınız? Türkiye, Suriye'de hangi silahlı gruplara yardım ediyor? Bunlara yapılan yardımlar hangi nitelikte? Türkmenlere silah yardımı yaptığınızı söylüyorsunuz. Eğer bu doğru ise Türkmenlerin silah ihtiyacı olmaması lazım. Oysa, benim de içinde bulunduğum üst düzey bir Milliyetçi Hareket Partisi heyetine Türkmenlerin bu konuda silah ihtiyacı olduğu devlet yetkilileri tarafından ifade edildi. Cerablus-Azez arasındaki bölgenin PKK, PYD çeteleri tarafından işgal edilmemesi için gösterilen hassasiyeti anlıyoruz Milliyetçi Hareket Partisi olarak. Aynı hassasiyeti Yunan ordusu tarafından işgal edilen Ege'deki 16 adamız için neden göstermiyorsunuz? Bu adaların işgal altında olduğunu bizzat siz söylediniz buradan. Suriye'ye kara kuvvetlerimizle müdahale edersek, girecek zırhlı birliklere ve piyade birliklerine havadan korumayı Türk hava kuvvetlerinin sağlaması, Rus hava savunma sistemlerinden ötürü, ağır bir bedel ödemeden mümkün olur mu?"

"ENAYİ SAYILABİLMEK İÇİN ÖLÇÜ OLARAK ALDIĞINIZ SAYI NEDİR?"

MHP'li Özdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sonuç olarak, Milliyetçi Hareket Partisi AKP Hükûmetini, şiddetle ve kararlılıkla, Suriye iç savaşına, Türkiye'yi askerî bir müdahaleye sokmaması konusunda uyarmaktadır. Böyle bir müdahale, Suriye iç savaşanı Türkiye'ye daha güçlü bir şekilde taşıyacaktır. AKP Hükûmetine ve Sayın Bakana sorularımızın dördüncü boyutunu Suriye'den gelen göçmenlere dair sorular oluşturacak. Davutoğlu, Suriye'den gelen mülteci sayısı 100 bini bulursa Türkiye dışında, Suriye'de karşılanması gerektiğini açıklamıştı. Türkiye'ye gelen mülteci sayısı, Davutoğlu'nun söylediği kırmızı çizgi olan 100 bini 25 kat aştı. Şimdi, son göç dalgası karşısında Cumhurbaşkanı 'Enayi miyiz ki alalım?' anlamında bir ifade kullandı. Sorumuz, 'Enayi sayılabilmek için ölçü olarak aldığınız sayı nedir? Ne kadar mülteciyle enayi durumuna düşeceğiz?'. Milliyetçi Hareket Partisi, bölgedeki gelişmelerin Türkiye içindeki terör dinamiklerini harekete geçireceğini öngörmektedir. Esasen, güvenlik güçleri ve istihbarat birimlerinden gelen bilgiler de bu öngörüyü doğrulamaktadır. AKP Hükûmeti, Türkiye bir iç savaşın kıyısında, bir şehir çatışması içinde yaşarken, duruma hâlâ normal şartlar hâkimmiş gibi davranmaktadır. Oysa, Cumhurbaşkanı, öğretmenlere Güneydoğu Anadolu'nun tekrar vatanlaştırılmak zorunda olduğunu açıkladı. MHP size Güneydoğu Anadolu'yu bıraktığında vatandı. Ne zaman kaybettiniz ki şimdi tekrar vatanlaştırmak için çalışıyorsunuz? Cizre'de her ev için ayrı arama izni alındığını biliyor musunuz? Sayın Bakan, Cizre'de her ev için ayrı arama izni alındı. Artık olağanüstü hâl veya sıkıyönetim ilan edilmelidir. Bu adımları atmayan bir Hükûmet bir gün kısmi seferberlik ilan ederse şaşırmak lazım. Ayrıca, AKP Hükûmeti bir an önce seferberlik tetkik kurullarını da tekrar kurmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti devleti kendisini olağanüstü koşullara hazırlamak zorundadır"