Siyaset MÜSİAD kabinede revizyon istedi

MÜSİAD kabinede revizyon istedi

24.09.2008 - 16:13 | Son Güncellenme:

.

MÜSİAD kabinede revizyon istedi

MÜSİAD, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan kabine revizyonu istedi. Parti kapatma davası sonrasında yeni iç belirsizliklere mahal verilmemesini de isteyen MÜSİAD, yolsuzlukların üzerine de daha etkin ve açık yüreklilikle gidilmesini talep etti.
MÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihat Vardan ve Yönetim Kurulu bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret ederek “Küresel Kriz Ortamında Ekonominin Sağlamlaştırılması İçin Değerlendirme ve Önerilerö başlıklı bir rapor sundu. Raporun “Hükümete Önerilerö başlıklı kısmında 27 maddeyle MÜSİAD’ın hükümetten istekleri ve önerileri sıralandı. Raporda yer alan başlıca istek ve öneriler özetle şunlar:
-Parti kapatma davası sonrasında yeni iç belirsizliklere mahal verilmemelidir.
-Ekonomide ve genel olarak yönetişimde yeni beklentiler oluşturulmalıdır. Bu meyanda beklenti dahiline giren kabine revizyonu ile tutarlı ve somut bir reform takvimi açıklaması anlamlı olabilir. Muhtemel bir kabine revizyonu durumunda, ilgili birtakım bakanlıklara üretim, Ar-Ge, Ür-Ge alanlarını yakından bilen, ürerimden gelen mühendislerin atanması çok faydalı olacaktır. Böylece “ekonomi ağırlıklı olarak parasal ve mali politikalarla idare ediliyor, somut bir üretim vizyon ve stratejisi eksikö şeklindeki bazı eleştirilerin önüne geçilecektir.
-Kısa vadeli çekişmelerle engelleri aşma çabası yerine, uzun vadede çekişmeleri yok edecek uzun soluklu ve mutabakat oluşturulmuş alanlara odaklanılmalı. Bu meyanda AB üyelik süreci ve Ulusal Program gibi hedefler öne çıkmaktadır.
-Bilhassa kamuoyu iletişimi çok güçlendirilmelidir. Sivil toplumun çeşitli paydaşlarıyla birlikte katılımcı ortak istişare ortamları etkinlikle hayata geçirilmelidir.

Haberin Devamı

YOLSUZLUKLAR ÜZERİNE DAHA ETKİN GİDİLMELİ

-Yolsuzluk çevresindeki hassasiyetlerin üzerine daha etkin ve açık yüreklilikle gidilmelidir.
-Mevcut pesimist ortamda beklentileri bozmamak ve mümkün mertebe düzeltmek adına mali ve parasal disiplin korunmalıdır.
-Bu arada zor bir dönem geçiren esnafın durumunu düşünerek ve büyümeyi olabildiğince kurtarmak adına birtakım adımlar atılabilir. Bu bağlamda mali disiplin açısından eli bir hayli sağlam olan kamu sektörü dışsallık, hızlandırıcı ve çarpan etkisi oluşturacak tarzda iç piyasayı canlandırıcı yönde devreye girebilir. Özel sektörün kamu üzerindeki tahakkuk etmiş alacaklarının (TOKİ gibi) derhal ödemesi ve piyasaya likidite sağlanması faydalı olacaktır.
-KOBİ’lerde yaşanmaktan olan erozyonu durdurmak üzere de bir dizi tedbir alınabilir. KOSGEB bütçesi daha da artırılmalı ve desteklerin verilmesinde bürokrasi azaltılmalı. KOBİ’lerin kredi kullanırken yaşadığı kefalet ve ipotek gösterme sıkıntılarının hafifletilmesi yolunda birtakım tedbirler faydalı olacaktır. Türk Ticaret Kanunu’nun hayata geçirilmesi, teşviklerin artan oranlarda ortaklık ve işbirliklerine yönlendirilmesi isabet etmektedir.

Haberin Devamı

ARSA SPEKÜLASYONU SANAYİYİ ZEHİRLİYOR

-Arsa spekülasyonu sanayiyi zehirleyen büyük bir balon ekonomisine doğru gitmektedir. Endişemiz odur ki, bu süreci yerel yönetimler de fazlasıyla tetiklemektedir. Bu alandaki spekülasyonun kaynakları araştırılmalı ve engellenmelidir. Ayrıca işletmelere uygun arsaların tahsis edilmesi isabetlidir. Hazine’nin elinde atıl duran arsalar da bu meyanda uzun vadeli olarak sanayiciye kiralanabilir.
-2B Yasası hala çıkartılabilmiş değildir. Bunun tekrar gündeme alınması gerekmektedir.
-Asgari ücret büyük bir handikap haline gelmiş olup, işveren sırtındaki istihdam yükü büyük bir hızla düşürülmelidir. Bu nedenle İstihdam Paketi etkinlikle devreye alınmalıdır.
-Yılan hikayesine dönen Büyük Alışveriş Merkezleri Yasası, içerdiği eksikler giderilerek acilen çıkartılmalıdır.
-Özel kesim gibi kamu da borç yönetimine dikkat etmeli. Bu meyanda rezerv yönetimi, Hazine’nin Merkez Bankası nezdindeki avansları ve nakit yönetimi öne çıkmaktadır.

Haberin Devamı

BAĞIMLILIKLARA DİKKAT ÇEKİLDİ

-Enerji bağımlılığı: Küresel ısınma, iklim değişiklikleri, enerji ve gıda alanlarındaki darboğazlar geleceğin ciddi sorunlarıdır. Buna bir de küresel serbest ticaret rejiminde meydana gelebilecek ani kopmaların ilave olması durumunda Türkiye enerji darboğazına girebilir. Bu meyanda hükümetin enerji piyasası serbestîsinden yatırımları çekmek için gerçekleştirdiği bir dizi hamle takdire şayandır.
-Tasarruf açığı: Hedefimize ulaşmak için ihtiyacımız olan kalkınmanın finansmanı için gerekli olan hem mevcut ulusal tasarruf düzeyimiz, hem de tasarruf potansiyelimiz yetersizdir. Bu alanda yapılacak yasal düzenlemeler ve teşvikler gerekli; ancak yeterli değildir. Burada bir sistem ve kültür sorunu da vardır. Yapılacak reform ve vergisel düzenlemelerle sermaye birikimi, ortaklıklar ve tasarruf yapma saikı güçlendirilmelidir. Ancak yeni dönemde, tasarruf, yüksek katma değerli dönüşümü başarması halinde reel sektörden beklenmelidir.
-Teknolojik bağımlılık: Hem sivil, hem de askeri alandaki teknolojik bağımlığımız oldukça yüksektir. Ancak son yıllarda teknoloji geliştirme ve transferi alanında anlamlı hamleler yapılmıştır ve bunlar devam etmektedir. Son yıllardaki hamlelerle, askeri alanda iç piyasadan tedarik payı hızla artırılmış ve %45’lere kadar çıkartılmıştır. Bu alanda daha da ilerleyebilmek için teknoloji transferi konusunda yabancılarla stratejik evlilik ve işbirliklerinin önü açılmalı, teknoloji transferinin imkânları ortaya konulmalıdır.
-Marmara Bölgesi Bakanlığı ve Bilim ve Teknoloji Bankalığının kurulması fikri bizce düşünmeye değer bulunmaktadır.

Yazarlar