Numaralı hayat başlıyor

Serpil ÇEVİKCAN Hazırlığı neredeyse 25 yıl süren projenin devreye girmesi devrim niteliğinde sonuçlar doğuracak. Sistem, Cumhurbaşkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, MİT ve Başbakanlık dahil istisnasız bütün kamu kurumlarının ortak internet ağıyla birbirine bağlanmasını ve her vatandaşın özgün bilgilerinin aynı ağdan otomatik olarak alınmasını sağlayacak. Hükümet her Türk vatandaşının bir "Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numarası"na (TCKN) sahip olmasını sağlayacak MERNİS projesini önümüzdeki hafta devreye sokuyor. Numarasız işlem yok! Kamu kurumları bilgisayarlarındaki mevcut kimlik bilgilerini MERNİSe aktaracak. Belirlenecek bir tarihten sonra bu numara olmadan hiçbir kamu kurumunda hiçbir vatandaşla ilgili işlem yapılmayacak. Vatandaşlar kimlik numaralarını www.nvi.gov.tr adresinden öğrenebilecekler. Seçmen kütüğü veya nüfus sayımı nedeniyle sokağa çıkma yasağı konulmayacak. Mükerrer oy ve sahte üye kaydı mümkün olamayacak.Devlet yardımlarının gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşması sağlanacak.Ölen vatandaşlar adına önceden alınmış vekaletnamelerle emekli maaşı alınamayacak.Mal bildirimleri başta olmak üzere kamu kurumlarına verilen beyanların kontrolü bilgisiyar ortamında yapılabilecek.Üretim ve dış ticaret kayıtlarının vergi ve muhasebe kayıtlarıyla karşılaştırılması mümkün olacak, kayıt dışı ekonomi azaltılacak ve vergi gelirleri artacak. Numara ne işe yarayacak? Beni ekrandan uzak tutun... Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezerin medyadan uzak kalmaya özen gösteren kişiliği herkesin malumu. Sezer bu konuda bir ilke daha imza atmış ve devletin tek resmi televizyonu olan TRT ekranında "gereksiz" yere görünmek istemeyen ilk devlet adamı olmuş. Sezer, TRT Genel Müdürü Yücel Yenere "Aman beni ekrandan uzak tutun" demiş. Kutan meğer pek romantikmiş "Sevgili Mebrure; Bugün evliliğimizin 27nci yılı. Her ne kadar böylesine mutlu bir günümüzde, aramızda demir parmaklıklar varsa da bu adamlar hayallerimize de engel olamazlar ya! Şunu iyi bil ki, yazdıklarım gönlümde coşan denizden sadece bir katredir..." SP Genel Başkanı Recai Kutanın "Kirazlıdere Tutukevi Penceresinden 12 Eylül" adlı kitabında yer alan, eşi Mebrure Hanıma gönderdiği mektuplar onun ne kadar "romantik" olduğunu gözler önüne seriyor: