'Onu Allah'a havale ediyoruz'

Tuncel, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, kadına yönelik şiddet ve cinayetlere dikkat çekti. Tuncel, TBMM'nin 20 Temmuz'da kadına yönelik şiddet konusunda olağanüstü gündemle toplanması için başlatılan girişime destek verdiklerini belirtti. Meclis'teki diğer siyasi partileri kadın girişimine destek vermeye çağıran Tuncel, "Kadına yönelik şiddet politik bir mesele. Kadın ölümleri aslında erkek egemen sistemin ortaya çıkardığı bir sonuç. 20 Temmuz'da bütün kadınları sokağa davet ediyorlar, biz de diğer partileri Meclis olarak buna ses vermeye davet ediyoruz. Ölmek bizim kaderimiz değil, bunu mutlaka değiştirmek zorundayız. Artık kadınların öldürülme, tecavüz ve şiddet çetelesini tutmak istemiyoruz. Biz özgür, eşit bir yaşam istiyoruz" dedi. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için Meclis'te yasalar da çıkartıldığını ama bu yasaların kadınların ölümünü engelleyemediğini belirten Tuncel, şöyle devam etti:
"Daha dün Şırnak'ta kadınlar, kim tarafından öldürüldüğü belli olmayan bir kadının tabutunu taşıdılar. Biz bunun bir kader olmadığını açıklamak istiyoruz. Bu bir katliama dönüşmüş durumda. 4 senede 853 kadın katledilmiş. Öldürülen kadınların çoğu, eşleri, eski sevgileri veya eski eşleri tarafından öldürülüyor. Rakamlara baktığınızda her yıl artış var. Dikkat ederseniz AKP hükümetinin aileyi kutsallaştırdığı mekanizma kadınlar için ölüm mekanizmasına dönüşmüş durumda. Aileyi koruma adına, namus adına erkekler kadınları katletmeye devam ediyor."

Akşener'i savundu

Tuncel, önceki gün Meclis Genel Kurulu'nda genel kurulu yöneten TBMM Başkanvekili Meral Akşener'e yönelik bazı erkek milletvekillerinin "şöyle yap, böyle yap" şeklinde buyurgan bir dil kullandığına dikkat çekerek, "Önce buranın değişmesi gerekir" dedi.
"Allaha havale ediyoruz"

Tuncel, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in "Demirtaş'a yönelik kullandığı "Cicioğlan" eleştirisine yönelik soruyu ise, "Hüseyin Çelik'in çapı bu kadar. Onda bir çap sorunu olduğu ortada" diye yanıtladı. Tuncel, şöyle devam etti:

"Ama anlaşılan o ki, Cumhurbaşkanı adayımız sayın Selahattin Demirtaş, AKP iktidarını korkutmuş durumda. CHP, MHP'nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu karşısında değil HDP adayı karşısında zorlanan AKP iktidarının sözcüleri bu tip söylemlerle aslında ne kadar korktuklarını ifade ediyor. Biz Hüseyin Çelik'i allaha havale ediyoruz. Halkımıza da aslında AKP hükümetinin nasıl bir zihniyette olduğunu görmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hüseyin Çelik bence korkmakta haklı. Selahattin Demirtaş arkadaşımız Türkiye'nin çok geniş kesiminden taktir görüyor. Biz bunun sonucunu 10 Ağustos'ta da göreceğiz. Aslında Türkiye'de başka bir Türkiye mümkün diyenlerin çok daha güçlü alternatifi olduğunu, alternatifsiz olmadığını göstereceğiz. Hüseyin Çelik'in bir çap sorunu var. Sadece bu mesele değil, daha önceki meselelere ilişkin de... İnsan geçmişine de baktığınızda geleceğini görüyorsunuz."

"Tayyip'i izlemek zorunda mıyız?"

Tuncel, Başbakan Erdoğan'a TRT ve medyada daha fazla yer verilmesine yönelik ise, "TRT devletin mi değil mi? TRT devletinse o zaman herkese eşit davranmak zorunda. TRT değil de Tayyip radyo televizynuysa bize onu söylesin. Gerçekten biz diyelim ki bu gerçekten TRT değil Tayyip Radyo Televizyonu. Ve sürekli Tayyip'i izliyoruz. İsteyen TRT'yi izler isteyen izlemez. Ben her saat Tayyip Erdoğan'ı dinlemek zounda mıyım. Diğer adayları da görmek istiyorum" diye konuştu.