Politika turu

DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Gölhan, Başkanlık Divanı'nın RP'ye destek amacıyla hazırladığı, ancak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "Anayasa'ya aykırılık" gerekçesiyle soruşturma başlattığı bildiriyi savunurken, "Asıl olarak Genelkurmay'ın yargıya müdahale ettiğini" söyledi.
Bildiride soruşturmaya neden olabilecek unsur bulunmadığını iddia eden Gölhan, şöyle dedi:
"Bu bildiri Anayasa'ya aykırı değildir. Suç unsuru yok. Gazetelerde bir bakan 'RP kapatılacak' diyor da, savcılar harekete geçmiyor. Biz bildiride yargıya müdahale edenleri de kınadık. Bunun neresi suç. Bizim bildirimiz hakimlere baskı niteliği taşımıyor."
Genelkurmay'ın Refahyol döneminde hakim ve savcılara verdiği irtica brifingini anımsatan Gölhan, "Başsavcıları daha önceden bir yerlere toplantıya çağırdılar, onlar yönlendirme değil miydi? Neredeydi o zaman Başsavcı? Bildiriye baksınlar, bulabiliyorlarsa bulsunlar, hodri meydan" dedi.

ANAP Genel Başkan Yardımcısı Edip Saffet Gaydalı, DYP Lideri Tansu Çiller'in adaletin nefesini ensesinde hissettiği için korkuya kapılarak yargıya güvenilemeyeceği yolunda halüsinasyonlar gördüğünü ileri sürerek "Anlaşılan o ki, DYP takiyye yeteneğini, Erbakan Hoca'yla ortaklığı sırasında hayli geliştirmiş" dedi.
Gaydalı, dünkü basın toplantısında, Çiller'in geçen cuma DYP Başkanlık Divanı'nda okuduğu bildirinin Anayasa Mahkemesi'nde görülen RP davasıyla ilgili spekülasyon yaratarak kararı etkileme amacını taşıdığını söyledi.
Refahyol hükümetinin ülkeye tek faydasının koalisyon ortaklarının gerçek yüzünü ortaya çıkarmak olduğunu vurgulayan Gaydalı şunları söyledi:
"Ortaklar hükümetteyken antidemokratik olmalarına rağmen, muhalafete geçtikten sonra demokrasi havarisi kesildi. Yasa yapmanın da, değiştirmenin de yeri parlamentodur. Bu herkes tarafından açıkça bilinmesine rağmen, çıkarlarını hukukun üstünde tutanlar, aklı başında hiç kimse tarafından tasvip görmeyen yakışıksız propagandalarıyla bağımsız yargıyı ve devletin meşru kurumlarını karalamaya, etki altına almaya çalışmaktadır."
Gaydalı, Anayasa'yı bilmemekle suçladığı DYP'nin bildirisinin Türk yargıç ve savcılarına hakaret anlamına geldiğini de belirtti.

HÜKÜMET, RP'nin özellikle "revü kızlarının" çalıştırılmasını engellemek amacıyla verdiği yasa önerisine karşı çıktı.
RP İzmir Milletvekili İsmail Yılmaz ve 18 RP Milletvekili TBMM Başkanlığı'na sundukları yasa önerisinde, Turizm Teşvik Yasası'nın, belgeli turizm işletmelerinde toplam personelin yüzde 10'u kadar yabancı uzman personel ve sanatçı çalıştırılabileceğine ilişkin hükmün değiştirilmesini istemişlerdi. RP'nin yasa önerisinin gerekçesinde, son yıllarda özellikle eski sosyalist blok ülkelerinden gelerek vizeli ya da kaçak çalışan "yabancı müzik sanatçıları"nın sayısının hızla arttığı belirtilerek, çalıştırılan yabancı sanatçıların mesleki yeterlilik ve yeteneklerinin dikkate alınmadığı kaydedilmişti. RP'nin önerisinde, yabancı sanatçıların Türk sanatçılarından daha düşük ücretle çalıştıkları, vergi, sosyal güvenlik gibi yükümlülük istememeleri nedeniyle işverenler tarafından tercih edildiği anlatılmıştı.
Yasa önerisiyle ilgili olarak Devlet Bakanı Yücel Seçkiner imzasıyla TBMM Başkanlığı'na sunulan "Hükümet görüşü"nde değişikliğin "uygun görülmediği" bildirildi. Hükümet görüşünde turizm belgeli işletmelerde yabancı personelin çalıştırılmasına Turizm Bakanlığı'nın uygun görüşü üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından izin verildiği belirtilerek yabancı sanatkarlarda "uluslararası tecrübe arandığı" ve "uluslararası üne sahip" sanatçılara izin verildiği kaydedildi.

MHP Genel Sekreteri Koray Aydın, BBP'lilerle ortak bir mazileri ve geçmişte güzel bir birliktelikleri bulunduğunu belirterek, "BBP'deki arkadaşlarımızın MHP'ye dönmelerini gönülden arzu etmekteyim. Bununla ilgili çalışmalarımız olacaktır ve ne gerekiyorsa yapılacaktır" dedi.
BBP'lilerin MHP'den ayrılırken ileri sürdükleri gerekçelerin ortadan kalktığını belirten Aydın şöyle konuştu:
"Partilerin kurumsal birleşmesinden yana değiliz. Doğal oluşumlara yönelinmesi gerektiğini düşünüyoruz. BBP'li arkadaşlarımız burada çok iyi bir yer bulurlar, bu yapı onları dışlamaz."

Eskişehir'in Han ilçesinin Belediye Başkanı İsmet Şanlı, DYP'den istifa ettiğini açıkladı.
1994 yerel seçimlerinde SHP'den Belediye Başkanı seçilen İsmet Şanlı, partisinin CHP ile birleşmesinden sonra CHP'li olmuştu. 1995 yılının Ağustos ayında Eskişehir'de düzenlenen ve DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in de katıldığı bir törende DYP'ye geçen Şanlı, partisinden ayrıldığını bildirdi.
Şanlı, DYP'ye geçmesinin bazı sorunları çözmek için olduğunu belirterek, "İki yıl önce DYP'liler ilçemizin sorunlarını çözeceklerini söylediler ve bende DYP'ye geçmek zorunda kaldım. Ancak, DYP iktidarı döneminde hiçbir sorunumuz çözülmedi. Verdikleri sözleri yerine getirmediler. Bende DYP'den ayrıldığımı bir faksla kendilerine bildirdim. Ben Atatürk CHP'lisiyim. 1984 yılında da SODEP'den seçilerek bir dönem belediye başkanlığı yapmıştım. Şimdilik bir süre bağımsız kalmayı düşünüyorum" dedi.