Siyaset Teröristin sonu

Teröristin sonu

31.10.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Teröristin sonu

Teröristin sonu

       ADANA - Ankara seferini yapan THY uçağını kaçıran hava korsanının gerçek kimliğinin Erdal Aksu olduğu saptandı. Sarıkamış'ta bir dönem öğretmenlik yapan Kars doğumlu Aksu'nun, Mürsel Peker adına uçak biletini, uçuştan 2 gün önce 27 Ekim'de belirlendi. Yapılan incelemede, biletin satış yerinin Mersin'de Mesina - Tur acentesi olduğu anlaşıldı.
       Uçak kaçırma eylemini soruşturan Çubuk Cumhuriyet Başsavcılığı, eylemin terör amaçlı olduğu kanaatine vararak soruşturmayı Ankara DGM'ye devretti. DGM Savcısı Hamza Keleş'in talimatıyla korsandan alınan kan örnekleri Emniyet Genel Müdürlüğü laboratuvar Daire Başkanlığı'na gönderildi. Kan tahlili yapılarak korsanın kaçırma eylemi sırasında bir uyuşturucu ya da alkol alıp almadığı incelenecek.
       THY'nin Adana - Ankara seferini yapan ve Adana Havaalanı'ndan önceki akşam 19.53'te havalanan TK 487 sayılı Boeing 487 tipi "Ayvalık" isimli uçağı kalkışından 57 dakika sonra, 33 yolcu ve 6 mürettebatı ile birlikte kaçırıldı. Uçağın 8A numaralı koltuğunda oturan ve kayıtlarda ismi Mürsel Peker olarak geçen hava korsanı ilk olarak tuvalete gidip tekrar yerine dönerken elindeki silah ve el bombasını göstererek, PKK adına bir bildiri okumak istedi. Bu sırada hosteslerden Ahu Özen gelişmeleri telefonla Kaptan Pilot Hayri Kırıtoğlu'na iletti.
       Pilotun sinyallerinin alınmasının ardından Esenboğa Havaalanı'nda olağanüstü güvenlik önlemleri alınırken, hava korsanı kokpite gelerek, uçağın Lozan'a yönlendirilmesini istedi.
       Ancak uçağın pilotları uzun süren bir pazarlık sonucu, yakıtın yetmeyeceği gerekçesiyle "uçağı Sofya'ya indirme önelerini" hava korsanına kabul ettirdiler. Hava korsanı, uçağın Sofya'ya yöneldiğini düşünürken uçuş mürettebatı, "Sofya'ya inme" sözlerinin gereği olarak uçağı yaklaşık bir buçuk saat Esenboğa semalarında dolaştırdılar.
       Daha sonra Ayvalık Uçağı, saat 22.05'te Ankara Esenboğa Havaalanı'na indi ve C terminalindeki aprona çekildi. Uçağın alana inmesiyle birlikte havaalanının pist dışındaki tüm ışıkları söndürüldü. Uçağın Sofya'ya indiğine inandırılan korsan ile kule arasında saatlerce sürecek pazarlık başladı. Korsan, yolcuları uçağın arka tarafında, uçuş ekibini ise ön tarafta topladı. Bu arada Esenboğa Havaalanı'nda kriz masası oluşturuldu. Bu sırada, takviye amaçlı ambulans ve itfaiye ekipleri Esenboğa'ya geldi.

       Uzun süren çalışmaların ardından gerçekleştirilecek operasyonun ilk sinyali, pist ışıkları dışında Havaalanı'nda karartma başlatılmasıyla verildi. Bir süre sonra da ambulans ve itfaiye araçlarında bulunan uçak kurtarma timi, uçağın kuyruk tarafına yaklaştı. Daha sonra uçağın arka tarafında bulunan gizli acil çıkış kapısı açılarak yolcularla özel tim elemanları yer değiştirmeye başladı. Bu sırada kule ile korsan arasında devam eden görüşmeler sırasında ikisi çocuk olmak üzere toplam yedi yolcu serbest bırakıldı.
       Uçağın içine tamamen yerleşen özel tim ekibi elemanlarından biri belirlenen plan çerçevesinde korsana 04.40'ta ilk kurşunu attı ve hava korsanı ölü olarak ele geçirildi. Korsanın üzerinden sahte olduğu daha sonra anlaşılan Mürsel Peker adına hazırlanmış kimlikle Star marka 7.65 çapında bir tabanca ve bir el bombası çıktı. El bombası uzman ekiplerce etkisiz hale getirildi.

       Filmlere konu olabilecek operasyonun iki mimarı kuleden hava korsanıyla bağlantıyı sağlayan Terör ve İstihbarattan Sorumlu Ankara Emniyet Müdür Yardımcı Osman Ak'la operasyonu yöneten ve uçağa ilk giren Havalimanından Sorumlu Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı İlhan Çetingöz'dü.
       Kaçırılmasından sonra uçağın Ankara'ya inişe geçtiği sırada, Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral, beraberinde iki yardımcısı Çetingöz ve Ak ile Esenboğa Havalimanı'na geldi. Saatler 22.00'yi gösterirken alanın güney yönüne iniş yapması istenen uçak pist başına çekildi. Hava korsanının Sofya'ya gitmek istediğini belirtmesi üzerine alanın ve çevre binaların ışıkları söndürülerek Esenboğa'ya Sofya Havaalanı süsü verildi.
       Ak, kuleyle uçak arasındaki bağlantıyı sağlayan özel telsiz hattından korsanla pilot aracılığıyla konuşmaya başladı. Kendisini Türkiye'nin Sofya Büyükelçiliği Müsteşarı olarak tanıtan Ak'ın korsanla görüşmesi sırasında, polis özel harekat timleri apron etrafında güvenlik önlemi aldı.
       Ak, görüşmenin ilerleyen saatlerinde uçağa gönderilen telsizle doğrudan irtibat kurmaya çalışarak korsanı moral ve fiziki olarak yormaya başladı.
       Ak'la korsan arasında yatıştırma konuşmaları sürerken yetkililer, uçağın yakıt ikmali yapılmasına karşın kesinlikle alandan başka bir noktaya hareket etmemesi ve operasyon yapılması görüşü benimsendi.
       Ak'la korsan arasındaki konuşma sürerken saat 01.30 sıralarında 40 kişilik bir özel tim ekibi aprona girerek pist başında bekleyen uçağın takibe aldı. Timlerin pususu sırasında görevliler, uçağın yirmi metre yakınına kadar girerek hava korsanının tüm hareketlerini anında kuleye bildirdi.

       Saatlerin 03.00'ü gösterirken Çetingöz, beraberinde 10 kişilik bir özel tim ekibiyle uçağın yanına kadar yaklaşmayı başardı.
       Uçağın detaylarını içeren bir plan hazırlayan Çetingöz, öncelikle kabin görevlisi hostesle bağlantı kurarak ekibin uçağa girmesini sağladı. Kabinin arka bölümündeki tuvaletlerden birisine ait gizli kapağın sökülmesinin ardından, yolculardan 11'i uçaktan dışına alındı. Yolcuların yerine sivil giyimli ve çelik yelek giymiş özel tim elemanları, yolcu gibi tuvalet kapağından içeri girdi.
       Uçağa önce Çetingöz girerken, kısa süre içinde operasyon planı yapıldı. Hava korsanının elindeki bombanın patlama olasılığına karşı bomba battaniyesiyle uçağa binen yedi özel timci, kabin içindeki kritik noktalara yolcu gibi oturup operasyon anını bekleyeme başladı.
       Çetingöz, hostesle görüşerek hava korsanının elindeki bombanın piminin çekili olmadığı teyit etti. Bu arada, kuleden gelen operasyonun başlatılmasına yönelik talimatla 45 dakika boyunca uçak içinde bekleyen özel operasyon ekibi yeniden çalışmaya başladı. Özel timciler, hava korsanının dikkatini çekmemek için çelik yelek üzerine takım elbise giyip kabin içine girerken uçağın en arka bölümünde keskin nişancı olarak görev yapan bir özel timci, M-16 silahıyla hava korsanını izlemeye aldı. Tuvalet bölümünde ayakta bekleyen yolcuların arasında olan özel timci, Çetingöz'le yaptığı görüşme sonrasında hedefine kenetlendi.
       Hava korsanını uçağın ön bölümdeki perde arasında çok dar bölgede gören özel timci, tetiği çekerek sol omzundan vurdu. Operasyon yapıldığını anlayan korsan, elindeki silahı kullanmaya fırsat bulamadan iki özel timcinin silahından çıkan üç kurşunla öldü.

       Hava korsanının cesedine, Çubuk Devlet Hastanesi'nde otopsi yapıldı. Çubuk Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Babür ile Savcı Ziya Delen gözetiminde yapılan otopsi yaklaşık 1 saat sürdü. Otopside, hava korsanının göğsüne isabet eden ve sırt bölgesinden çıkan 3 kurşunla öldüğü belirlendi.
       Hava korsanının cesedi, otopsiden sonra, Çubuk Devlet Hastanesi'ne ait bir ambulansla Ankara Adli Tıp Merkezi'ne gönderildi. Hava korsanının eşkali, "30-35 yaşlarında, esmer, 1.65-1.70 boylarında, kısa saçlı, hafif bıyıklı ve sakalsız" olarak açıklandı.