Siyaset Tuncay Güney’in davası 7 yıldır sürüyor

Tuncay Güney’in davası 7 yıldır sürüyor

29.08.2008 - 03:33 | Son Güncellenme:

Ergenekon soruşturmasının kilit ismi olan Güney hakkında ‘çete’, ‘sahtecilik’ ve ‘dolandırıcılık’tan 2001’de açılan dava, sorgusu yapılamadığı için sonuçlandırılamadı. Güney için 2003’ten beri de tutuklama kararı var

Tuncay Güney’in davası 7 yıldır sürüyor

Ergenekon soruşturmasının kilit ismi olarak görülen ve Kanada’da hahamlık yapmakta olan Tuncay Güney’in “çete”, “sahtecilik”, “dolandırıcılık” suçlarından halen yargılanmakta olduğu ortaya çıktı. Tuncay Güney Kanada’da yaşadığı için, 2001 yılından beri yargılandığı davada sorgusu bir türlü yapılamıyor.
Soruşturma sırasında tutuklanan Güney, bir gün sonra kefaletle serbest kalmasının ardından kayıplara karışmıştı. Güneyle ilgili davanın bir sonraki duruşması 7 Ekim tarihinde yapılacak.
Güney’in yılan hikayesine dönen dava süreci şöyle başladı:
Timur Büyükölmez, bir cip alım satımı sırasında polis memurları Orhan Sonuç ve Erdal Güventürk tarafından dolandırıldığını bildirerek 8 Şubat 2001’de Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Şikayet nedeniyle başlatılan soruşturma sırasında kendisini “Orhan Sonuç” olarak tanıtan kişinin Tuncay Güney, “Erdal Güventürk” olarak tanıtan kişinin de Güney’in kayınbiraderi Adem Taşdemir olduğu belirlendi.

Silah ve sahte kimlik

Bunun üzerine 2 Mart 2001’de düzenlenen operasyonda, olaya karıştığı düşünülen bazı kişiler gözaltına alındı. Güney’in evinde yapılan aramada, iki tabanca, çok sayıda fişek, sahte araç plakaları, üzerinde Güney’in fotoğrafları olan sahte kimlikler de ele geçirildi.
Sorgular sürerken, 6 Mart 2001’de Güney’le birlikte hareket ettiği iddia edilen Teğmen Murat Oğuz’un birliğindeki odasında ve evinde askeri savcı nezaretinde arama yapıldı ama suç delili sayılacak bir bulguya rastlanmadı.
Aynı soruşturma kapsamında gözaltına alınan Ümit Oğuztan ile Güney’in ortak işyerlerinde yapılan aramada ise “Ergenekon”un adının geçtiği ilk belgelere ulaşıldı. Güney, Organize Şube’de Ergenekon’la ilgili de sorgulandı, ancak daha sonra bu konuda yapılan soruşturma kapatıldı.

Bir günde tahliye

Güney, İstanbul Emniyeti’ndeki sorgusunun tamamlanmasından sonra 8 Mart 2001’de sevk edildiği Fatih Adliyesi’nde tutuklandı. Ancak avukatının itirazı üzerine, tutuklanmasından bir gün sonra 3 milyar lira (3 bin YTL) kefalet karşılığında Bayrampaşa Cezaevi’nden tahliye edildi.
Soruşturma sonunda Güney, Taşdemir, Ümit Oğuztan ve Gökhan Kasap hakkında 16 Mayıs 2001’de İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı’nca “cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak”, “sahte resmi evrak kullanmak”, “sahte nüfus cüzdanı kullanmak”, “memuriyet unvanının gaspı” ve “dolandırıcılık” suçlarından iddianame düzenlendi. Aynı soruşturma kapsamında yakalanamayan Ümit Bavbek, Süleyman Gürleyen, Mehmet Cemal Sinkıl, Turgut Büyükdağ, Mehmet Çelik ve Murat Akgün’ün dosyası ise ayrıldı.  Teğmen Oğuz’un dosyası da bu ayrılan dosyalar arasında yer aldı. 

Teğmen de suçlandı

Hazırlanan iddianameye göre, Güney, Strateji dergisinde çalıştığı dönemde Ümit Oğuztan’la tanıştı. Güney, Kars Ardahan 9. Tabur Komutanlığı’ndaki askerliği sırasında tanıştığı Maliye Astsubayı Murat Oğuz’la ilişkisini de daha sonra sürdürdü. Bu sırada Oğuz sınavlara katılarak teğmen oldu.
Güney, İstanbul Hasdal Kışlası’na tayin olan ve “Maliye Bütçe Subayı” olarak görev yapan Oğuz’la pahalı ve lüks araçlara sahte ruhsat ve plaka hazırlamak konusunda anlaştı. Güney ve Oğuz’un teklifiyle e Oğuztan da birlikte çalışmayı kabul etti. Güney’in şoförlüğünü yapan kayınbiraderi Adem Taşdemir de organizasyon içinde yer aldı.

Korkmaz Yiğit’e tehdit

Bu sırada, işadamı Korkmaz Yiğit’in güvenlik müdürlüğünü yapan emekli emniyet müdürü Ümit Bavbek, Güney’e başvurarak yardım istedi. Bavbek, Yiğit’in Akın Birdal suikastı hükümlüsü Semih Tufan Gülaltay tarafından bir alacak verecek meselesi nedeniyle tehdit edildiği belirterek, devreye girmesini istedi. Güney de kabul etti.
Gürleyen ve Bavbek, daha sonra Güney ve Oğuz’a emekliye ayrılmak üzere olan Tuğgeneral Veli Küçük’e hediye edilmesi için bir cip verdi. Küçük’ün cipi kabul etmemesi üzerine, Güney ve Oğuz, alacaklarına karşılık araca el koydu.
Güney ve Oğuz bir süre kullandıkları ve plakasının sahte olduğu anlaşılan cipi daha sonra gazete ilanıyla satışa çıkardı. Otomobil iki ayrı kişiye satıldı ve ayrı ayrı peşinat alındı. Bu ortaya çıkınca otomobili satın alan kişiler şikâyetçi oldu.

Haberin Devamı

Hakkında 5 yıldır gıyabi tutuklama kararı bulunuyor
Önce İstanbul 4 No’lu DGM’de başlayan, sonra İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen dava kapsamında, ifadesi alınamayan Güney hakkında 27 Ocak 2003’te “gıyabi tutuklama” kararı çıkarıldı.
Bu sırada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 9 Kasım 2004’te, İstanbul DGM Başsavcılığı’nın soruşturması sırasında dosyalarını ayırdığı Murat Oğuz, Ümit Bavbek, Süleyman Gürleyen, Mehmet Cemal Sinkıl, Turgut Büyükdağ, Mehmet Çelik ve Murat Akgün hakkında “çete”, “dolandırıcılık” ve “sahtecilik” suçlarından dava açtı. Bu dava da 18 Kasım 2004’te Güney’in davasıyla birleştirildi.

Dava ilerlemiyor

2001’de başlayan dava süreci, Güney ve Bavbek’in sorgularının yapılması için herhangi bir gelişme olmaksızın devam ediyor. Davanın bir sonraki duruşması ise 7 Ekim 2008’de görülecek.
Yargılama sırasında, 2001’de ele geçirilen “Ergenekon”la ilgili belgeler ise şu anda Ergenekon sanığı olan Ümit Oğuztan’a iade edildi.