Türk kavramını çıkarttırmayız

MHP, Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kurmaylarıyla yaptığı anayasa toplantısında MHP’nin izleyeceği rol haritasını belirledi. Buna göre Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun anayasa ziyaret talebine olumlu yanıt verilecek. Davutoğlu’nın nasıl bir öneri getireceğini görmeyi hedefleyen MHP, milletin bölünmesine yol açabilecek hiçbir düzenlemenin içinde olmayacak.

MHP’nin anayasal çalışmalarını yürüten Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk, sivil anayasanın yapılması gerekliliğini ifade ederken, “anayasadan kaynaklanan devletin milletin önünde bir takım engeller varsa bunlar ortadan kaldırılır. 21. yüzyıla yakışır özgürlük alanının genişletildiği denge fren mekanizmalarının korunduğu demokrasinin rahatlıkla işlerliğini ortaya koyabileceği bir anayasa olmalı” dedi. Öztürk, Ak Parti’nin başkanlık sisteminin ABD veya önemli demokratik ülkelerin sistemlerine benzemediğini, Şili Paraguay gibi ülkelerde uygulanan “başkanlıkçı” sistem olduğunu vurguladı ve “Baktığımızda başkanlık değil, seçilmiş kırallık sistemini görüyoruz” diye konuştu. Öztürk, şöyle devam etti:

‘Başkanlıktan sonra eyalet’

“Çözüm süreci odaklı, BOP projesinde arzu edilen öngörülen taahhüt ettirilen şeyler getirmek istedikleri. Anayasanın 1. 2. 3. ve 4. maddelerini değiştirecekler. Başlangıç maddesini değiştirecekler. Çünkü orada anayasanın kimliğinden bahsediyor. Türk Anayasası olduğu açıkça yazılıyor. Anayasadan Türk kelimesini çıkarıyorlar. HDP ile ortaklaşa vardıkları kanaat şu; anayasaya hiçbir etnik grubun hakimiyetinin hissedildiği bir anayasa olmayacak. Yani devletin kurucu unsuru olan Türk milletini etnik seviyeye indirgiyorlar. Anayasaya ikinci resmi dil olarak Kürtçenin getirilmesini istiyorlar. Bunlar bölücülük meselesini başkanlık sistemi ile çözmek istiyorlar. ‘Özerklik şartının mutlaka anayasada yer almasını sağlayın, halkın tepkisini çekmemek için yerinden yönetim yasası içinde getirin’ diyorlar. Nitekim büyükşehir yasasında bu düzenlemeleri getirdiler. Hedefleri şu; başkanlık sistemi geldiği vakit Erdoğan’ın arzu ve isteklerin gerçekleştirmiş oluyorlar. Ancak başkanlık sisteminden sonra eyalet sistemini rahatlıkla seslendirecekleri için bölücülük meselesini eyalet sistemiyle çözmek istiyorlar. Kürdistan devletinin bir ayağının gerçekleştirmiş olacaklar. İstanbul’da köprüden önceki son çıkış levhası vardır. Bu da bağımsız devletten önceki son adım.”

‘Devleti böldürmeyeceğiz’

MHP’nin durduğu yerin belli olduğunu vurgulayan Öztürk, “Biz kendi düşüncelerimizde ısrar edeceğiz. Milletin, devletin bölünmesine zemin hazırlayacak hiçbir adımı atmayız, attırmayız. Anayasadan Türk kavramını çıkarttırmayız. Bölücülüğe yol açacak adımı attırtmayız. Özgürlüklerin alanında daralma varsa alabildiğince genişlesin. Ancak otorite tanımayan özgürlüğü de keyfilik getireceği için kabul etmemiz mümkün değildir” diye konuştu.