'Türkiye bizimle aydınlığa çıkacak'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bizim Türkiye’yi aydınlığa çıkarma görevimiz var. Türkiye’nin bütün coğrafyasına dağılacağız. Seçimler geldiğinde, nasıl yerel seçimlerde bir basamağı atladıysak, ikinci seçimlerde de bu basamağı atlayacağız, Türkiye’yi aydınlığa çıkaracağız” dedi.

Partisinin Bolu Abant’taki milletvekili kampının kapanışında konuşan Kılıçdaroğlu, kampın CHP açısından son derece yararlı olduğunu belirterek, “Güçlü ve birlikte çalışan bir aile olduğumuzu bütün Türkiye’ye duyurduk. Biz beraberiz. Beraber sorunları tartışan, çözüm üreten bir parti olduğumuzu da bütün dünyaya gösterdik” diye konuştu.

‘Parti devleti var’

AK Parti’nin 17 yıldır ülkeyi tek başına yönettiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“17 yılda bir refah toplumu haline gelemedik. 17 yılın sonunda ne oldu bize? Neden bir ekonomik kriz yaşıyoruz? Eğer siz devleti liyakate göre değil de sadakate göre yönetirseniz o zaman farklı bir devlet yapısı çıkıyor ortaya. Ona biz parti devleti diyoruz. Bugün Türkiye, dünyadaki bütün aydınların, demokratların kabul ettiği bir gerçekle karşı karşıya. Türkiye’de bir demokratik devlet yok, bir parti devleti var. Tıpkı enflasyonun yüzde 9 ilan edilmesi gibi. Çünkü bu ancak parti devletinde olur. Halkı kandıracağım diyor. Nasıl kandıracaksınız? Vatandaşın geçinemediği gün gibi ortada.”

Kılıçdaroğlu, AK Partililere ve ülkücülere seslenmek istediği belirterek, “Gidip oy veriyorsunuz. Bana şu sorunun cevabını verirseniz çok mutlu olurum. Son 17 yılda Londra’daki bir avuç tefeciye ödediğimiz faiz 170 milyar 535 milyon dolar. Cumhuriyet tarihinde hangi hükümet 17 yılda sadece dışarıya 170 milyar dolar faiz ödedi?” diye sordu. Kılıçdaroğlu, “Milliyetçiyim diyen bütün arkadaşlarıma sesleniyorum. Bu ülkenin 82 milyonu yurt dışındaki bir avuç tefeciye 170 milyar dolar ödedi. Bu mudur milliyetçilik? Şu soruyu soracağız: 17 yıldır ülkeyi yönetenler kimin için çalışıyorlar? Yük 82 milyonda, bir avuç kişi krallar gibi yaşıyor” diye konuştu.

‘Umutsuzluk yok’

Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Bizim Türkiye’yi aydınlığa çıkarma görevimiz var. Tarihin bize yüklediği misyon budur. Türkiye’nin bütün coğrafyasına dağılacağız. Hiç kimse endişeye kapılmasın. Seçimler geldiğinde nasıl yerel seçimlerde bir basamağı gayet güzel atladıysak, ikinci seçimlerde de bu basamağı atlayacağız, Türkiye’yi aydınlığa çıkaracağız. Diyorlar ya ‘CHP’nin özel gündemi var.’ Evet bizim özel gündemimiz Türkiye’yi bu bataktan çıkarmaktır. Her vatandaşımdan şunu istiyorum. Türkiye’nin sorunları var umutsuzluğa kapılma... Sandığa gideceğiz, kim çözümden yanaysa oyunu ona vereceksin kardeşim. Onun adresi de CHP’dir.”

CHP’li vekillere açıklama denetimi

CHP’nin Abant’taki kampında TBMM Grup Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle milletvekillerinin basına yapacağı açıklamalara denetim getirildi.

Yeni yönetmelikle çoğunluğu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Siyasi Partiler Kanunu’na uyum düzenlemelerini içeren 52 madde değişti. 59’uncu maddede şu hükümler yer aldı:

“TBMM’de basın toplantısı düzenlenmeden önce Grup Başkanvekiline basın toplantılarının içerikleri bildirilerek onayları alınır. Ülke gündeminde önemli gelişmeler yaşanması durumunda izlenecek politikalar uygun araçlarla milletvekillerine bildirilir. Ülke gündeminde önem taşıyan ve yetkili organlarda görüşülmemiş konularda, söylem birliği sağlanması amacıyla, yazılı, görsel ve sosyal medyaya açıklama yapmadan önce grup başkanvekillerinin onayı alınır.”

İç Yönetmeliğin 58. maddesinde ise önergelerin basına açıklanmasına ilişkin disiplin kuralı bulunuyor. Maddede, “Yasa önerisi, Meclis araştırması ve genel görüşme önergeleri Grup Yönetim Kurulu’nca uygun bulunmadan, yazılı soru önergeleri ise Grup Başkanvekillerine danışılmadan basına açıklanamaz” hükmü yer alıyor. İç Yönetmelik hükümlerine aykırı davranışlarda bulunan milletvekilleri Grup Yönetim Kurulu kararı ile Grup Disiplin Kurulu’na sevk edilebiliyor.

İtirazlar geldi

Edinilen bilgilere göre İç yönetmelik değişikliklerinin ele alındığı Abant’taki basına kapalı toplantıda, söz konusu maddeye ilişkin tartışmalar da yaşandı. Bazı milletvekillerinin “açıklama denetimini” eleştirdiği ifade edildi. Ancak itirazlara rağmen söz konusu madde oylamanın ardından İç Yönetmeliğe eklendi.