Ülkenin meşruiyeti tartışmalı hale geldi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bartın’dan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, “Bu millet her şeyi affeder kul hakkı yiyeni affetmez. Madem ki sen kul hakkı yiyorsun ve yediriyorsun hesabını vereceksin” diye seslendi. Ak Parti iktidarı için, “Lime lime dökülüyorlar” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, “Her kuruşun hesabını sormazsam namerdim” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Ömer Tepesi Spor Salonu’nda partisinin Bartın adaylarının tanıtım töreninde şunları kaydetti:
- ORDUYA KUMPAS HALKA KUMPASTIR: Gün CHP-AKP-MHP günü değildir, gün cumhuriyet günüdür. Yeni akılları başlarına geldi. Milli orduya kumpas kurdular itirafı yaptılar. Aylardır yıllardır söylüyoruz bu davalar doğru değil diyorduk, böyle giderse derin yaralar alır. Bunu söylediğimizde Ergenekoncusunuz diyorlardı. Kendi ordusuna bir siyasal iktidar kumpas kuramaz, kendi ordusuna kumpas kuran bir siyasal iktidar önce halkına kumpas kurmuş demektir. Hiç kimsenin darbe yapmasını istemiyoruz, demokrasi ve özgürlüğü savunuruz biz. Demokrasiyi bu ülkeye getiren partinin genel başkanı olarak söylüyorum, Demokrasi, özgürlükler bizim vazgeçilmezimizdir, sosyal demokrasiyi savunuruz, herkesin işi, aşı olsun isteriz. Hiçbir çocuk yatağa aç girmesin bu coğrafyada. Yargı bağımsızlığını sonuna kadar savunuruz. Davalar görülürken ‘Ben o davaların savcısıyım’ diyordu. Bugün geldiğin noktaya bir bak bakalım, ne hale getirdin bu ülkeyi.
- 17 ARALIK BENİM DOĞUM TARİHİMDİR: 17 Aralık benim doğum tarihimdir. 17 Aralık’ta Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonu yapıldı. 11 yıldır ülkeyi yöneteceksiniz, bakanlar çıkacak, yolsuzluk rüşvet batağına saplanacaklar... (Salondan ‘Hırsız var’ şeklinde slogan atılması üzerine) Gerçekten de bu ülkede birden fazla hırsız var, tüyü bitmemiş yetimin hakkına göz koyan hırsızları asla affetmeyeceğiz. Din iman edebiyatı yapacaklar, yetimin hakkına göz koyacaklar, hırsızları savunacaklar, milletin gözünün içine bakarak yalan söyleyecekler. Bakan çocukları hapiste, bakanlar istifa ediyor, dönüp diyor ki ülkeyi yöneten kişi ‘Bize komplo kuruldu’ diyor.
- OĞLUN NİYE GİTMİYOR?: Oğlun mahkeme kararıyla ifade vermeye çağırılıyor, ‘Benim oğlum gelmez’ diyor. Neden gitmiyor mahkemeye, neden gitmiyor savcıya, senin oğlunu ayrıcalıklı kılan ne? Eğer alnı temizse, korkmuyorsa gider, her yere gider, gider savcıya hesabını verir, alnım aktır der. Siz, kul hakkı yediniz, kul hakkı.
- HER KURUŞUN HESABINI SORMAZSAM NAMERDİM: Medya patronu banka müdürüne, ‘2 milyon gönder’ diyor. Orası senin babanın dükkanı mı? Bu milletin parasıyla yandaşlarını besliyorsun. Lime lime dökülüyorlar, lime lime. Bu milletin ahı tuttu. Her kuruşun hesabını sormazsam ben namerdim. İçişleri Bakanı adı yolsuzluğa bulaşmış oğluyla konuşuyor. Bu bakan da mı çete, o da mı komplo kurdu sana karşı.
- HİÇBİR DEVLET YASADIŞI İŞLERE KARIŞMAZ: Dün Hatay il sınırları içinde bir TIR’da silah var diye ihbar geldi. Savcıya talimat veriyor arayın diyor. Polis ve jandarma gidiyor, engel çıkarıyor. ‘Biz MİT’teniz bu kamyonu Suriye’ye götüreceğiz, siz arayamazsınız’ diyorlar. Hani bu ülkede hukukun üstünlüğü vardı, savcının talimatları yerine getirilirdi. Vali yazılı talimat veriyor, ‘TIR’ı kimse aramasın, MİT’in kontrolündedir diye. Uluslararası alanda Türkiye Cumhuriyeti’nin meşruiyeti tartışmalı hale gelmiştir. Hiçbir devlet yaşadışı işlere karışmaz. Biz buna evet diyecek miyiz? Müslüman’ın Müslüman’ı öldürdüğü düzenin aracısı biz mi olacağız, bu düzeni biz mi kuracağız?