Siyaset Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya'dan Anayasa çıkışı

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya'dan Anayasa çıkışı

09.04.2010 - 15:20 | Son Güncellenme:

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya anayasa değişikliğiyle ilgili açıklama yaptı. Yalçınkaya, anayasanın uzlaşma içinde olmazsa topluma mal olamayacağını söyledi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkayadan Anayasa çıkışı

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nda Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Baki Çoban'ın yaş haddinden emekliye ayrılması nedeniyle düzenlenen törene katıldı. Törende konuşan Yalçınkaya, AKP'nin hazırladığı anayasa değişiklik teklifi ile ilgili açıklama yaptı. Anayasa değişikliği yaparken, değişiklik yapılmak istenen kurumların görüşlerinin alınması gerektiğini savunan Yalçınkaya, Yargının tarafsızlığı ve yargı üzerindeki siyasi etkinin azaltılması için HSYK'dan Bakan ve müsteşarın çıkarılması gerektiğini söyledi. Başsavcı Yalçınkaya, siyasi etkiden uzak mahkemeler kurulmadıkça, milletin hak ve özgürlüklere ulaşamayacağını öne sürdü. Hakim ve savcıların siyaset yaptığına yönelik iddiaları reddeden Yalçınkaya, hakim ve savcılar kendileriyle ilgili konuları tartıştıklarını belirtirken, bu siyaset olmadığını kaydetti.

Haberin Devamı

"YARGININ TARAFSIZLIĞI İÇİN İKTİDARIN MÜDAHALESİNİN OLMADIĞI BİR SİSTEM GETİRİLMELİ"

Hükümetin hazırladığı Anayasa Değişiklik Paketini değerlendiren Abdurrahman Yalçınkaya, Anayasa değişikliği, cumhuriyetin ve demokrasinin temel unsurları gözönüne alınarak ne getirip götüreceği dikkate alarak yapılması gerektiğini söyledi. Yalçınkaya değişiklik yapılırken aynı zamanda,değişiklik yapılmak istenen kurumların görüşününde alınması gerektiğini vurguladı.Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya, yapılacak anayasa değişikliği ile ilgili şöyle konuştu:

"Tarafsız bir HSYK ve Anayasa Mahkemesi oluşturulması için ilk gözetilmesi gereken konu yargıyı iktidarların müdahalesinden uzaklaştıracak siyasi iradenin olmamasının sağlayacak kurallar getirilmelidir. Bugünlerde gerek basınımızda gerek halkımız tarafından tartışılan ve tartışmaya açılan bağımsızlık konusuna gelince bağımsız olmadan tarafsız olmak mümkün değildir. Bağımsız yargı demokrasinin ve milletimizin en önemli güvencelerinden biridir. HSYK, bağımsız olmadığında iktidarların etkisi önce Türkiye'deki tüm mahkemelerin hakim ve savcılarına, sonrada milletimize yansıyacak ve sonuçta milletimiz zarar görecektir."

Haberin Devamı

HSYK VE ANAYASA MAHKEMESİ'NE ÜYE SEÇİMİ

Yargıya siyasi müdahale tehlikesine dikkat çeken Yalçınkaya, “HSYK ile Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçilmesi usulünde getirilecek kuralların siyasi amaç gözetmemesi gerekmektedir. En çok oy alanların doğrudan atanmış sayılması, siyasete karışmış olanların atamalarda etkinliklerinin olmaması ve seçimle gelmeyen kişilerin kurullarda bulunmamasına bağlıdır" diye konuştu

“VENEDİK KOMİSYONU'NDAN GÖRÜŞ ALINMAMASI SORU İŞARETİ YARATIYOR"

Millet için Avrupa Birliği ile bütünleşme ve Avrupa demokrasisine yaklaşmanın büyük önem arz ettiğinin altını çizen Yalçınkaya, “Venedik Komisyonu'ndan hiçbir görüş alınmadan anayasa değişikliğine gidilmesi de soru işaretleri yaratmaktadırö dedi.

Anayasa değişikliği için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin belirlediği Avrupa standartlarının dikkate alınması gerektiğine dikkat çeken Yalçınkaya, bu standartları şöyle sıraladı:

Haberin Devamı

- Din vicdan ve inanç hürriyeti demokratik toplumun ayrılmaz parçasıdır. Devlet bütün dini inançlara saygı göstermelidir. Laiklik anayasal bir ilkedir. Anayasa Mahkemesi'nce bu ilke korunmalıdır.

- Demokratik bir toplum çoğulculuk ve katılımcılığın desteklenmesiyle oluşur. Devlet Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinde belirtilen adil yargılanma hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkını, cezaların yasallığı, özel hayatın ve aile hayatının korunması, düşünce vicdan ve din özgürlüğü, ifade özgürlüğünü sağlamalı ve bu hak ve özgürlüklere saygı göstermelidir.

- Bunlarla birlikte Avrupa Konseyi'nin temel değerleri de dikkate alındığında ve Türkiye'nin Avrupa ülkelerinden önce çağdaş yasaları kabul ettiği gözetildiğinde, kadınlara seçme ve seçilme haklarının tanınması gibi ileri demokrasinin kurallarına uygun olarak mahkemelerin ve HSYK'nın bağımsızlığının daha da ileriye götürülmesi gerektiği düşünülmektedir.

“BAĞIMSIZLIK VE TARAFSIZLIK İLKESİ İÇİN BAKAN VE MÜSTEŞAR HSYK'DAN ÇIKARILMALI"

Haberin Devamı

Bağımsızlık ve tarafsızlık ilkesinin sağlanması için Adalet Bakanlığı ve müsteşarının HSYK'dan çıkarılması gerektiğini ifade eden Yalçınkaya, şöyle konuştu:

“Kurumun ayrı bir binasının, sekreteryasının, araç-gereç yardımcı personellerinin bulunması, hakim ve savcılar için yapılacak soruşturmalar için kuruldan izin alma usulünün getirilmesi, hakim ve savcıların atanması, adalet akademisinin özerk bir yapıya kavuşturulması yerinde olacaktır. Adalet bakanı ve müsteşarı adli sistemin, yargısal kararlar dışında en iyi şekilde yerine getirilmesi, mahkemelerin yüksek kurulca atanacak hakim sayısına göre bina araç ve gereçlerin temini, tüm tedbirleri almasıyla görevlendirilmelidir."

"SAVCILAR KAMU DAVASINI AÇMAKLA YÜKÜMLÜ"

Hakim ve savcıların siyaset yaptığına yönelik iddiaları reddeden Yalçınkaya, hakim ve savcılar kendileriyle ilgili konuları tartıştıklarını belirtirken, bu siyaset olmadığını kaydetti. Yalçınkaya şöyle konuştu:

“Hakim ve savcıların siyaset yaptığı savına gelince. Hakim ve savcılar her yasanın çıkarılmasında bu şekilde müdahale etme durumuna düşmezler. Ancak bu yasalar, hakim ve savcıların kendi hakları ve yetkileriyle ilgili bulunmakta, konuşması gereken konular olduğundan, siyasi bir tartışmaya girmemektedir. Yine evrensel sistemde Avrupa Konseyi hukukunda uygulanan bir ilke vardır. Savcılar kamu davasını açmakla yükümlüdürler. Ceza muhakemesi kanunumuzda bunu belirtmektedir."

Haberin Devamı

“DAVA AÇILIP AÇILMAYACAĞINA MAHKEME KARAR VERİR"

Avrupa'daki siyasi partiler kanununu hatırlatan Yalçınkaya, partilere davayı savcıların açtığını ancak, davanın açılıp açılamayacağına mahkemelerin karar verdiğini ifade ederken, “Avrupa ülkelerinin uyguladığı sistemde, siyasi partiler hakkında dava açmak için izin sistemi yerleşik bir durumda değildir. biraz evvelde bahsettiğim gibi anayasal kurallar getirilirken uzun bir süre değiştirilemeyeceği düşünülerek detaylı kurallar konularak düzenlenmelidirö diye konuştu.