Turnuvanın en bilinmez takımıyız. Bilinmezlik bizi finale de taşıyabilir, gruptan çıkmamızı da engelleyebilir. Oyun şeklimiz büyük ihtimalle 4-5-1 olacak. Bu grubun anahtarı 3 maç 6 puan veya 3 maç 5 puan gibi gözüküyor.

Doğrudur, Portekiz’le başlamak bir avantajdır. Neden mi? Çünkü Portekiz çok yetenekli futbolculara sahip olmasına rağmen, çok iyi bir takım görüntüsü veremiyor. Bana göre veremeyecek de...
Tabii bu analizi yapmadan önce Milli Takım’ın yakın tarihine iyi bakmak lazım. Bu serüvende büyük pay sahibi olan isimleri anmadan geçmemeliyiz. O dönemler itibariyle alt yapıda önemli uzmanlık gösteren Özkan Sümer, Turgay Renklikurt, Tamer Güney gibi ve de en önemlisi yakın dönemde kaybettiğimiz Gündüz Tekin Onay’ın bu yolculukta büyük katkıları olduğunu unutmamalıyız.
Bu üçüncü serüvenimiz. 1996’da Fatih’le başladı. 2000’de benimle ve şimdi de Fatih’le devam eden bir macera. Buradan ne çıkartabiliriz. Son derece karışık görüntü veren grup maçlarından sonra finaller öncesi oynadığımız hazırlık karşılaşmaları, birinci derecede yolumuz için bize ışık tutmadı. Şu anda turnuvanın en bilinmez takımıyız. Bilinmezlik bizi finale de taşıyabilir, gruptan çıkmamızı da engelleyebilir. Farklı duyguları ve görüntüleri olan bir takımız. Kadromuzda bulunanlar, bulunmayanlar hep tartışıldı, tartışılmaya devam ediyor.

Haberin Devamı

İyi servis şart
Hücumu iyi olan takımlar karşısında defansımızın çok gedik verdiği gerçek. Hücum hattımız, takımımız için en önemli koz. Çünkü çok farklı bölgeleri etkin biçimde kullanabilecek futbolculara sahibiz. Tabii burada söylediğimiz futbolcular daha ziyade oynatılan tipler. Servisleri iyi alabilirlerse, problem yaşamayız kanaatindeyim. Takım savunmasının iyi olmadığı üç hazırlık maçında gözlendi. Fakat neticede bunlar hazırlık maçıydı. Bu görüntülerin önemli bölümü puan maçlarında bertaraf edilir.
Bu grubun anahtarı 3 maç 6 puan veya 3 maç, 5 puan gibi gözüküyor. Takımımız fizik kondisyon olarak ne kadar iyi durumdaysa, fizik olarak aynı görüntüyü vermiyor. Oldukça kısa boylu elemanlardan kuruluyuz. Bu da bizim için özellikle kalemize kullanılacak korner ve yan toplar konusunda soru işaretleri yaratıyor.
Bütün bunları saydıktan sonra bizim sahip olduğumuz çok önemli silahları da burada belirtmemiz lazım. Nihat, Tuncay, Mevlüt ve Emre Belözoğlu gibi rakip defanslarda müthiş gedikler açabilecek yaratıcı oyuncularımız, Portekiz karşısında mutlaka pozisyonlar bulacaktır. Yine üzerine basa basa söylüyorum; en büyük avantajlarımızdan biri çok iyi kullandığımız sağ kanadımıza karşılık, Portekiz’in kendi sol tarafında defans zaafı yaşadığı ve yaşayacağı gerçeğidir. Bizim sağ ve Portekiz’in sol kanadı maçın skoru üzerinde çok büyük bir etkinlik yaratacaktır.
Tabii biz bu rakipleri düşünürken, önemli olan bizim ne yapacağımız. Oyunu çok fazla yönlendirecek, maçın kontrolünü elimizde tutacak futbolcumuz yok. Bunu önce Emre’den bekliyoruz. Oynadığı sürelerde de Tümer belki. Ama kabul etmek gerekir ki, fazla sayıda bu tip futbolcuya sahip değiliz.

Haberin Devamı

Kazım savunucu olmaz
Şunu bir kez daha belirtmekte fayda var; Türkiye bu şampiyonanın en tehlikeli takımlarından biridir. Oyun şeklimiz büyük ihtimalle 4-5-1 olacak. Nihat’ın ortadaki yalnızlığı sorun teşkil edebilir. Çünkü Nihat’a gelecek hücum desteği, arkadan olmayacak. Büyük olasılıkla topun oynandığı kanatların tersinden olacak. Bunu, Tuncay ve Mevlüt hatta Gökdeniz iyi yapıyor. Ama sol kanatta oynayacak Arda’nın bu etkinliği daha az.
Tümer oynadığı dönemlerde geriden hücum desteğini daha iyi verebilir. Çok alternatifli hücumculara sahibiz. Bu takımımızın en büyük kozu. Hazırlık maçlarında gördük ki, oturmuş blok yapımız yok. Bu, sorun teşkil edebilir. Keza geride görev yapacak Servet ve Gökhan Zan öncelikli olmak üzere önemli ölçüde bireysel hata yapabiliyoruz. Hamit, haftaya kadar düşündüğümüz çizgisine yaklaşamazsa, bu da bizim için önemli bir sorun olacaktır.
Kısacası hangi sonucu alırsak alalım sürpriz olmayacaktır. Bireysel yeteneklerimizden hiçbir kuşkumuz yok. Ama bunu mutlaka takım için kullanmamız lazım. Fatih basın toplantısında Kazım’dan, ihtiyaç olursa, Hamit’in bölgesinde hatta sağ kanat savunucu pozisyonunda istifade edebileceğimizi söyledi. Bana göre bu ihtimal çok çok uzak. Çünkü Kazım’ın bu tür görüntüsü hiç yok.

Haberin Devamı

Pozitif elektrik var
Hava olarak hazır olduğumuzu söyleyebilirim. Takımın pozitif elektriği son derece olumlu. Hazırlık döneminin artı görüntüleri turnuva stresi ve puan heyecanıyla sekteye de uğrayabilir. Onun için bugünden itibaren takımın mental çalışmaları daha büyük ağırlık kazanacaktır.
Bu, her şeyiyle bizim takımımız. Finallere katılarak ilk sınavı başarıyla bitirdik. Şimdi daha önemli bir başarı için ve ulus olarak bir moral değerler yumağına ihtiyacımız var. Dikkat, birlikte düşünmek, birlikte hareket etmek, birlikte yaşamak, başarıyı ülkemize getirecektir. Turnuva öncesi, sadece Milli Takımımız’ın nelerle karşılaşabileceğini ve bireysel analizlerimizi daha geniş ve detaylı bir şekilde sizlere aktaracağım.

Yıldıray kalmalıydı
Şahsi kanaatim özellikle Yıldıray ve İbrahim Kaş’ın bu kadronun içinde yer almasıydı. Belki fazla polemik yaratılmasın diye 23 kişilik kadrodan çıkarılan üç futbolcunun da kulüpleri yurt dışında... Bir diğer konu Volkan ile Rüştü’nün durumu. Volkan’ın haftalar önce bu maçlarda oynayacağı açıklandı. Tabii bu düşünce çok tartışılacak. Hem oynaması hem de açıklanması.

Portekiz’e dikkat !
Portekiz eğer beklendiği gibi önde Ronaldo, Simao ve Nuno Gomes’le oynayacaksa bunun bizim için bir avantaj olduğunu şimdiden söyleyebilirim. Ancak Nani ve Helder Postiga büyük tehlike yaratabilecek isimler. Orta sahada Deco gibi bir beynin olması da dikkat edilmesi gereken unsur. Forvetlerinde görev yapan Querasma ve Ronaldo topla müthiş oynamayı seven, bireyselliği ön plana çıkaran adamlar. Bu da bizim için bir avantaj teşkil edebilir.

Avantajlarımız var
Çek Cumhuriyeti ve İsviçre’nin, Portekiz çizgisinde olmadıkları kesin. Çek Cumhuriyeti’nde, Rosicky ve Nedved gibi hem takım için büyük önem taşıyan, hem de yüksek ölçüde bireysel etkinliğe sahip oyuncuların kadroda olmaması, bizim kullanabileceğimiz önemli bir avantajdır. İsviçre maçında ise rakibimizin Türk asıllı oyuncuları gerçekten yetenekli ve etkinler. Hakan Yakın, Eren Derdiyok ve Gökhan İnler iyi futbolcular. Bunun yanında Frei, Degen ve Barnetta bizim için çok dikkat edilmesi gereken oyuncular.
Play-off maçlarından biliyoruz ki, İsviçre rahat gol atabileceğimiz, ancak aynı zamanda 2 maçta 4 gol yediğimiz bir takım. İsviçre maçlarının her yönüyle değişik olmasını bekleyebiliriz. Büyük ölçüde de gruptan çıkacak takımı bu maç belirleyecektir.