Teknoloji Suoz Enerji, hücre teknolojisini kendi bünyesinde üreten ilk firma olacak

Suoz Enerji, hücre teknolojisini kendi bünyesinde üreten ilk firma olacak

17.05.2018 - 15:28 | Son Güncellenme:

Suoz Enerji Grup, Türkiye’yi panel üretiminde dışa bağımlı hale getiren hücre teknolojisini kendi bünyesinde üreten ilk firma olmaya hazırlanıyor. 10 yıllık projeksiyonda Türkiye’nin geleceği güneş enerjisine 400 milyon dolarlık yatırım hedefleyen SUOZ, güneş enerjisinde yerlilik ve ihracat oranlarını artırarak Türkiye’yi katma değerli üretimde dünya sıralamasında üst seviyelere taşıyacak. Hücre üretimi ile beraber enerjide yerlileşmeye yönelik adımlar atan ve YEKA ihalesi için tüm altyapısını tamamlayan SUOZ, 2018 sonunda 100 milyon dolar ciro hedefliyor.

Suoz Enerji, hücre teknolojisini kendi bünyesinde üreten ilk firma olacak

SUOZ Enerji Grup CEO’su Berk Uçuran ÇİLLER, kısa vadede hücre teknolojisi ile birlikte Tier-1 segmentinde dünyada ilk 10’u hedeflediklerinin ve panel üretiminde ihracatı çok ciddi düzeyde artıracaklarının altını çizdi. İlk aşamada Yunanistan’da yıllık 60 MW ingot üretimi ve 60 MW gofret kesimi gerçekleştirecek olan grup, güneş hücresi kaplama ve printing hattının Türkiye’ye taşınması ile birlikte yıllık 100 MW hücre üretimi gerçekleştirecek projenin performansına bağlı olarak bu alanında da hızlı bir büyümeyi değerlendirecek.

Haberin Devamı

Yılsonunda %100 büyüme hedefleyen SUOZ Enerji Grup, ana büyümesinin % 50’sini yan sanayi yatırımları ve üretimlerinde, %20’sini panel üretiminde, %20’sini proje geliştirmede, %10’unu ise çatı pazarında gerçekleştirmeyi planlıyor. SUOZ Enerji Grup CEO’su Berk Uçuran ÇİLLER, 10 yıllıkprojeksiyonda bu alanlarda 400 milyon dolarlık yatırım ve yurtdışı iştiraklerle beraber 1 milyar dolar ciro hedeflediklerini belirtti. Kapasite artırımı ve hücre üretimindeki atılımlara bağlı olarak SUOZ, 270 kişilik istihdamını yüzde 100 artırarak 2019 sonunda yaklaşık 500’e ulaştırmayı hedefliyor.

Yılda 55 milyar dolar enerji ithalatı yapan Türkiye’nin enerji ihraç etmesindeki en büyük payı güneş enerjisinde gören ve yatırımlarını bu doğrultuda şekillendiren SUOZ, hücre üretimi ile birlikte enerji ihracatını artırmayı hedefliyor.

Haberin Devamı

Türkiye'de güneş enerjisinin büyüyeceğine inandıklarını ve panel üretim kapasitelerini 2019’da 600 megavata, 2020 yılında ise 800 megavata çıkaracaklarını ifade eden Çiller, şirket olarak temel büyümelerinin güneş enerjisinde olacağına işaret ederek, bu yıl yapılması planlanan ikinci güneş YEKA ihalesine gireceklerini kaydetti. Çiller, “İkinci güneş YEKA'sı için hazırlıklarımızın yüzde 80 tamamlandığını söyleyebiliriz. Sadece şartların belirlenmesini bekliyoruz. GES ve panel üretimine yönelik fabrika yatırımlarımız, global firmalarla distribütörlük anlaşmalarımız, Ar-Ge çalışmalarımız ile kısa sürede hazırlıklarımızın sonuna yaklaştık. İlk YEKA ihalesinde şart koşulan 500 megavatlık bir entegre tesis ve Ar-Ge yatırımı vardı. Bu şartın ikinci YEKA'da olup olmayacağından emin değiliz ama biz yine de böyle bir yatırım gerekirse, Yunanistan'da aldığımız ve bir kısmını Kocaeli'ye taşıyacağımız panel üretim fabrikasıyla o kriterleri tamamlayabilecek seviyedeyiz. Hücre üretim altyapısına sahip tek firma olmamız sebebiyle de birkaç adım öndeyiz. Eğer ihaleyi kazanabilirsek, bu fabrikanın kapasitesini de YEKA kapsamında büyüteceğiz." dedi.

Hücre teknolojisi Yunanistan’dan Kocaeli’ye taşınacak

Haberin Devamı

Güneş hücresinin imalatı silikon hammaddesinin eritilmesiyle başlıyor. Eritilen silikon takoz haline getiriliyor ve bu takoz, saç telinden biraz daha kalın, gofret adı verilen plakalar halinde kesiliyor. Plakalar temizlik ve kaplama yoluyla elektriği hapseder hale getirildikten sonra kontakt ve iletkenliklerle donatılan hücre, panel imalatı için hazır hale geliyor. Suoz Enerji Grup, hali hazırda Yunanistan fabrikada yürütülen bu teknolojik sürecin solar PV üretim hattını Kocaeli’ne taşıyarak bu alanda Türkiye’de ilke imza atacak. Hücrenin hammaddesi olan yarı üretken Yunanistan’da üretilecek ancak hammaddeden hücreye dönüşümü ve panellerde kullanılabilir hale gelmesini sağlayacak tüm prosesler Türkiye’ye taşınacak.