Arkeoloji Kalkınma ve kültürel mirası koruma dengesi

Kalkınma ve kültürel mirası koruma dengesi

22.05.2023 - 01:55 | Son Güncellenme:

.

Kalkınma ve kültürel mirası koruma dengesi

Aykut Ferah/ Milliyet Arkeoloji Proje Danışmanı- Değerli Milliyet Arkeoloji Dergisi Okurları;

Haberin Devamı

Üzerinde bulunduğumuz Anadolu coğrafyası, taşınmaz kültür varlığı zenginliği açısından dünyanın en önemli ve sayılı coğrafyalarından biridir. İnsanoğlunun yerleşik hayata geçtiği Neolitik Dönem’den bu yana 12 bin yıldır birçok önemli uygarlığın kurulduğu Anadolu topraklarında Hititler, Frigler, Urartular, Likyalılar, Karyalılar, Roma, Bizans, Selçuklu ve son olarak Osmanlı dönemlerine ait ve dünya tarihinde literature de geçmiş sayısız ilki barındıran taşınmaz kültür varlığının yer aldığı sit alanları bulunuyor. Yerleşik hayata geçilirken yerleşim için tarıma elverişli topraklar ve suya ulaşımı kolay, sulamanın kolay olduğu akarsulara yakın yerleşim yerleri tercih edilmiştir. Günümüzde de hayati önemi sebebiyle değerini hiç yitirmeyen su kaynaklarına yakınlık ihtiyacı ve eşzamanlı olarak kalkınma yatırımları arasında yer alan akarsu havzalarında inşa edilen bazı barajlar, sit alanlarını ve taşınmaz kültür varlıklarını ciddi boyutta etkiliyor. Bu sebeple kalkınma projeleri gerçekleştirilirken kalkınma-kültürel mirasın korunması dengesinin gözetilmesi önem kazanmakta ve kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması gibi çok önemli bir görevi de beraberinde getirmektedir.

Haberin Devamı

Hasankeyf örneği

Taşınmaz kültür varlıklarının yerinde korunması esas ve öncelikli olup varlıklarını sürdürmeleri için başka bir konuma taşıma, koruma ilkeleri açısından zorunluluk oluşmadığı sürece uygulanmamalıdır. Bu ayın kapak konusunu oluşturan ve Mardin, Diyarbakır, Siirt, Şırnak, Batman illerinin bazı yerleşimlerini kapsayan Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali (HES) Projesi’nin rezervuar alanında kalan Hasankeyf’teki kültür varlıklarının korunma ve kurtarılmasına yönelik çalışmalar bu anlamda dünyadaki en özel örneklerden biridir. Bölgenin kültürel birikimi ve Hasankeyf’in iki ana bölümünden Aşağı Şehir barajdan doğrudan etkilenmiş, Yukarı Şehir ise tamamen su altında kalmamış, barajdan dolaylı etkilenerek mevcut yerinde varlığını sürdürecektir. Aşağı Şehir’deki sosyal ve kültürel değerleri ile birlikte sembolleşen anıt eserlerin malzeme ve yapısal durumları değerlendirilerek koruma teknikleri belirlenmiş, mevcut konumları ve doku ilişkileri gözetilerek Yeni Hasankeyf’te tasarlanan Arkeopark’a taşınarak, yeni yerinde kültürel sürekliğinin sağlanması, mevcut yerinde kalanların su altında korunması ve Hasankeyf Müzesi’nde arkeolojik eserlerin sergilenmesi ile bütüncül şekilde ele alınmıştır.

Haberin Devamı

Taşıyarak koruma

Alandaki yedi tarihi eser ve sembolik anıtlara uygulanan “strüktürel taşıma yöntemi” (taşıyarak koruma yöntemi) ilk kez ülkemizde başarılı şekilde uygulanmış olup taşınan anıtların tarihi değerleri, fiziki koşulları ve taşınan mesafelerin nitelik ve ölçeği bakımından dünyada benzer koruma uygulamaları arasında özel bir çalışma olarak literatürde yer almıştır. Diğer eserler için ise gömü ortamı oluşturarak su altında koruma, yapı ya da yapı kalıntılarını birim elemanlarına ve bloklara ayırarak taşınma yöntemleri geliştirilerek Hasankeyf’teki her bir anıt özelinde değerlendirilme yapılmış, uygulama detayları belirlenmiştir.

Haberin Devamı

 

Festival düzenlendi

Taşınan eserlerin olduğu Arkeopark Kültür Alanı’nda eserlerin restorasyonu ve çevre düzenlemesi özenle tamamlanarak ziyaretçilerin yeni imar görmüş bir şehri ziyaretlerinin ötesinde 12 bin yıllık bir geçmişe uzanan atmosferi solumaları ve uzun bir tarihe de yolculuk yapmalarına olanak sağlanmıştır. Hasankeyf Kalesi ziyarete açılmış, suyun yükseldiği yerdeki iskeleden erişim mümkün hale getirilerek trekking rotası oluşturulmuştur. İlçenin var olan tarihini yaşatmaya çalışırken aynı zamanda Hasankeyf’in turizmle gelişmesi, kalkınması ve ilerlemesi için çeşitli etkinlikler düzenlenmiş, geçtiğimiz yıl içerisinde birincisi düzenlenen Hasankeyf Gastronomi Festivali ve Hasankeyf Turizm ve Kano Festivali yoğun ilgi görmüştür. Bir açık hava müzesi olan Hasankeyf’te bölgenin en güzel eserlerinin sergilendiği müzeyle birlikte Arkeopark Kültürel Alanı, Millet Bahçesi, Şap Vadisi, Darphane ve tekne turları 12 bin yıllık tarihi ilçeyi turizmde iddialı hale getirmiş ve elverişli hava koşulları ile yılın neredeyse tamamında siz değerli okuyucularımızın ziyaretlerini beklemektedir.